33

967 96 8
                                    

Eve geldiklerin ikiside şaşkındı, beklemiyorlardı böyle bir haberi. Hiç konuşmadan odaya çıktı Seyran. Banyoya girip bi duş aldı, pijamalarını giyip boy aynasının önüne geçti, elleri istemsiz kasıklarına gitti.

"Burada mısın gerçekten?"

Ne hissetmesi gerektiğini anlayamıyordu, arkasından Feritin kolları birleşmişti kasıklarında.

"Onun orada olması mucize gibi. Sevinsem oğlum üzülür mü Ferit?"

Sol gözünden bir damla yaş aktı, Ferit omzunu öptü Seyranın.

"Üzülmez."

"Ya onu da kaybedersek?"

Kendine çevirdi Seyranı.

"Böyle düşünme, onu kaybetmeyeceğiz. Canım pahasına koruyacağım ikinizi de."

Sıkı sıkı sarıldı Seyrana. Tek başına yaşadığı tüm acıları unutturmak için sarıldı, bir daha asla onu bırakmamak için sarıldı.

***

Sabah genç çift bahçede ki sese uyanmışlardı.

"Davul zurna mı o?"

Demişti Seyran.

Hızla kalkıp camdan baktığında aşağıda oynayan Ömeri gördü. Ferit'te Seyranın yanına gittiğinde kocaman gülümsemişti, Ömeri seviyordu.

"Allah aşkına Ömer rezil olduk ya."

Demişti Ezgi utana sıkıla, buraya gelirken onu vazgeçirmek için bir ton çabalamıştı ama Ömer asla vazgeçmemişti.

"Güzelim ne rezili amca oluyorum ya tabi davul zurna çaldıracağım."

Davulcuya dönmüştü.

"Eğil abi eğil çıkacağım üzerine."

Deyip çıkmıştı, karşıdan gelen çifti görünce gülümsemesi büyüdü.

"Dur abi dur."

Deyip durdurmuştu davulcuyu. Ellerini yukarı kaldırdı, sanki tribündeydi.

"Geliyooorrr geliiiyooorrr junior Korhan geliyorrrr geliyorrr geliyorrrrr."

"In şuradan aşağı deli."

Gülerek bakıyordu Ömer'e. Tam bi kaçıktı. Başta tanıştıklarında bambaşka bir adam gibi görünüyordu ama derinlerinde tamamiyle serseriydi. Hızlıca atladı davuldan, cebinden bir deste parayı davulcuya verip gönderdi onları.

"Kusura bakmayın nolur, asla dinlemiyor beni."

Mahcubiyetle kafasını eğdi Ezgi. Aynı hızla geri kaldırttı Ömer.

"Ömer Kaplanın nişanlısı kafasını eğemez Ezgi hanım. Kaldır o güzel çehreni. Hem ne yaptık sanki. Sevinçlerine ortak oluyoruz değil mi?"

Samimiyetle sarıldı Fert Ömer'e.

"Teşekkür ederim."

Duraksadı ve devam etti.

"Kardeşim."

Aynı samimiyetle sarıldı Ömer. Kader onları çok kötü bir durumda karşılaştırmıştı ancak şimdi iki kardeş olmuştu bu iki genç adam.

***

"Düğünü nerede yapacaksınız?"

Bahçeye masa hazırlanmıştı, kahvaltı eşliğinde sohbet ediyorlardı.

"İtalya, montecarlo da."

Demişti Seyran ve devam etmişti.

"Çok kalabalık olmayacak ufak bir nikah töreni."

VuslatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin