Vuslat 26

981 65 2
                                    



Evin içinde bir sağa bir sola gidip duruyordu Suna. Ferit aramış, seyranı bulduğunu söylemişti.

"Nerede kaldılar Abidin?"

"Geliyorlardır hayatım az sabır."

"Sabır falan edemem, o Ferit seyranın yanındaki  saatli bomba gibi dolaşırken edemem."

"Suna, Ferit Seyran için canını verir."

"Ama başına açmadığı belada kalmaz."

Abidin cevap vermedi Sunaya. Haklıydı, kardeşinin kaçırılması Sunayı çok etkilemişti, çevresini yıkıp dökmüştü. Abidini bile ailesiz olduğundan vurmuş, kardeşlik kavramını bilmemekle yargılamıştı. Oysaki kardeşlik kan bağıyla olan bişey değildi, bunu en iyi Abidin bilirdi. Kapının çalmasıyla ikili ayağa kalktı. Aceleyle açtı kapıyı Suna. Gelen Seyrandı.

"Abla."

Suna Seyranın her yerini eliyle kontrol ediyordu.

"Ablacım bişeyin yok dimi iyisin bişey yaptılar mı sana?"

"Hayır abla yapmadılar iyiyim çok iyiyim içeri geçelim hadi."

Eşikten birkaç adım attığında arkasında bekleyen Ferit'e baktı.

"Gelsene."

"Yok siz hasret giderin, belki sonra bana geçeriz."

Sinirle çıkıştı suna.

"Sana falan geçmeyeceksiniz! Bir daha sana güvenir miyim ben?"

Şaşırmış gözlerle Sunaya bakıyordu Seyran. Ferit ise cevap veremiyordu Sunaya. Feritin evdeyken neden öyle konuştuğunu anlamıştı.

"O ne demek abla?"

"Yalan mı? En azından İngilteredeyken yaşadığını bilirdim, ama buraya geldin barıştınız yok ateşli saldırı, yok kaçırılma nolacak en sonunda seni bir mezara gömünce mi rahatlayacak bu düşmanlar? Benim toprağa verecek bi kardeşim yok."

Sunanın ateşi Feriti yakmıştı, haklıydı. Hiçbir kelime edemiyordu Ferit.

"Abla, ileri gitme. Görmüyor musun çok üzgün."

"Gebersin umrumda değil, belki can güvenliğin geri gelir."

"Ne diyorsun Suna sen?"

Abidin bile sunanın ağır laflarının altında kalıyordu.

"Ne diyorsam ne sen nere-"

"Yeter Suna yeter. Ne diyeceksin sen kardeşten ne anlarsın? Sen aileden ne anlarsın mı? Evet kan bağından anlamam yurtta büyüdüm ama can bağından anlarım. Seyran benim kardeşim canımın bağıyla, Ferit benim kardeşim canımın bağıyla. Sende benim ailem olacaktın ama bakıyorum ki olacak gibi de değiliz. Sinirliyken gözün hiçbir şey görmüyor Suna. Ne anasızlığım kaldı ne babasızlığım. Sıra Ferit'e mi geldi? Kusura bakma seyran yokken Feritin kafayı yediğini gördüm ben. Yedirmem onu öyle kolay kolay. Bak sapasağlam kardeşin, birazdan şu evden çıkınca araba çarpıp ölmeceğim malum? Allahın bize yazdığı ömür kadar varız, anlıyor musun?"

Ağır konuşmuştu, ama doğruydu. Seyrana önceden yapamadığı ablalığı yapmaya çalışıyordu Suna.

"Git o zaman Abidin, öyleyse git."

"Kal desen şaşardım zaten suna, o kadar yordun ki. Sende kalmaya sebep aramaktan yoruldum."

Sunanın yanından geçip Seyrana ilerledi Abidin.

"Çok sevindim iyi olmana."

"Abidin abi gitmeseydin."

"İstenmediğim yerde durmam."

VuslatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin