Vuslat

Vuslat 18

"İnan hayatının o telaşı içinde; bir tek sende soluklanmak, nefes almak isterim."

"Ben bir çukurda değilim Seyran sen neden anlamıyorsun?"

"Ferit beni delirtme ya ne demek değilim anlat o zaman bana ben karar vereyim sen çukurda mısın değil misin?"

Seyrana yaklaştı Ferit, sinirden gözleri dolmuştu.

"Doldurma o yosunları, sana anlatamam sana anlatmam demek seni de dahil ettim demek. Bilmeden devam etsen?"

"Edemem mesleğime aykırı."

Güldü Ferit.

"Senin için korkuyorum demiyor da."

"Ne korkucam be senin için, Halis dedenin haberi var mı?"

"Yok."

Feriti alkışladı seyran.

"Ohhh aferin bir gün adamı ters kelepçe evden alırlarsa görürsün günü salak."

"Seyran sen beni çok hafife alıyorsun, alma güzelim. Benim evime kimse giremez. Devletin hiçbir makamı."

"Neden büyükelçi misin sen?"

"Aaaa büyükelçiler dokunulmaz mı?"

"Tamam madem benimle dalga geçiyorsun. Öyle olsun."

Çantasını alıp kapıya ilerledi.

"Anlatmak istersen dinlerim ama anlatmıyorsan da ben yokum. Anlatmak için harici sakın gelme sakın."

"He sen normalde var olmaya kabulsun ama anlatmadığım için mi?"

"Sikicem şimdi senin lafı götünden anlamanı. Gidiyorum ben. Salak herif."

Kapıyı çarpıp çıkmıştı. Sıkıntıyla nefes verdi Ferit.

"Bir kere de bir kere de kolay ol be kadın. Bir kerede köpek etme peşinde."

"Ezgi"

Koşar adım içeri girmişti Ezgi.

"Buyurun Ferit bey."

"Aslanı çağır bana."

Dakikalar sonra içeri Aslan girmişti.

"Buyur abi."

"Hallettin mi dediğimi?"

"Evet abi depoda şuan."

"Zorluk çıkardı mı?"

"Yok abi çocuklar sanki bizi bekliyordu dediler."

"Bekler tabi salak değil ya."

Sandalyesinin üzerinden ceketini aldı.

"Çıkalım o zaman."

Derken Ezginin içeri girmesiyle durdular.

"Ferit ben Asu hanım geldi, acil bi dosyaya göz atmanız lazımmış."

"Neden Asu hanım mail atmıyormuşta geliyormuş Ezgi? Sırası mı şimdi."

"Bilmiyorum efendim."

"Tamam al içeri."

Aslana dönmüştü.

"Sen aşagıda bekle geliyorum şimdi."

"Tamam abi."

İçeri 1.70 boylarında sarışın, alımlı bir kadın girmişti. Burnuna gelen vanilya kokusuyla iğrendi Ferit, hiç sevmezdi.

"Aaa Feritçim ben gelmesem geleceğin yok."

"Lazım olunca toplantı yapıyoruz ya Asu."

"Olur mu öyle? Diri tutalım aramızı."