Faith • Yoonmin

7. Kokuna ihtiyacım var delta.

Kokuna ihtiyacım var delta.

Ben delta olarak doğmuştum. Babam beni bir delta nasıl olmalıysa o sorumlulukta büyütmüştü. Ailemin geleneklerini, inançlarını bu yaşa kadar hep yerine getirmiştim. Babamda bir delta olduğu için sadece delta olmayı öğretmişti, insan olmayı değil.

Babam, annemle ruh eşi değildi. Mühürlenmeden önce annem vita olduğu için çok eminlermiş ruh eşi olduklarına. Ama sonra mühürlenince çiçekleri çıkmamış. Annem beni doğurduktan sonra babamla evliyken Alfa bir ruh eşi çıkmış. Annem ruh eşinden ayrı kalmayı kaldıramamış. Kurdu solup ölmüş. Sonrada çok geçmeden annemde ölmüş. Bu hikâyeyi yıllar önce babamdan zoraki dinlediğimden beri annemle hiç geçiremediğim vakitleri düşünmüştüm. Annemin bu şekilde ölmesi konseyde bir skandal yaratsa da babam annemin ismini bile kullanmayı yasaklamıştı. Sanki insan ruh eşine kendi karar verebilirmiş gibi.

Evliliklere konsey karar verdiği için eğer kabul etmezseniz konseyden atılırdınız. Kore'de her şey konseyin elinde olduğu için ne iş verirler size ne yaşatırlardı. Evlenince, boşanma konsey izin vermediği müddetçe söz konusu değildi. Ruh eşinizi bulamadan da ölebilirsiniz tabi. Acaba nasıl bir duygudur ruh eşini bulmak? Annem çok acı çekmiş miydi ruh eşinden ayrı kalınca?

Bir haftadan fazladır Jeju adasındaydım. Geldiğimden beri kurdum huzursuzdu. 10 gün önce Jimin'inin kurdumu reddetmesi üzerine gururu kırılmış, onu istemiyordu. Kurdum, onun peşinden gidip zorla ona sahip olmamı bile istemişti.
Bir vita olarak bana, deltaya yaptığı oyunların sonucunda onu gücümle yok edebilecek olsam da o bir konsey üyesiydi. Konseyde soylu birini Hür veya As olsa da öldürmek yasaktır. Zaten serbest olsaydı Alfa Lee Dongmin'i yüze kere öldürürdüm. Ayrıca biz artık eski dönemlerdeki gibi kontrolü kurtlarımıza vermiyorduk. Eski dönemlerde olsa vitayı öldürmek pahasına delta ona sahip olabilirdi. Ama şuan yaşadığımız toplumda bu tür davranışlar kabul görmüyordu. O yüzden zamanla kurtlarımızı eğitip onları yönetmeyi öğrensek bile, hala içgüdüsel şeyleri bırakmakta zorlanıyorlardı.

Kurdum Jimin'in onu reddetmesinden sonra onu görmek istememişti. Zaten bende istemiyordum. 1 gün Seul'de kalmıştım. O süre zarfında Jimin tabi ki kışkırtıcı hareketlerine kaldığı yerden devam etmişti. Ofiste beni bıraktıktan sonra evinde "Seul'e geri döndüm" partisi vermiş bir de mesaj atmıştı.

Vita Park Jimin:

Yoongi Hyung. Akşam partime seni de davet ediyorum. Gelmezsen çok darılırım. Sonra balkonlarda içip içip ağlama sakın. 😘😘

Mesajı görünce onu tabi ki engellemiştim. Ardından partinin yapıldığı akşam helikopterimle Jeju adasına gelmiştim. Burada ailemin oteli vardı. Yolda Taehyung arayıp "Hyung. Jimin'in partisine gelmeyecek misin? Bizim için gel bari herkes burada." deyince suratına kapatmış onu da engellemiştim. Taehyung'un bir suçu yoktu. Jimin'le aramızda geçenler hakkında en ufak fikri bile yoktu.

İki gün sonra Namjoon ve Jungkook bana ulaşmaya çalışmıştı. Onlara iş için Jeju'da olduğumu ne kadar kalacağımı bilmediğimi rahatsız etmemelerini söylemiştim. Taehyung hoparlörde olduğumu çaktırmamaya çalışsa da onu engellediğim için küfürler sıralamıştı. Sonra hepsinin suratına kapatmıştım. Jimin resmen beni bir ergene çevirmişti.

Jeju'da olmak okyanustan dolayı bana iyi gelse de kurdum hastalanmıştı. Kurdum hastalandığı için sadece zorunlu işleri hallediyordum. Normalde iş için buraya gelmem gerekmezdi. Yönetim kurulu üyesi olduğum için Ceo işleri halleder, bana bilgi vermesi yeterdi. Ama kafamı dağıtmam gerekiyordu. Seul'de kaldıkça sağlıklı düşünemiyordum.

Kore'de benden veya ailemden korkmayan yoktu. Delta soyu sadece bizde ve Park ailesinde olduğu için ayrıca da saygı duyulurdu. Kore'de yaşayan 3 delta vardı. Biri ben, biri babam biri de zaten Park Ailesinden olan başkan. Karşımıza güç olarak çıkabilecek hiçbir güç yoktu.