9. Bu kadar güzel bir varlığı zehirlemek büyük bir kayıp olur.

799 117 249
                                    

Bu kadar güzel bir varlığı zehirlemek büyük bir kayıp olur.

Terastaki birkaç saatten sonra içim içime sığmamıştı. Öğlene kadar Jimin'i izlemiştim. Sonra Jungkook ile konuştuğum üzere asistanımı arayıp Harry Winston ve Cartier'in mücevher koleksiyonlarından en nadide parçaları göndermelerini istemiştim. Evdeki şarap dolabından en güzel şaraplardan birini ayırmıştım. Ama bunlardan ziyade Jimin'e yanında olacağımı göstermeliydim. Eğer geçmişte yaptıklarım için kendimi affettireceksem sadece elimde hediyelerle gidip geçmişi silemezdim. Ona yardım edeceğimi ispatlamalıydım.

Jimin'in önce aklanması gerekiyordu. İtibarı için uyuşturucu meselesi temizlenmeliydi. Bu yüzden hedefte geçen gece kulübüme geldiğinde uyuşturucu aldığı Alfa Mark ve o beta vardı. Alfa Markı tabi ki tanıyordum. Ama betanın kim olduğunu bulmalıydım. İşletme müdürünü arayıp kamera kayıtlarından betanın fotoğraflarını aldırıp en güvendiğim alfa adamıma betayı hemen buldurup sorgulattım.

Jimin, aslında kulübümdeki o gece betaya uyuşturucuyu verdiğinde araştırtmak istemiş. Yakalandığı uyuşturucuyla aynı yerden çıkıyor mu diye. Fakat Jimin yanlış noktadan başlamış. Uyuşturucu tabi ki aynı noktadan çıkacaktı. Araştırmaya bile gerek yoktu. Çünkü konsey üyelerine sadece Alfa Mark satardı. Ailem Casino ve gece kulübü işletmelerinde olduğu için bütün ağı biliyordum zaten.

Sonra Alfa Mark'ı bulup konuşturma işi vardı. Mark bana karşı gelemezdi. Seul'ün gece kulüplerinin hepsi benimdi zaten. İstersem onu içeri sokturtmayacağımı bilirdi. Mark'ın yanına gidip bir miktar tehditle olayı çözmüştüm. Öfkemi ve silahımı görünce çok hızlı şekilde bana Vita Ayun'a sattığı tarihi telefon konuşmalarını ve nerede sattığını söylemişti. Bende tabi Kore'nin en iyi yazılım ekibini arayıp hızlı bir şekilde 6 yıl önceki bu alışverişin kamera kayıtlarını ve telefon konuşmalarını istemiştim.

Bütün uyuşturucu ağını çözmem 3-4 saatimi almıştı. Jimin çözemezdi. Çünkü Kore'nin eğlence işleri bende olduğu için ulaştığım adamlar ben hariç kimseye ötmezdi. Konseyden korkarlardı. Ancak ben onların bu mekanlarda işlerini şu an kolaylaştırdığım gibi de zorlaştırabilirdim. O yüzden benimle iş birliği yapmazlarsa başlarına gelecekleri çok iyi biliyorlardı. Jimin benimle dalaşmak yerine benden yardım isteseydi şu an durumlar farklı olabilirdi. Ama tabi geçmişten ona yaptıklarım düşünülürse benden yardım istememesi çok normaldi.

Ofisten bilgileri toplayıp arabama bindiğimde saat akşam 7'ye geliyordu. Eve uğrayıp mücevheri seçip şarabımı alıp Jimin'e gidecektim. Tabi muhtemelen bana saldırma ihtimali yüksekti. Ama en azından uyuşturucu ağını çözmem onunla barışmak istediğimin göstergesi olabilirdi.

Eve vardığımda koleksiyonları göstermek için omega asistanım bekliyordu. Harry Winston'dan bir mücevher hemen dikkatimi çekmişti. Zambak desenli bir kolyeydi. Jimin'i ilk gördüğümde ondan zambak ve portakal çiçeği kokusu almıştım. Sonra onda hep portakal çiçeği kokusu alsam da o zambak kokusu aklımdan çıkmamıştı. Onun gibi zarif bir kolyeydi. O güzel boynunda da çok güzel duracaktı.

Asistanımı gönderip bir duş alıp hızlıca giyinmiştim. Siyah saçlarımı geriye tarayıp siyah bir kot giymiştim. İnce siyah bir kazağı üzerime giyip şarabımla kolyeyi ve birkaç kıyafetimi almıştım. Beni içeri almazsa en azından kıyafetlerimi kapıda bırakırdım. Kokumun kurduna iyi geldiğini söylemişti. Sonra hızlı bir şekilde evden çıkıp onun binasına yönelmiştim. Apartmana girmeden baktığımda salonunun ışıkları yandığı için sevindim. Evde olmasa hayal kırıklığına uğrardım.

Asansörden iner inmez güzel portakal çiçeği kokusu beni karşıladığında elim ayağıma dolaşmıştı. Ne yapacaktım şimdi? Ne diyecektim? Kurdum çok heyecanlıydı.

Faith • YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin