Faith • Yoonmin

21. Seninle kalmak istiyorum

Seninle kalmak istiyorum

Sessiz odanın içinde beklerken başkanın neden sinirli bir şekilde odasında beklememi istemiş olabileceğini düşünüyordum. Plan kusursuz ilerlemişti, eksik hiçbir şey yoktu. Neden sinirlenmişti anlayamıyordum. Jimin ve Namjoon, Taehyung çok sinirli olduğu için onu üst kata Jimin'in odasına çıkarmışlardı. Başkan kapıdan girdiğinde oturduğum koltuktan ayağa kalktığımda "Otur" dedi. Sesi hala çok öfkeliydi.

Tekrar yerime oturduğumda önündeki tabletten bir şeylere baktı. Birkaç dakika sonra koltuğunda dikleşip öldürücü bakışlarını bana dikti.

"Jimin'in yaptıklarından haberin var mı?" dedi öfkeyle.

"Bilmiyorum." Dedim sakince. Ne yapmış olabilirdi ki Busan'da hep yanımdaydı.

"Senin bu işte parmağın yok yani?" dedi tek kaşını kaldırarak. Jimin'in ne yaptığı hakkında zerre fikrim yoktu.

Aslında başkanla zaten konuşmak istiyordum. Vita Ayun'un Jimin'i tuzağa düşürdüğü uyuşturucu alışverişini anlatacaktım. Ama beni öyle bir öfke ile çağırmıştı ki şu an konuya girmeden onun söyleyeceklerini merak ediyordum.

"Ne olduğunu bilmiyorum sayın başkan." Dedim. Gözlerimin içine bakıyordu. Doğru söyleyip söylemediğimden emin olmak ister gibiydi.

"Geçen hafta Ayun'u zehirlemeye çalışmış. Mutfak çalışanları söyledi." Dedi öfkeyle. Söylediklerine inanamıyordum. Yine bir iftira olabilir mi diye düşündüm. Ama başkan çok emin görünüyordu. Öfkemin arttığını hissediyordum. Ben ona bekle derken bu kadar aptal bir planı kendi başına yaparak bütün her şeyi berbat etmişti. Plan bile değildi ki bu düpedüz aptallıktı.

O kadar öfkelenmiştim ki konuşacak kelime bulamıyordum. Başkan konuşmasını sürdürdü. "Jimin'le konuşmadan seninle konuşmak istedim. Eğer bu işte parmağın varsa açıkça söyle." Dedi.

"Bilgim yok sayın başkan. Ama Jimin'in bunu yapmasının sebebi takdir edersiniz ki ailesinin katilleri ile aynı çatı altında yaşamasıdır. Muhtemelen kendi hayatından endişe duymasıdır. Vita Ayun'da 6 yıl önce onun uyuşturucu alışverişi yaptığına dair iftira da bulunmuştu. Belgeleri elimde mevcut." Dedim. Jimin savunulacak bir taraf mı bırakmıştı ki?

Ancak başkan söylediklerim ile şaşırmış görünüyordu. Ama öfkesinin geçmediği belliydi.
"Bu onunla aynı şey mi? Bir konsey üyesinin hayatına kasıtlı zarar vermenin cezasını biliyor musun delta? "dedi. Biliyordum tabii. Cezası ölümdü. Zaten babam ve vita Harin'in hızlıca ölüm emirlerinin çıkmasının sebebi de buydu. Ben biliyordum da Jimin'in bu kadar tedbirsiz hareket etmesini anlamıyordum.

Bir türlü aklım almıyordu. Bir tarafta iftira varken bir tarafta cana kasıt vardı. Tabi ki de Jimin'in yaptığının yanında vita Ayun'un yaptığı çocuk oyuncağı kalıyordu. Jimin'e kesilen ceza ölüm olmamıştı. Ancak As üyeliği bu sebepten kaybetmişti. Elimdeki evrakları kullanamamıştım bile. Şu an elimdeki her şey çöpe gitmişti. Hiçbir şey söylemiyordum başkana.

"Amerika'dan döndüğümden beri onu kolluyorum. Ama bu Jimin'e son müsamaha gösterişim. Jimin düğünden sonra artık senin vitandır. Sorumluluğu artık sende. Tek hatası daha olursa affetmem." Dedi. Jimin benim vitam da ben söz geçirebiliyor muydum ki ona? Başımı sallayıp müsaade isteyip ayrıldım. Şu anda öfkeden kurt formuma bile geçeceğimi düşünüyordum.

Merdivenleri üçer beşer çıkıp Jimin'in odasına yöneldim. Kapıyı açtığımda odasının balkonunda Namjoon ve Jimin sigara içerken Taehyung Jimin'in yatağında oturuyordu. Jimin beni eninde sonunda ya öldürecekti ya delirtecekti. Başkanla Namjoon'un düğünündeki sohbetimizi düşündüm. Başkan Jimin için baş belası demişti o gece. Ne kadar olabilir ki derken işte başkan yine haklıydı.