29. Nasıl Yapacağını Biliyorsun

410 120 362
                                    

Nasıl Yapacağını Biliyorsun

Gözlerimi açtığımda her yer buğuluydu. Başımda biri oturuyordu gecenin karanlığında ama kim olduğunu anlamadım. Kendimi tekrar uykuya bıraktığımda ise omzumdaki yanma hissiyle gözlerimi açtım. Sabah olmuştu, belki de öğlendi. Kafamı çevirdiğimde Namjoon bana bakıyordu. Biraz hareket etmeye çalıştığımda acıyla inledim.

"Dur hareket etme Yoongi. Doktoru çağıralım yaralısın" dedi Namjoon. "Çağırma" dedim çıkan boğuk sesimle. Biraz doğrulmaya çalıştığımda Namjoon beni kaldırıp oturttu. Sol omzumda bir sargı vardı. "İyi misin?" Dedi Namjoon. Başımı salladım ama içimde farklı bir şey hissediyordum.

Jimin yaşıyor muydu? Vurulan bendim ama o anda ne olduğunu anlamayacak kadar vücudumda yanma hissetmiştim. Namjoon'a baktığımda "Ne oldu?" Dedim.

"Kendini vurmuşsun" dedi Namjoon sakin bir şekilde "Yani daha doğrusu Jimin'in eline baskı yaptığın için o seni vurmuş ama bilerek yapmamış. Ben zaten sen öyle delirmiş gibi çıkınca Taehyung'u alıp size geliyordum. Eve girdiğimizde Jimin'de bayılmıştı, iyi ki gelmişiz" dedi.

"Aşağıdan vurulduğun için kurşun diğer taraftan geri çıkmış. Ameliyata alamazlardı zaten seni vurulduğun yer açısından" dedi. Kolumdaki sargıya başımı çevirdim. "Yoongi, Jimin'i bir daha dinle, pişman olacağın şeyler yapma" dedi sessizce. Ona cevap vereceğim sırada kapı açıldığında gelen Taehyung'du. "Hyung ödümüzü patlattın, bekleyin doktoru çağırayım" diye bağırdı ve yok oldu.

İçimde bir acı hissediyordum. Ama bu vurulduğum için değilde sanki başka bir şeydi. Doktor geldiğinde bana dikkatle baktı. "Bay Min verdiğimiz ağrı kesicilere rağmen erken uyanmışsınız" dedi. Kapıyı kapatıp Taehyung ile beraber içeri girmişti.

Doktor yanıma yaklaşıp sargıyı açmaya başladığında Taehyung ve Namjoon heyecanla kalkmış yarama bakmaya çalışıyorlardı. Onları heyecanlandıran neydi anlamamıştım ama ikisi de gülümsüyordu.

Doktor sargıları tamamen çıkardığında ikiside "Çok güzel" dedi omzumdaki yaraya bakıp. "Jungkook çabuk gel" diye bağırdı Taehyung. Jungkook da odaya girdiğinde şok içinde bakıyordu. Başımı çevirdiğimde bu kadar güzel olan ne olabilirdi derken çiçeklerimi gördüm. Jimin'in portakal çiçekleri omzumdaydı.

"Bay Min yaranıza çok dokunamıyoruz. Tam çiçeklendiğiniz bölgeden vurulduğunuz için müdahale ettiğimizde ruh eşiniz çok acı çekiyor" dedi. Şok içindeydim, nasıl olabilirdi bu? Mühürlenmemiştik bile. Jimin benim ruh eşim miydi?

Bir an vurulduğum anı düşündüm. Jimin omzuma dokunmuştu, sonra onun kurdunu görmüştüm. Hissettiğim yanma hissinin sebebi vurulmam değildi. Demek ki o anda çiçeklenmiştik. Şoka uğraşmıştım. Olanları düşününce doktora baktım. "Biz mühürlenmedik nasıl olabilir?" Diyebildim.

"Evet nadirende olsa böyle şeyler görebiliyoruz. Ancak delta - vita ruh eşleri uzun süredir görülmemişti. Bu muazzam bir şey" dedi. Anlamayarak boş boş yüzüne bakıyordum.

"Çiçekleriniz canlı eşinizin ki de öyle şu an" dedi doktor. Sonra dikkatle bakıp "Bu biraz acıyacak" dedi bir damla gibi bir şey döktüğünde acıyla kolumu çekmeye çalıştım. Sonra kalbimde de bir yanma hissettim. Kalbimi tuttuğumda "Ruh eşiniz olduğu için Bay Park'ın acısını hissediyorsunuz" dedi bana. Tekrar yarayı sarmaya başladığında dikkatle sardı.

O an düşündüm. Jimin'i tanıdığımdan beri birbirimizin duygularını rahatlıkla hissedebiliyorduk. Demek sebebi buydu. Kurdu bana ruh eşi olduğunu göstermek istemişti. Birbirimizin kokusuna bu yüzden özlem duyuyorduk.

"Durumunuz iyi enfeksiyon kapmaması adına elimizden geleni yapacağız. Ama müdahale ettiğimizde eşinizin etkilenmemesi için minimum düzeyde müdahale olacak" dedi doktor sonra önündeki kağıda bir şeyler yazdı."Bu durumlarda Bay Park'ı düşünmek zorundayız acı çekmemesi lazım. " anlamayarak tekrar yüzüne baktım. Üzerimdeki şoku atamıyordum.

Faith • YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin