Faith • Yoonmin

31. Benim için mi yaptın onlar için mi?

Benim için mi yaptın onlar için mi?

Başkanın ölüm haberi Kore'de ve dünyanın birçok yerinde büyük yankı uyandırmıştı. Jimin ve ben daha evden çıkmadan telefon trafiğinden birbirimizle konuşamamıştık. Başsağlığı konuşmaları yaparken bir taraftan da Konsey asistanları bizim için programı anlatıyordu. Başkanın cenazesi evlerini ateşe vermemizden dolayı Konsey ana binasında yapılacaktı. Cenaze töreni öğlen yapıldıktan sonra yemek organizasyonu ardından da akşam başkanlık seçimi olacaktı.

Başkanlık seçimleri As üyelik seçimleri gibi olmazdı. Onur üyeler ve As üyeler ortak katılım gösterir ve açık oylama olurdu. Başkanlık kimin ailesindeyse tarafsızlık ilkesinden dolayı o ailenin As üyesi oy veremezdi. Yani Jimin Başkanın ailesinin As üyesi olduğu için bu akşam sadece ev sahipliği yapacaktı, oy kullanamazdı.

Jimin'in oy kullanamamasının bir diğer sebebi de 4 As üye olduğu için eşitlik sağlanmamalıydı. O yüzden oy sayısı 3'e düşürülmüş oluyordu. 2 oyu alabilen kişi zaten başkan olabildiği gibi Onur üyeler itirazlarını dile getirebilir ve tartışma yaratabilirlerdi. En nihayetinde Başkan seçimleri bütün konseyin geleceğini belirlediği için çok önemliydi. Konsey başkansız kalamayacağı için As üyelik gibi 10 gün bekleme durumu da yoktu. Hemen göreve başlamak gerekiyordu.

Son hazırlıklarımızı yaptığımızda bizi başkanın evine götürecek araç kapının önüne gelmişti. Ev sahibi olacağı için Jimin'in erkenden orada olması gerekiyordu. Aracın önünde onu beklerken bende evin güvenliğinden emin olmak için adamlarımla konuşuyordum. Jimin kapının önüne geldiğinde bana baktı. "Namjoon ve Taehyung oraya direkt gidecekler" dediğimde başını salladı sadece. Aramızdaki gerginlik, kırgınlık sürüyordu tabii.

Jimin simsiyah giydiği takımının üzerine dün gece Başkanın alnına bastığım As üyelik rozetini takmıştı. Siyah ceketi kollarını kapatıyordu ancak bileğinden eline kadar uzanan portakal çiçekleri elinin üzerinden belli oluyordu. Soluklardı ama çok güzellerdi, tıpkı Jimin gibi. Çiçekleri kapatacağını düşünsemde o bundan çekinmediğini açıkça gösteriyordu. Boynunda ona aylar önce aldığım zambak kolyesi vardı. Ona çok daha değerli bir sürü mücevher almıştım, ama o bunu hiç çıkarmıyordu. Ona ilk aldığım hediye olduğu içindi belki de.

Gözleri elime kaydı. Bu sabah babasının yüzüğünü tekrar takmıştım. "Gidelim" dedi. Başımı sallayıp araca bindiğimizde tek kelime etmeden yolu tamamladık. Eve yaklaştığımızda "Başkanın evinde eşyalarım vardı. Yani annem ve babamın" dedi bana bakarken. "Onları almalarını söyledim, bizim evimizin deposundalar" dediğimde şaşırmış görünüyordu. Onu hala düşünmeme mi şaşırmıştı acaba?

Korumalar kapımızı açtığında beraber inip eve yöneldik. Konsey asistanları cenaze töreninin olacağı alana bizi yönelendirirken henüz daha kimse gelmemişti. Tabutun olduğu alana yaklaştığımızda "Efendim tabut açık mı olacak?" Diye asistanlardan biri kuşkuyla sormuştu. Jimin yanımdan ayrılıp tabuta doğru yaklaşıp başkana baktığında yüzündeki ifade hiç değişmedi.

Göz ucuyla baktığımda başkanın yüzünün alt kısımları kötü görünmese de alnındaki rozetler gayet belirgin duruyordu. Konseyde ihanet olduğunda kişinin ölüsüne, mensup olduğu ailenin damgası basılırdı. Başkan ailesine defalarca kere ihanet ettiği için Park ailesinin rozetini alnına basıp herkese göstermeyi planlamıştım. Yanındaki Min ailesinin rozeti ise yapan kişiyi gösteriyordu. Mesajım açıktı kimseden korkmadığımı herkes görecekti.

Jimin inceledikten sonra "Açık kalsın" dedi. Asistan tereddütle Jimin'e baksa da Jimin'in pek umursar hali yoktu. İçerideki hazırlıklara bakmak üzere oradan ayrılmıştı bile. O esnada asistanlardan diğeri As üyelerin geldiğini haber verdiği için kapıya çıkmıştım. As üyeler benim arkadaşlarımda olsa konseyde prosedür prosedürdü.