6. İçinde olmasını ister misin vita? Senin olmasını ister misin?

829 118 189
                                    

Ertesi gün öğlene doğru, çalan telefonumla uyandım. Yataktaydım ve ellerimde sargılar vardı. Dün gece sarhoş olduğumu ve elimi kestiğimi hatırlıyordum. Ama yatağa nasıl geldiğim elimi nasıl sardığım bunlar hafızamda yoktu. Telefonun ekranında gördüğüm isimse başkandı. Hemen toparlanıp açtım. " Yoongi bir saate otele uğrayacağım. Birkaç yatırımcı getireceğim. Jimin'e ulaşamadım onu alıp gelir misin?"

"Tabi sayın Başkan" deyip aramayı sonlandırdım. Kendimi hemen duşa atmam gerekiyordu. Telefon elimde, yataktan kalkıp duşa giderken Jimin'i aramak için ekrana baktığımda sinirlerim tekrar bozuldu. Jimin'i dün geceden sonra tabi ki aramayacaktım. Öğlene doğru olmasına rağmen uyanmadığına göre belli ki dün gece pek hararetli geçmişti. Bu düşünce elimdeki telefonu yatağa fırlatmama sebep oldu. Sakinleşemiyordum bir türlü. Kurdum beni suçlamıştı.

Git Alfayı yok et. Vitayı al.

Normalde kurdumla ters düşmezdik. Ama Jimin'in hayatıma girmesi beni resmen alt üst etmişti. Kendi mantığım onunla savaşırken kurdum onun yanında olmak istiyordu. Bir gülümsemesiyle kurduma boyun eğdirip sakinleştirirken, sonra bir anda bütün sinirlerimi hoplatıyordu. Normalde kurdum hiçbir vitaya veya omegaya böyle davranmazdı. Ama dün gece vitanın evinde Alfayı gördükten sonra kurdumun gururu kırılmıştı. Hem Jimin'e tepkiliydi hem de ben müdahale etmediğim için bana tepkiliydi. Ama mağara zamanlarında yaşamadığımız için kontrolü kurduma o kadar kolay veremezdim.

Duştan sonra giyinip ıslanan sargılarımı yenilemek için aşağı indim. Taehyung ve Jungkook kahvaltı yapıp şakalaşıyorlardı. Zaten sinirlerimin bozuk olduğu yetmezmiş gibi bir de bu ikisiyle uğraşacaktım. " Sizin eviniz yok mu " diye çemkirdim merdivenden inerken ikisine de.

"Hyung akşam sen çağırdın bizi. " dedi Jungkook masumca. " Gelin, bana bir şey oluyor diye ağladın. Geldik, elin falan kesilmişti, sardık" diye devam etti Taehyung.

"Ağladım mı ?" dedim inanmayarak. " Tamam, biraz abarttım. Ama bu alkol problemini çözmen lazım" dedi Taehyung.

Bir an kendimi kötü hissettim. Bu iki salak gece gelmiş bana bakmışlar bende onları azarlıyordum. Sonra uslu bir çocuk gibi "Tamam yardım edin de yenileyelim." Dedim.

" Sahi ne oldu hyung? Sen böyle dağıtmazdın." Dedi Jungkook yavaşça elime uzanıp yarayı temizlemeye başlayarak. Bir yandan da rahatlatıcı feronomlarını bana etki etmesi için bırakıyordu. Taehyungla mühürlenmedikleri için Jungkook'un gül kokusunu rahat alabiliyordum. Sonra Taehyung yeni sargı bezi getirip sarmasına yardım etti. İkisi de bir şey demem için beklentiyle bakıyordu. "Önemli değil. Şimdi çıkmam lazım acelem var." dedim. Ellerim sargılı olduğu için ceketimi giymeme yardım etti Jungkook.

"Hyung ne olursa olsun bize anlatabilirsin." Dedi tedirgince Jungkook. "Biliyorum. Teşekkür ederim. Ben çıkıyorum. " Deyip kapıya yöneldim.

Taehyung arkamdan bağırıyordu." Teşekkür mü etti o yoksa ben uyanmadım mı hala?"

***
Otele vardığımda ofisimde yapılan işleri inceleyip haber sayfalarına bakmaya başladım. Jimin'le röportajımız çıkmıştı. Liseli ergenler gibi yan yana nasıl iyi göründüğümüzü düşündüm. Sonra Dongmin'in fotoğrafı çıkınca karşıma yine dün gece onun evinde neler yaptıklarını düşündüm. Sinirle telefonun ekranını kapatıp kenara fırlattım.

Acaba ondan hoşlandığımı kabul etsem evindeki ben olur muydum diye düşündüm. Ama ondan hoşlanıyor muydum ki? Yani vita olduğu için kurdum onu istiyordu. Ama bu kurdumun isteğiydi. Hem hoşlanmak nasıl oluyordu bilmiyorum ki? Daha önce birine bir şey hissetmemiştim. 28 yaşında bunları yaşamamış olmak benim suçum muydu? Yoksa beni sadece işleri için büyüten sevgi vermeyen ailemin suçu muydu?

Faith • YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin