8. Karşısında olma. Yanında ol diyorum sadece.

809 121 165
                                    

Karşısında olma. Yanında ol diyorum sadece

Seul'e helikopterimle varıp eve kendimi attığımda gece yarısını geçmişti. Eve girdiğimde Jimin'in kokusunu yoğun bir şekilde almıştım. Onu orada bıraktığımı anlamış mıydı? Belki de uyuyakalmıştı ve sabah fark edecekti. Şimdiye kadar fark etse zaten arardı.

Bir dakika. Arayamazdı ki onu engellemiştim.

Keyfim yerine şimdi gelmişti. Beni 10 gün önce bırakmasının acısını tabi ki ondan çıkaracaktım. Kurdum beni geri döndürmek için delirse de kurdumu susturmayı başarmıştım. Çatı katına çıkıp helikoptere binene kadar,

Geri dön vitamızı savunmasız bıraktın.

Hemen nasıl sahiplendi vitamız da vitamız? Bu kurdumu kendine getirmem lazımdı. Kurdumun seslerine karşılık kurduma küfür edip helikoptere binmiştim. Zaten beni yeterince zayıf göstermişti. Bir de daha fazla onu dinlemeyecektim.

Ev derli topluydu. Yukarı odama çıktığımdaysa gardırobumu karman çorman bulmuştum. Demek kendine yuva yapmıştı. Kurdunun gerçekten bana ihtiyacı vardı belliydi. İkimizin kurdu da uzak kalınca güçsüzleşmişti. Ama her yaptığının bir bedeli vardı. O beni nasıl ihtiyacım olduğunda bıraktıysa bende onu bırakmıştım işte.Zaten otelden çıkmadan mutfaktakilere meyveyi odama çıkarırken bir notta iletmelerini istemiştim.

Sevgili Vita,

Umarım bu mesajı görünce tabaktaki elmalar gibi sinirden kızarmazsın. Ofiste beni bıraktığın günü hatırla ve unutma ki her şeyin bir bedeli var. Sana yeterince müsamaha gösterdiğimi düşünüyorum. Burada tek başına kal da deltaya hata yapmaman gerektiğini öğren. Seul'e dönmemen dileğiyle,

​Deltan Min Yoongi

Notu düşündükçe de yine keyifleniyordum. "Deltan" aitliğini bilerek eklemiştim ki iyice kudursun. Kurdum normalde intikam almaya bayılsa da vitaya yaptığım hareketi yakışıksız bulmuştu. Zaten ne geldiyse başıma piç kurdum yüzünden gelmişti.

Bir duş alıp rahatlayıp yatmaya hazırlanırken ortalığı toplamamıştım. Bir anda şifreyi Jimin'in bildiğini hatırladığım için hemen kalkıp şifreyi değiştirdim. Sabah döner falan şimdi tepemde delirmiş bir civciv istemiyordum. Dün dudaklarını büzünce bir civcive benziyordu. Ama belalı bir civciv.

Sabah uyandığımda hemen kahvemi alıp terasa indim. Saat erkendi. Namjoon'u arayıp biraz lafladım. Konsey dedikodularına nail oldum. Taehyung'un engelini kaldırıp onu da aradım. "Şerefsiz." Diye açtı telefonu. "Gel hadi gel" dedim. " Gelirsem ağzını burnunu dağıtırım Delta" dedi. Güldüm "Gelmezsen gönlüm kalır Alfa. "dedim. "Piç" deyip suratıma kapattı.

10 dakika sonra kapımın çalmasıyla kalktığımda şifreyi değiştirdiğim için öfkeli bir Kim Taehyung'la karşı karşıyaydım. Bir müddet karşılıklı küfürleşme, itişmeden sonra hemen sulu sulu sarılınca yumuşamıştı. Keyfim yerindeydi. "Şifreyi ne diye değiştirdin Hyung" dediğinde "Çok kişide vardı" dedim. Yeni şifremi hemen verdim Taehyung 'a yoksa siniri geçmeyecekti. Jimin'le aramızdaki geçenleri anlatıp anlatmamak konusunda kararsızdım. Henüz ben daha ne olduğunu bilmiyordum ki.

Beraber kahvelerimizi alıp terasa geldiğimizde otururken Jimin'in evinde bir hareketlilik gördüm. Evin içinde bir gölge geziyordu. Hemen dikkat kesildim. Bir süre sonra teras kapısının açılmasıyla güzeller güzeli vita, terasa arz-ı endam etmişti. Üzerinde dün giydiği lila sweatshirt vardı. Benim gittiğimi anlayınca kıyafetlerimi giymemiş miydi yani? Acaba bu kadar hızlı nasıl dönmüştü?

Faith • YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin