27. O bana bunu yapmaz

453 117 516
                                    

O bana bunu yapmaz

Vicdanımız bizi her yerde bulup avlardı. Sinsice içimizi kemirip bizi yer bitirirdi. Dostoyevski'nin suç ve ceza romanındaki gibi, romanın baş karakteri Raskolnikov'un işlediği suçu kimse görmemişti. Ama vicdanı her yerde onu bulmuştu. Tıpkı Jimin'in vicdanının onu rahat bırakmadığı gibi.

Ayun öldüğünden beri Jimin'in kurdu hastaydı. Jimin kendi elleriyle yapmamıştı ama yapanı biliyordu buna emindim, bana karşı duyduğu vicdan azabından da bu hale gelmişti. Geçen on günde Jimin ile iletişimimiz yok denecek kadar azdı. Bugün As üyeliği resmiyete kavuşacaktı. Bu kadar hırsla istediği bir şey için zerre kadar sevinmiyordu bile.

Geçen on günde yakında açılışı olacak otelimiz için çalışmaktan başımı kaldıramıyordum. Aynı zamanda As üyelik işleri ve babamdan kalan işleri de devraldığım için sabah erken çıkıp gece geç saatlerde eve dönüyordum. Jimin hep uyuyordu, yanına gittiğimde konuşmuyordu. Kurdunu hissedemiyordum, ama hasta olduğuna emindim. Kurdunu hissedemeyen kurdum deliriyordu Jimin'i her gördüğümde, Vitasını arıyordu çaresizce.

Eve gönderdiğim doktorları reddediyordu. Evdeki çalışanlardan öğrendiğim kadarıyla yemek de yemiyordu. Durumun ciddiyeti beni gerdikçe kurdumun sinirini kontrol edemeyip ona bağırıyordum. Bu ya ağlamasıyla sonuçlanıyordu ya da ciddi kavgalar etmemize sebep oluyordu. En büyük kavgamızı da dün gece etmiştik. Evi terk etmeye bile çalışmıştı, evden çıkmasına izin vermeyince gidip misafir odasında uyumuştu.

Aslında Jimin'in yaptığı şey umurumda değildi. Ben sadece onun iyi olmasını istiyordum. Yemek yemedikçe odadan çıkmadıkça üzülüyordum ve elimden de hiçbir şey gelmemesi sinirimi bozuyordu. Çünkü bana hiçbir şey anlatmadığı gibi kimseye de anlatmıyordu.

Bu geçen günlerde birkaç kere dışarı çıkmıştı. Korumalardan duyduğum kadarıyla gittiği tek yer anne ve babasının mezarıydı. Taehyung ve Jungkook zor günler geçirdiği için evden çıkmıyorlardı. O yüzden onlarında konudan haberi yoktu. Namjoon ise başkanın bu hafta ona özel davetiyle As üyeliğini resmiyete kavuşturmuştu. Jimin ve Dongmin için yapılacak As üyelik töreninde duyurusu yapılacaktı. Namjoon deli gibi Ayun'un ölüm haberini araştırıp bir şeyler bulup beni kurtarmaya çalışıyordu.

Sabah uyandığımda şaşırtıcı bir şekilde Jimin'in yanımda uyuduğunu görmüştüm. Dünkü kavgamızdan sonra bu beklemediğim bir şeydi. Tabii kurdunu göstermediği için kokusunu da hissetmemiştim. Üzerini örttüğümde biraz feronomlarımı bıraktım, belki kurdu cevap verir diye ama hiç bir şey olmadı.

Ona yaklaşıp saçlarını okşadığımda yüzünün solgunluğu içimi titretti. Elimi omzundan kollarına doğru indirdiğimde zayıflamış bedeni canımı yaktı. Hiçbir şey yemediği için küçücük kalmıştı. Zaten Jimin zayıftı ama şu an kemiklerinin sayılması mahvediyordu beni. Ne çok hasret kalmıştım o güzelim portakal çiçeğine karışmış zambak kokusuna.

Ben ona dokumaya kıyamazken o nasıl kendine bunu yapıyordu aklım almıyordu. Elimi yüzüne çıkardığımda yavaşça gözleri aralandı. "İşe gitmedin mi?" Dedi.

"Gitmedim. Bugün eşimin As üyelik kabul töreni var." Dediğimde gülümsedim. Elini kaldırıp yüzümde gezdirdi. O kadar zor hareket ediyordu ki. Sanki konuşmaya da takati kalmamıştı. Yüzümdeki elini tutup öptüğümde gözlerini kapattı. Zayıf bedenine yaklaşıp başımı boynuna gömdüğümde elini saçlarımda gezdirdi.

Koku bezinde çok az hissedilen kokusunu içime çektiğimde "Jimin seni çok özledim" dedim. Saçlarımı okşamaya devam ederken hiçbir şey demedi. "Sana dün gece bağırdığım için özür dilerim, ama beni çok üzüyorsun" dediğimde "Önemli değil" dedi.

Faith • YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin