Faith • Yoonmin

24. Deltan Yanında

Deltan Yanında

Seul'e indiğimizde Jimin ile birlikte cenaze yemeği için Kim Ailesinin evine gidiyorduk. Jimin yol boyunca ağladığı için bitap düşmüş arabada yanımda uyuyordu. Çünkü savaş tek cepheden başlamamıştı sıradaki hedef Jimin'di. Uçağa bindiğimizde 3 gündür kızgınlıkta olduğum için telefona bakamadığımızdan çıkan haberlerden haberimiz yoktu. Evlendikten sonra yapılan düğün haberlerimize ek olarak Jimin'in kısır bir vita olduğu üzerine haberler yapılmıştı.

Kore halkına göre bir vitanın, delta veya vita geni taşıdığı için yavru veremiyor olması büyük bir skandaldı. En nihayetin ülke de sayılı vita vardı ve bunlardan birinin doğurgan olmaması ve tabii Jimin'in magazin değeri taşıması da insanları coşturmuştu. Yorumlarda işe yaramaz bir vita olduğunu yaşamasının anlamının olmadığını bile yazan vardı. Hatta Jimin'i en çok yaralayan ise 'Min Yoongi'nin yakın aile dostu vita Ayun ile evlenmesini beklerdim. Bence daha çok yakışıyorlardı.' Yorumu olmuştu. Saatlerce kucağımda onu feronomlarımla sakinleştirmeye çalışsam da durmadan ağlamıştı.

Haberleri yaptıranın Ayun olduğu belliydi. Çünkü bu birçok haber sitesinde özet olarak geçerken, biri çok detaylı bilgiler içeren bir haber yapmıştı. Hatta üstüne üstlük konudan haberim olmadığı ve yakında boşanabileceğimiz gibi bir eklemede yapmıştı. Aslında şu an bu aptal haberlere ayıracak hiç vaktim yoktu. Açıkçası umurumda bile değildi, en nihayetinde Jimin benimleydi. Ama Jimin çok üzülmüştü ve ben bunu ona yapanlara tabii ki dünyayı dar edecektim.

Kim Ailesinin evine geldiğimizde Jimin'de uyanmıştı. "Yoongi ben gelmek istemiyorum. Herkes hakkımda konuşuyor. Utanıyorum ben" dedi.
"Jimin, saçmalama utanacağın bir şey yok. Beraber girmezsek içeri asıl o zaman onların eline koz vereceksin. Kaldı ki Namjoon ve Taehyung yıllardır dostlarımız böyle aptalca bir haber yüzünden onları yalnız mı bırakacaksın?" dediğimde gözleri yine dolmuştu.

Onu arabanın içinde kendime çekip sarıldığımda "Ayun'a ve herkese haddini bildirebileceğini biliyorum. Sen güçlü bir vitasın. Yıllarca onunla nasıl başa çıktıysan içeride de gidip canını okuyabilirsin." Dediğimde geri çekilip dudaklarını büzüp yüzüme baktı.

"O orospunun canını okuyacağım" deyip kaşlarını çattığında gülümsememi tutamadım. Benim bile canımı okurken, kim bilir Ayun'a içerde neler yapacaktı? Ona motivasyon konuşması yapayım derken sanırım olacakları düşünmemiştim.

"Deltan yanında" dediğimde gülümsedi. "Ben kendi başıma hallederim. Sen ona yaklaşma yeter." Dedi dudağıma minik bir öpücük bırakıp arabadan hızla indi. Bu siniriyle Ayun'un sadece yanından geçsem bende nasibimi eminim alırdım.

İçeri girdiğimizde uçak yolculuğumuz uzun sürdüğü için cenaze törenini kaçırmıştık. Cenaze sonrası yemek için bütün konsey üyeleri ve cemiyet içerideydi. İçeri girer girmez herkes dönüp bize bakmıştı. Belli ki herkes haberleri okumuştu. Jimin'inin elinden tutup kalabalığa doğru yaklaşırken uzaktan bize gülümseyen Ayun'u görmüştüm. Jimin umarım bu gece onu öldürmezdi. En nihayetinde Ayun bir As üyeydi ve bizim stratejik davranmamız gerekiyordu, hata yapma lüksümüz yoktu.

Namjoon ve Taehyung'un olduğu alana yöneldiğimde bizi karşılamışlardı. Namjoon üzgündü, çünkü babasıyla benimle babamın ilişkisi gibi bir ilişkisi yoktu. Mesafeli olsalar bile birbirleriyle güzel bir iletişimleri vardı. Taehyung'un ise babasının ölümü zerre umurunda değildi. Onu dünyaya getirip konsey üyesi olmak zorunda bıraktıkları için lanetlediklerini de sıklıkla dile getirirdi.

Asıl beni şaşırtan şey ise Jungkook'un da burada olmasıydı. Bu düpedüz delilikti. Tabii ki sevdiği insanın kötü gününde yanında olmak istemesi normaldi. Ama şu an Taehyung'un bulunduğu alanda bulunması okları üzerine çekiyordu. En azından Taehyung Jungkook'u cenaze törenine çağırmamayı akıl etmişti. Sadece cenaze yemeğine gelmişti. Taehyung'u köşeye çekip sorduğumda ise "Yanımda olmak istedi ne deseydim? Haberin yok ama benim bir eşim var mı deseydim? Jimin'in arkadaşı dedim herkese" diyerek bana çıkıştı.