☆BÕLÜM YİRMİ ALTI: İTİRAF☆
Karanlıktı.
Karanlık korkutur muydu insanı?
Peki ya güven verir miydi?
Bazen evet, bazen de hayır! Korkmazdım. Güvenmezdim. Bazen severdim. Bazen nefret ederdim. Herkesin korkuları vardı ama benim korkularım daha fazlaydı. Daha can alıcıydı. Saç diplerimden başlayan Su damlacıkları boynuma kadar oluk oluk stresten dolayı terlemiştim. Sadece odayı aydınlatan hafif ışık huzmesi vardı. Başımı kaldırıp etrafa ̧ışık saçan tavanda ki lambaya baktım. Uzun borulu eski bir tip lambaydı hafifçe arada bir cızırtı çıkarıyordu, sanki her an ışığı sönecek gibi olan ışık eski tip lamba olmasından şaşmamalıydı. Cızırtısı kulağımı çıldırtıyor ve daha çok beni strese koyuyordu. Zaten stresliydim ve bu yerde fazlasıyla yabancıydım. Birazdan odaya gelecek polis komiser, onun sorularına karşılık nasıl cevap verecek olmam ve onun karşısında nasıl cümleler kuracağımı hiç bilmiyordum. Siyah masa da ki duran ellerim istemizce masayı tıklatıyor parmaklarımın sesi odada yankılıyordu. Sanki kendimi korku filmlerin içindeymişim gibi hissettiriyordu bana bu oda. Ayaklarımı bir iki geri sallayıp stresimi atmaya çalışıyordum fakat bu işe yaramıyordu. Sonuçta her gün polis tarafından sorgulanmıyordum. Tam şuan gerginlikten ölebilirdim.
Peki ya ömer, o acaba burada mıydı?
Beni merak etmiş miydi?
Ellerimi dirsek üzerine masaya dayadığımda yüzümü avuçladım. Gözlerimi sıkıca kapatarak sıkıntıyla ofladım. Bir an önce buradan çıkmak istiyordum bu tür yerler korkumu tetikliyordu. Sessiz odayı kapı gıcırdırmasıyla yankılandığında yanıma gelen ayak sesleriyle ellerimi yüzümden çektim. Başımı çevirip gelen komisere baktım. Uzun boylu olup karanlık nedeniyle yüzünü seçememiştim. Karanlıkta koca heybeti oldukça fazla gösteriyordu. Karşıma geçip yüzünü gördüğümde masayı çekip elinde ki mavi dosyayla karşıma oturdu. Esmer yüzüyle geniş omuzlu heybetli biriydi. Üstündeki mavi tişörtün üzerine siyah gömlek giymişti.
Fazla incelemeye gerek yoktu bildiğin tipik komiserlere benziyordu işte.
Onu incelediğimi farkettiğinde yüzünü ekşitti. Kafamı başka yöne çevirerek bende ona karşılık vererek yüzümü ekşittim. Merak etme komiser bende burda olduğum için memnun değilim.
Senin yüzüne bizde meraklı değiliz yani?
"İlk önce Cinayet büro komiser Mehmet Emin yaldız ben?" dedi ve dosyayı açarak göz gezdirdi. "Bu dosyayla ben ilgileneceğim?" dedi tekrardan konuşarak.
Ben tüm söyledikleriyle ilgilenmeyip sadece masayla bakışıyordum. Çünkü tüm söyledikleri beni ilgilendirmiyordu. Ayreten de karşımda bu komiserle de bakışmak da istemiyordum.
"Masaya değil bana bak?" dedi. Sert konuşmamıştı ama kibar da değildi.
Sanane, neden sana bakacakmışım? Hayırdır defiledeyiz de benim mi haberim yok?Bakışlarımı ona yönlerdirdim ve umrumdaymış gibi göz devirdim. Uzunca bana baktı. Görende gözleriyle benimle tartışıyordu. "şimdi sana bir kaç soru soracağım, net cevaplar istiyorum?" dediğinde başımı iki yana salladım.
Bu komiser fazlasıyla egoistliydi!
Bakışlarımı yumuşatarak omuzlarımı gevşettim. Komiser gelmeden önce çok stresliydim fakat şuan umursamaz tavrımla 'benim hiçbir şeyden haberim yok' rollü sergiliyordum.
"Baba'nın katil olduğunu biliyor muydun?"
Evet!
Hiç tereddüt etmeden hemen "Hayır?" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL[Sezon Finali]
Mystère / Thriller"Abi burda bir kız var?" Diyen bir sesle. Kendime geldim başımda silahla duran bir adam korkuyla yataktan fırladım. "Kimsiniz ? " Bir kelime düştü dudaklarımdan odaya bir Silahlı bir adam daha girdi 'bunlar kimdi ve ne işleri var burada? yoksa...