Korkutan Aşk

6.

Bugün benim için önemli bir gündü. Çünkü Toprağa bir şans vereceğim. Evet akşamdan beri enine boyuna düşündüm. Neydi   onda ki beni çeken bu his bilmiyorum ama hislerime güvenmeyi ve ona bir şans vermeye karar verdim. Nasıl olur bilmiyorum ama bakacazzz.
      Hızlı bir şekilde duş aldım ve hazırlanmaya başladım. Çiçekli   yeşil bir elbise giymiştim ve hafiften bir makyaj yaptım. Yeşile aşık bir kızdım. Tabi bunu fark etmem biraz zaman aldı ama olsun. Makyaj yapmayı fazla sevmiyorum. Bazen aklıma gelirse ve regl günlerimde yapıyorum. Bilmiyorum siz öyle misiniz? Ama ben regl iken kendimi çok çirkin hissediyorum.  Çirkin olma gibi bir şansım yok ama olsundu. ( ego kasmaca )
     Sonunda hazırlandım. Ve aşağıya indim. Annem gene temizlik yapıyordu. Temizlik yapmaktan hiçbir zaman vazgeçmiyor.

- Anne ben çıkıyorum.
- Nere gidiyorsun gene acaba ?
- Anne bir arkadaşımla buluşacağım.

Annem yanıma gelip beni baştan aşağı güzel bir süzdü. Bu kadından bir şeyler katiyen saklanmıyor. Sıçtık.

- Senin hayatında biri mi var?
- Ne alaka anne
- Bir elbise giymişsin iki makyaj yapmışsın üç akşamdan beri sırıtıyorsun dört ve en önemlisi isim vermeden arkadaşımla buluşcam dedin
- E yuh anne
- Anneye yuhlanmaz dökül şimdi.
- Annecim daha ortada bir şey yok sadece öyle bir buluşma.
- İnanayım mı?
- Anne zaten sana yalan mı söyleniyor her şeyi anlıyorsun. Ben çıkayım mı ?
- Tamam  git yürü ama dikkat et kendine çok geç kalma.
- Tamam kraliçem öptüm seni.

Dışarı çıktığımda Toprak gelmiş ve beni bekliyordu.  Telefondan başını kaldırıp bana baktı sonra tekrar telefona baktı sonra bir anda bana baktı. Önce şaşkınlıkla sonra anlam veremediğim bir bakışla bakmıştı. Yürüdüm ve tam karşısında durdum. Çok güzel bakıyordu. İlk defa bana böyle bakan birini gördüm. Sanırım bende bir sorun vardı. Bilemiyorum.

- Merhaba.
- Çok güzelsin.

Bir şey diyememiştim normalde teşekkür ederdim ama o kadar içten söylemişti ki nefes almayı unutmuşum. Benim için arabanın kapısını açmıştı. Ben bindikten sonra oda kapımı kapatmış ve arabaya binmişti. Arabayı çalıştırdı ve ilerlemeye başladık.

- Nere gideceğiz?
- Evime gideceğiz.
- Neden ne ne diyorsun.
- Sakin ol Leyla saçama sapan şeyler düşünme gidince zaten göreceksin neden orya gittiğimizi.
- Tamam.

Ve susmuştum. Ama beynim kırmızı kod oluşturmuştu bile. Ne işimiz vardı evinde neden oraya gideceğiz ilk buluşmada eve mi gidilir. Ya yanlış hissettiysem ya bana zarar verirse. Ne yapacaktım birde mal gibi tamam dedim aklım nerde benim acaba.

- Niye sustun konuşsana biraz.
- Ne konuşacağımı bilemedim. Sen konuş .
- Korkuyor musun benden?
- Hayır sadece evine neden gideceğimizi anladım.
- Eve girmeyeceğiz güzelim , gidince anlarsın korkmana yada çekinmene gerek yok sana zarar vermem.
- Anladım.
- Gene susacaksın anlaşılan.
- …
- Susma güzelim bunca yıl sesine hasret bir adamı konuşmayarak ceza veremezsin.
- Saçmalama neden sana ceza vereyim. Sadece böyle durumlarda ne konuşulur bilmiyorum. Ayrıca fazla heyecanlıyım.
- Seni heyecanını yerim.

Allah’ ben yicem bunu yakında.  Çok yakışıklı. Çok güzel bakıyor çok güzel konuşuyor daha ilk buluşmada ona karşı sanki çok yoğun duygular hissediyorum.

- Resmen bakışlarınla yedin beni. Tamam bal gibi çocuğum ama ayıp ayıp 😊

Söylediği sözler karşısında şoka girmiştim. Ne diyo be bu ah leyla ah haklı ama yedin çocuğu.göz göze gelince hemen gözümü kaçırıp dışarıya baktım. Gelmiştik sanırım. Burası çok güzeldi sahile sıfırdı yanında balıkçı evleri vardı. Onların yanında küçük bir restoran vardı. Ve orta büyüklükte bahçeli bir ev vardı tek bir tane ev vardı. Muhtemelen oda toprağın eviydi.

- Utanınca çok güzelsin. Bir şeye odaklanınca da güzelsin. Şaşırınca da güzelsin hep ama hep çok güzelsin.

   Bu   çocuğun beni öldürmesi için dokunmasına gerek yok ki. Sözleriyle pat diye canımı alacaktı sanırım.