12.

20 1 0
                                    

Büyük bir baş ağrısı ile uyanmıştım. Evet vurulan ben değildim ama her tarafım kan içindeydi. Keşke ben ölseydim de öyle bir manzara ile karşılaşmasaydım. Gene elimi kolumu bağlayıp boş bir depoya bırakmışlardı beni.  Zamanın farkında değildim. Ne kadar süre baygın kaldım saat kaç ya da hangi gündeyiz bilmiyorum. Çok aç ve susuz hissediyordum. 

- Kimse yok mu?

- Bakar mısınız?

Deponun kapısı açıldı ve yüzünde maske olan bir adam içeri girdi. Simsiyahtı fazla ürkütücü gözüküyordu.

- Ooo benim küçüğüm uyanmış mı?

- Ne zamandır uyuyorum.

- Üç gündür uyuyorsun küçücüğüm.

Ohaa üç gün mü? Nasıl yani bir günde uyanık olarak onların elindeydim. Dört gündür beni kimse bulamadı mı yani annem babam abilerim mahvolmuştur. Annemi çok özledim.

- Sakın ağlamaya başlama şu an çekemem.

- Su susaktım ben su alabilir miyim?

Ben öyle   söyleyince kahkaha attı ve yanındaki adama dönüp küçücüğe su getirin dedi. Bu işin içinde de bir şey yoksa ben ne olayım leyla. Bir süre sonra içeri adam elinde bir kova suyla girdi. Hayır ya düşündüğüm gibi olmasın. Sanırım tamda düşündüğüm gibiydi sanırım. Evet, evet bir kova içi buz ve su dolu kovayı başımdan aşağı döktüler.

- Hayır ya hayırrrrr

- NE İSTİYORSUNUZ BENDEN YAA

- BEN SİZE NE YAPTIMMM.

- Ah küçüğüm ah benden kaçmanın bir cezası olmalıydı. Susuzluğun geçti mi bakalım.

- ALLAH BELANI VERSİN MANYAK ADAM!

- Aa ama sanki bana bağırmaman konusunda anlaşmıştık seninle.

- Hatta dur seni bak kimle görüştürücem.

Telefonu çıkardı ve birini aramaya başladı. Telefon çaldı çaldı.

- Amk puştu bulucam seni az kaldı. Seni bu dünya üzerinden yok edeceğim.

- TOPRAKKK

- LEYLA,    LEYLA  GÜZELİM   İYİMİSİN SANA KURBAN OLURUM BULUCAM SENİ LEYLAM.

- Toprak çok korkuyorum.

- Korkma güzelim bulacağım seni söz veriyorum korkma.

Dıtdıtdıt telefonu kapattı. Pislik adam telefonu kapattı. Nasıl bulacaktı Toprak beni. Toprak kimdi nasıl biriydi ne iş yapıyordu. Niye düşmanı vardı. Aklımda bir sürü soru vardı. Eğer kaçırılmasaydım belki de Toprak hepsini anlatacaktı bana belki de bu yüzden ondan korkarım sanıyordu. Gerçi öylede olmuştu bilinmezlikler beni çok korkutuyordu. Mesela Toprak ta katil miydi.?

                      -TOPRAKTAN-
Sevdiğim kızın sesini duymuştum. Bana söylediği ise   çok korktuğuydu. Korkmuşlardı sevdiğim kızı hem de çok korkutmuşlardı. Dört gündür kayıptı bulamıyordum bulamıyorduk neredeydi kimin elindeydi. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Kafayı sıyırmak üzereydim.  Düşünmekten kafayı sıyırmak üzereydim artık.  Bulmak zorundaydım onu kurtarmak zorundaydım. Kaçırılmasaydı her şeyi anlatacaktım ama olmadı. Allah kahretsin ki anlatamamıştım. Ve bu beni çok yaralıyordu çünkü  yaşamımı yaptığım işleri bir başkasından duyması. Ki bunları yalan yanlış duyması ve benden nefret edip korkması çok olağandı. Biliyorum nefret ediyordu benim gibi insanlardan. Babasının yaptığı işleri bilse ondan bile nefret ederdi biliyorum ve bu beni çok korkutuyordu.   Şu dört günde bir sürü adam öldürmüştüm. Ama bir türlü bulamıyordum. Haber beklemeliydim benle oynuyorlardı.

              -LEYLADAN-
Bir anda kapı açıldı ve içeri gene aynı adam girmişti.

- Merhaba küçüğüm beni özledin mi ?

- Ya siktir git be

- Bende seni özledim küçüğüm. Bak sana ne izleteceğim.

- Ne saçmalıyosun ya

- Bekle bak şimdi

Karşımda bir ekran açılmıştı. Ekranda adamlar birine korkarak bakıyorlardı. Neden korkuyolardı diye düşünmeme kalmadan hepsi vuruldu. Bakmak istemiyordum. Sonra birkaç resim çıktı dövülmüşş adamlar işkence görmüş adamlar bunlar neydi böyle çok korkunç görüntüler vardı. Bakamıyordum bile sonra başka bir video açıldı biri bir adama işkence ediyordu. Sonra bir anda adamın boğazını kesti diyer adamın elini kesmişti. Kimdi bu sonra ise kamaraya döndü. Çığlığı basmıştım hayır hayır bu olamazdı o olamazdı bu kadar cani olamazdı. O olmasındı yanlış görmek istiyordum. Hatta kör olayımda görmeyeyim istiyordum. Sonrası ise koca bir boşluktu…..

Korkutan Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin