Saat kaçtı ya. Uyanmam gerekiyor. Üzerimde ki ağırlık neyin nesi be. Beynimin içinde resmen bir ışık oluştu tabi ya ben akşam toprak la uyudum. Zar zor gözümü açtığımda toprağın hala uyuduğunu gördüm. Bir elini belime dolamış bir eli saçımda kafası ise göğsümdeydi. Uyurken çok huzurlu gözüküyordu ama sanırım fizik kurallarına aykırı bir uyuma şekli vardı. Sanırım uzun zaman sonra bende kendimi huzurlu hissediyorum.
- Leyla kızım uyanmadın mı?
Ohaaa annem doğruya ben annemle yaşıyorum. O an ki panikle toprağı üzerimden itmeye çalıştım. Ama sadece çalışmakla kaldım çünkü hayvan gibiydi. Ve niye uyanmıyordu bu yaaaa.
- Leylaaa
- Gene ders çalıştın demi gece yarılarına kadar da kalkamıyorsun geç kalacaksın.
- Anne uyandım tamam hemen hazırlanıp iniyorum.
Annem uyandığıma ikna olmuş ve aşağı inmişti. Bu çocukta öldü galiba kulağının dibinde bağırmama rağmen uyanmıyor. Toprak kalsana artık ya diye bağırdım ve aynı zamanda kalkmaya uğraşıyordum.
- Ne oldu ya
- Okula gideceğim toprak
- Gidersin sonra biraz daha uyuyalım.
- Lan sen şaka mısın annemde evde
- Senin gibi bir kadına lan kelimesi yakışıyor mu cık cık cık.
- Sence komumuz bu mu?
- Bence konumuz şu olsun
- Ne
- Senin yeni uyanmış halin bile mükemmel. Her halinle mükemmelsin bence konumuz bu olmalı😊
- Ya toprak kalk artık ya da bırak beni ben kalkayım sen yatmaya devam et.
Neyse ki sonunda beni bırakabilmişti. Eşyalarımı alıp banyoya ilerken bana bence burada da değiştirebilirsin dedi bana bana bana. Sanırım attığım bakıştan ürkmüş olmalı ki bana tamam istediğin yerde değiştir deyip bir daha uyuma pozisyonuna geçti. Delimi ne ya .
Banyoda özel işlerimi halledip hemen üstümü giydim. Banyodan dışarı çıkınca toprağı aynı şekil uyurken bulmuştum.
- Kalksana be adam.
- Ne var ya
- Aşağıya inip okula gideceğim bir zahmet odamdan çıkar mısın?
- Uykum var.
- Bütün gece beşik mi salladın manyak herif
- I ıh seni izledim.
Ben bu adama ne değim şimdi. Normalde olsa söverdin leyla hatta odana bile almazdın senin bu beyin nerde ya çalışmıyor galiba maşını kes. Öf sus be sabah sabah. Ben naptımkine .
- Senin okulun yok mu
- Ne okulu ya
- Okumuyor musun sen?
- Yok ben bitirdim okulu
- Ama bana burada okuyorum demiştin
- Bir zamanlar okuyordum.
- Ne diyon ya
- Anlatırım güzelim bir ara
- Zaten bir ara her şeyi anlatacak bey efendi
- Anlatacağım söz veriyorum.
- Ne zaman
- Akşam , akşam gelip her şeyi anlatacağım
- Tamam şimdi git hadi annem gelemden hadi.
- Tamam dışarda seni bekleyeceğim okula bırakayım seni
- Tamam görüşürüz
Hele şükür ki gitti. Bilmem farkında mısın ama üzüldün. Sen niye başladın gene sussan mı? Birinin gerçekleri söylemesi gerekiyordu. Sus tamam.
İç sesimi de susturduk tan sonra aşağı annemin yanına inmiştim. Ve o ana keşke öleydim aman ne oluyor be. Allah’ım bismillah.
- Senin ne işin var burada
- Kızım o nasıl söz arkadaşına hoş geldin desene.
- Hoş geldin.
Evet şuan ne mi oluyor. Annemle torak oturmuş kahvaltı yapıyorlar. Ne alaka diye sormayın bilmiyorum. Soran yok zaten. İç sesime göz devirdikten sonra. Oturup bir güzel kahvaltı etmiştik. Sessizlik fardı evde nedenini anlamadım. Annem çoktan çocuğu sorguya almış olması lazımdı. Ama öyle bir şey olmadı. Annemle vedalaşıp toprakla yola koyulduk bir şey olmuştu. Benim bilmediğim bir şey olmuştu ama bende konuşmak istemiyorum nasıl olsa akşam her şeyi anlatacak ve bunu da anlatacak mecbur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkutan Aşk
Teen Fiction- artık herkes seviyor beni herkes korktuğundan değil sevdiğinden saygı duyuyor biliyor musun ? - Ne güzel sevindim adına - bir sen sevemedin beni bi sen korkularını yenemedin....
