11.

17 2 0
                                    

Sanırım sabah oluyordu. Deponun küçük pencerelerinden içeri güneş ışınları vuruyordu.  Hiç uyumamış sabaha kadar nerdeyse durmadan ağlamıştım. Gölgedeki adamda benle daha fazla konuşmadan gitti   bu zamana kadar da gelemdi. Bana yanlış kişi tarafından sevilmekten bahsetmişti. Şu an anladığım kadarıyla bahsettiği kişi Topraktı. Onun yüzünden kaçırılmıştım sırf beni seviyor diye anladığım kadarıyla onun canını yakmak için beni kullanıyorlardı. Bu Toprak kimdi keşke bunu ona aşık olmadan sorsaydım ama aşk ya bu istemeden oluyordu sevgi gibi değil ki ilk görüşte bile buluyordu adamı işte.  Anlamadığım bu adam topraktan ne istiyor. Neden beni öldürecek mesela benim ne suçum var bu insanların hiç mi kalbi yok suçsuz birini neden öldürsünler anlamıyorum.  Bu ülkenin devleti vardı adaleti yargısı vardı. Bu işler adam öldürerek mi   oluyordu.

              -TOPRAK –

- Nasıl bulamıyorsunuz lan

- Abi bilmiyoruz telefon numarasını özel yazılımlarla gizlemişler bulamıyoruz.

- Amk böyle işin benim sevdiğim yok lan sevdiğim.

- Tamam torak sakin ol bulacağız elbet.

- Nasıl lan ne kadar korkmuştur şimdi nasıl ağlamıştır. Belki de benim kim olduğumu da öğrendi belki benden nefret edecek.

- Oğlum öyle deme sakin ol.

- Lan nasıl sakin olucam lan söyle nasıl olacam sevdiğim kız allah bilir hangi piçin elinde biliyormuyuz yok. Nerde yok. Nasıl olduğunu biliyormuyuz yok yok yok yok.

- tamam bulacağız  söz veriyorum bulacağız.

       Deli gibi duvara yumruk atıyordum. Elimdeki acıyı hissetmiyordum bile. Kalbim acıyordu çok acıyordu ben koskoca hayatımda ilk defa hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Normal düşmanım değildi olsaydı çoktan bulurdum karşımda kim vardı bilmiyordum. Bu beni daha fazla korkutuyordu.

                       LEYLA DAN
  Çok korkuyorum ama bir an önce bir şey yapmalıyım. Aklıma gelen şeyle sakin olamam gerekiyordu.

- Kimse var mı?

- Kimse yok muuuuu

Kimse yok muydu gerçekten nerde bunlar ya. Tam bir daha bağıracaktım ki deponun kapısı açıldı.

- Ne vardı ne istiyorsun

- Çişim geldi.

- Eee

- Ne ee altıma mı yapayım

- Of tamam kalk

- Sen geri zekalı mısın elim ayağım bağlı nasıl kalkayım.

Sinirlendi sanırım tam şuan beni öldürür mü acaba  geri zekalı demese miydim acaba. Neyse ki öldürmedi geldi ve ayağımı çözdü. Kaldırdı ve birlikte başka bir yere geçtik. Sanırım lavabo burasıydı.

- Elimi çözer misin?

- Niye öyle bakıyosun ki elimi çözmezsen nasıl yapacağım.

Hak vermiş olacak ki ellerimi çözdü. İçeri girip kapıyı kapattım hemen camı biraz küçüktü ama sığabilirdim bence. Evet plan basitti camdan çıkacak koşacak bir araba bulup yardım isteyecektim bu kadar sakin olmalıydım. Aynı zamanda hızlı da olmalıydım. Pencere yüksek değildi   hemen kendimi yukarı atıp ayaklarımı dışarı sallattım ve kendimi de aşağı bıraktım. Ahhh kolum kolumu sıyırdı koşmalıydım kimse görmeden uzaklaşmalıydım. Olduğum yer ful ormandı. Allah tan gündüzdü de önümü görebiliyordum.

    Ne kadardır koşuyorum bilmiyorum ama sonunda bir araba yolu bulmuştum şansıma arabada geliyordu. Hemen arabanın önüne atladım. Orta yaşlarda bir adamdı. Hemen arabadan inip yanıma geldi ne oldu niye arabanın önüne atlıyorsun diye sorunca ona birilerinden kaçtığımı çabuk olmamız konusun da yavlarıyordum ki önce yüksek bir ses duydum. Sonra kulağımın yanından geçen bir şey hissettim. En sonda da artık üzerim kana bulanmıştı. Artık sanki dünya çok hızlı dönüyor ve kulaklarım uğulduyordu. Artık kendimi karanlığa teslim ettim……

Korkutan Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin