Bir gece daha hastanede kaldıktan sonra bugün taburcu olmuştum. Toprak hep yanımdaydı ama sanki düşünceler içinde boğuluyordu. Bana sürekli korkarak bakıyordu. Nedenini anlayamıyordum. Benden bir şey sakladığı kesindi ama neydi bilmiyorum. Babam bir daha yanıma gelmek istemişti ama ben kabul etmemiştim şu an onu görmek istemiyordum. Benim kahramanımın bir katil çıkması beni çok etkilemişti. Aklımdan o görüntüleri çıkaramıyordum. Her gözümü kapattığımda o görüntüler geliyordu aklıma. Öyle insanlardan hep nefret etmişimdir. Sırf bu yüzden avukat olmak isterken babamın bir cani çıkmasını kaldıramıyorum. Şu an hazır bir biçimde toprağı bekliyorum. Hastane çıkış işlemlerini yapmaya gitmişti. Bende kendi düşüncelerimle mahvolmuş tek başıma kalmış bekliyordum. İşin garibi annem gelmedi. Annem neredeydi. Burcu da ne aradı ne geldi. Bir tek Toprak vardı. Sanki hayatımda kimse kalmamıştı. Herkes beni terk edip gitmişti de bir tek Toprak kalmıştı. Benim düşüncelere dalmıştım ki kapı açıldı. Toprak gelmişti kocaman gülümsememle ona doğru gidip sarıldım. Sanırım yaptığım eylemin şaşkınlığına uğradı ki tepki veremedi bir süre sonrasında oda bana sımsıkı sarıldı. Kokumu içine çekiyordu. Kokumu çok sevdiğini biliyordum. Açıkçası bende çok seviyorum.
- Kiraz çiçeğim.
Sesini tonu o kadar güzeldi ki içim gidiyordu sanki
- Hım
- İyi misin güzelim?
- Yorgunum Toprak ama kokun ilaç gibi huzur veriyor.
Yutkunmuştu bunu kafamı elmacık kemiğine soktuğum için gayet net biçimde hissetmiştim.
- Toprak
- Hımm
- Sende beni bırakıp gidecek misin.?
- Güzelim oda nerden çıktı ben sensiz ölürüm kurban olurum sana.
Nefesim kesilmişti. Bana gerçekten aşıktı bunu söyleriyle de bakışlarıyla da yaptıklarıyla da hissettiriyordu sanırım bende ona aşıktım. Onu çok seviyordum huzur veriyordu bana güven veriyordu. Yuva gibiydi.
- Toprak beni hiç bırakma olur mu ?
- Sen istemediğin sürece seni hiç bırakmayacağıma söz veriyorum güzelim.
- Toprak
- Efendim güzelim.
- Ben galiba seni seviyorum.
Kas katı kesildi nefes bile almıyordu sanırım. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım gözlerini kapatmış ve hiç hareket etmiyordu.
- Toprak
- Toprak iyi misin?
Ay yanıt vermiyordu. Keşke pat diye söylemeseydim. Sonunda gözlerini açtı ve bana baktı çok derin bakıyordu.
- Se sen beni ne yapıyorsun.?
Bunu dediği an kahkahayı basmıştım. Gülmemi durduramıyordum. Oda garip bir şekilde beni izliyordu.
Açıkçası o kadar ciddi bakıyordu ki mecburen sustum ve bende ona bakmaya başladım.- Söylesene ne dedin dedin mi ben mi yanlış anladım.
- Hayır yanlış anlamadın
- Nasıl yanlış anlamadım.
- Seni seviyorum adam bunun yanlış anlayacağın bir tarafı yok.
Ben bunu der demez beni kendine çekip sımsıkı sarıldı. Sarılırken de sürekli beni seviyorsun diye tekrarlıyordu. Sanki buna inanmasına ihtiyacı varmış gibi sürekli sayıklıyordu. Bir süre daha sarılı kaldık tan sonra. Hastaneden çıktık ve arabaya bindik. Çok mutluydu bende mutluydum. Onun mutlu olması benimde mutlu olmamı sağlıyordu. Eve mutluluğum aklıma gelen düşüncelerle birlikte kayboldu.
- Toprak
- Efendim güzelim.
- Annem nerde neden hastaneye gelmedi.
- Eve gidelim güzelim kendisi açıklar sana.
Cevap vermedim hava yağmurluydu yağmur damlalarını izlemeye başladım. Ne yaşıyordum ben ya. Biraz sonra eve gelmiştik Toprak arabadan inmişti ama ben inemiyordum içimde kötü hisler vardı. Ve ne zaman kötü hissetsem kesin bir şey oluyordu. Ben korkuyordum. Çok korkuyordum annem neden dışarı bile çıkmıyor mesela burcu nerde. Kerem o beni hep çok severdi nerde. Haberimi yok acaba. Yalnızlıktan korkuyordum. Düşünceler arasında o kadar kaybolmuştum ki kapımın açılmasıyla kendime geldim. Karşımda Toprak vardı yalnız değildim ki o vardı sevdiğim adam vardı. Yanımdaydı ve bana elini uzatıyordu. Sanki düşüncelerimi hissetmiş ve varlığını hatırlatıyordu. Yalnız değildim elimi tutan biri vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkutan Aşk
Teen Fiction- artık herkes seviyor beni herkes korktuğundan değil sevdiğinden saygı duyuyor biliyor musun ? - Ne güzel sevindim adına - bir sen sevemedin beni bi sen korkularını yenemedin....