Yani oy ve yorum olmadığı için tam emin değilim ama okunma sayısında artış var gibi . Bir süre atamadım çünkü psikolojik olarak iyi değildim ve o halde Ahu'nun psikolojisine düşüp yazmak ta biraz korkuttu. Şimdi yeniden devam...
Keyifli Okumalar...♥️
Ahu'dan
Yaşananlar hızlı mı yoksa yavaş mı gerçekleşti hiç bilmiyorum. Tek bildiğim bir şey var o da artık bu mevzuları bitirip atlatmış olmam.
Kardeşimin dövülmesine ikinci kez sebep oluyorum. Evet her ne kadar o lanet adam yüzünden bu adamlar başıma bela olsalar da ben kardeşimi korumalıydım ama koruyamadım.
O adamın lanet dilinin vücudumda gezmesine de mani olamadım. Gözlerimin dolduğunu hissettiğim de yüzümü yıkayıp bir nebze rahatlamak için yerimden ayaklandım.
Holde giderken arkamdan gelen ayak seslerin Miraç'a ait olduğunu biliyordum.
"Efendim" diyerek ona doğru döndüm.
"Bir şeyin var mı? İyi misin?"
Sakince başımı salladım ne diyebilirdim ki .
Gözlerinin içine bakıyordum . Gözlerimin dolduğunu biliyorum ama her zaman ki gibi kaçmak istemedim .
Elini çenemin altından tutup başımı iyice yukarı kaldırdı. Gözleri tam da gözlerimin en derinine bakıyordu. Normalde benim bu durumda ters cevap vermem uzaklaşmam gerekiyordu.
Kaçmam gerekiyordu ama yapamadım...
Bu kadar hayatıma girmek isteyen oydu. Bu durumda bile ilk defa biri bana yardım etti. Diğerlerinden gerçekten farklı olamaz mıydı?
"Neden gittin oraya? Görebiliyorum çöktüğünü ben hallederdim. Kendine acı çektirmekten zevk mi alıyorsun?"
Gözlerimde ki yaşlar anıları hatırlamamla daha da arttı. Gözümden akmak için beni zorlayan yaşlarıma karşı sadece dişlerimi sıkıp yutkunarak onları yok etmeye çalıştım.
Güçlü olmalıydım...
Bana ne olmuştu ben birinin karşısında ağlamazdım, ağlamamalıydım.
Zorla çıkan sesim ile "Böyle olması gerekiyordu. " diyebildim.
Miraç başını sağa sola salladı. Kabullenmek istemiyordu sanırım.
Beni tutup kendine hızlıca çekti. Elleri saçlarımı okşarken sıkıca sarıldı. Benim bir erkekle yeniden bu vaziyete gelmemin beni rahatsız etmesi gerekiyordu .
O zaman neden öyle hissedemiyordum. Aksine bıraksın istemedim. Daha sıkı sarılıp beynimde ki her şeyi gelen bu sıcaklık hissi ile sileyim istedim.
"Sana bir şey olmasından en ufak canının yanmasından korkuyorum. " dedi kısık sesi ile...
Saçlarıma gömdüğü burnundan derince nefes alışını hissettiğimde ben de hızlıca bir nefes verdim.
Alışmamam hatta bilmemem gereken duygulara doğru gittiğimi hissediyordum. Bu yoldan hızla dönmeliydim ama beynim vücuduma harekete geçmesi için komut vermiyordu.
Hala derin nefes alırken " Ne olur bana bu acıyı yaşatma" dedi.
Gerçek olabilir miydi?
![](https://img.wattpad.com/cover/357154370-288-k175105.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göz Yaşım +18
Teen Fiction~Kitapta savunulmamakla birlikte şiddet ve tecavüz sahneleri olacaktır. Rahatsız olanların okumaması rica olunur... Sürekli normal ses tonu ile "Sen benim babam olamazsın! Sen benim babam olamazsın! Sen benim babam olamazsın!" diyordu bunu anlamak i...