minsungiesd isteği üzerine🦋
Sizler de isteklerinizi belirtirseniz belki yazarım.(Sadece dört ana element olduğunu biliyorum. Karakterlerle sayısının uyuşması için kendim birkaç tane ekledim, fazla takılmayın.)
Bizim diyarımızdan yüzyıllar kadar uzak bir ütopyada elementler uyum içerisinde yaşarmış. Ateş ve soyundan gelenler, diğer elementler tarafından nötrlenerek barış sağlanırmış.
Gelelim bizimkilere; Shou toprak, Erika ışık, Reika hava, üçüzler ateş, Tagi ses ve Aoto ise su elementi soyundan geliyordu.
Ateş soylular fevridir. Kolayca öfkelenirler ve bu öfkeleri hızla büyererek kontrolden çıkar. Tıpkı küçük bir dalı tutuşturduğunuzda koca ormanın cayır çayır yanması gibi. Bu yüzden diğer elementler tarafından nötrlenmeye ihtiyaç duyarlar.
Uzun zamandır korunan huzur, ateş prensinin oğlu Suguro ve ışık lordunun oğlu Akira'nın krallığa gelmesiyle tehlike altına girdi.
Bu iki yeri kişi, üçüzlerle hiç de iyi geçinmiyordu. Bu elementler arasındaki anlaşmazlık işten bile değildi. Özellikle Kota ve Suguro, Ouzou ve Akira arasında büyük bir çatışma yaşanıyordu.
Kota öfkeyle sarayın uzun, pencerelerle döşenmiş süslü koridorunda bir o yond bir bu yona yüyürüş duruyordu. Adeta burnundan hava soluyan bir boğayı andırıyordu. Anlaşılan Suguro ile karşılaşmıştı.
Arkasından gelen birini hissettiğinde hızla yüzünü ond doğru döndü. Kırşısında Aoto'yu gördüğü anda gözlerindeki bakış yumuşamaya başladı. Sadece yüzünü görmek bile huzurla akan bir ırmağın duruluğunu yayıyordu içine.
Birlikte pencerelerden birin başına geçip omuz omuza uçsuz bucaksız denizin birleştiği yemyeşil bahçeleri izlediler. Sarayın aşağıdaki güzel bahçesinde ise Akira ve Ouzou kavga ediyordu.
"Senin yerinde olsam yeri geldiğim bir yerde bu kadar rahat davranmazdım."
"Bu yüzden ben değilsin, olamazsın da." Akira aynı iğneleyici tonda cevap verdi.
Aralarındaki gerginlikten dolayı ikisi de alev almak üzereydi. Resmen etrafa duman yayıyorlardı. Tam birbirlerine girecekleri sırada arkalarından gelen güçlü bir bağrış duydular.
"Hey!!!" Shou, koşarak araya girdi. İkisine de vücutlarının sıcaklığı yüzünden doğrudan dokunamıyordu.
Ouzou, Shou'yu görünce siniri hafiften dizginlenir gibi oldu. Ancak Akira da bunu fark edip alaycı bir gülüş atınca yeniden alevlendi.
"Birinin zaafı var anlaşılan."
"Seni bu sefer gerçeleten geberteceğim!" Ouzou, Akira'nın sözleri üzerine duyduğu utanç ile öfkesinin sınırına ulaştı ve tamamen alev aldı. Şimdi cayır çayır yanıyordu. Akira ise zaferle gülüyor, bu da işleri daha kötü hale getiriyordu.
Shou, burada durmaya devam ederlerse durumun sadece daha da kötüleşeceğinin farkındaydı. Bu yüzden derin bir nefes aldı ve bedeni toprağın tonuna büründü. Böylece kendini yakmadan Ouzou'nun elini tuttu ve birlikte uzaklaştılar.
Arka bahçenin gölgelik kısmına geldiklerinde durdular. Shou, Ouzo'nun diğer elini de tuttu ve doğrudan gözlerinin içine baktı.
"Derin nefes al..." Shou, onunla birlikte nefeslerini senkronize etti 1, 2, 3..."
Sonunda Ouzou'nun alevleri söndü ve geriye hafif bir dumandan başka sey kalmadı. Shou, ona sarıldı.
"Belki de gerçekten bir zaafım vardır.." Ouzou sırıtarak söyledi.
Ying-yang'deki siyah ve beyazın yaptığı gibi birbirlerini dengeliyorlardı ve bu zıtlıktan oluşan uyum edebi huzura kavuşmak için ihtiyaçları olan tek şeydi.
![](https://img.wattpad.com/cover/365143221-288-k643568.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ginga E Kickoff!! | Victory Kickoff!!
FanficBir sürü farklı hikayeden oluşan bir koleksiyon