~Bölüm şarkısı
Farazi~Dobro Vecer."Bu neden uyanmıyordur da"diyen itle irkilmiştim.Bunların nasıl olduysa Türkçeleri daha iyiydi.Aramıza o kadar iyi girmişlerdi ki Türkçeleri bile düzgündü.
"Ne ölmesi?Bayılmışım La".Muhsin denen it şaşırmış gözlerle bana bakarken yüzümü ona doğru çevirmiştim.
"Dalga geçme lan Asker!Elimde kalırsın bak".
"Senin elinde anca diğer itlerin kelleleri kalır aslanım".
Biraz daha işkence yapıp çıkmışlardı,artık neredeyse hiçbir yerimi hissetmiyordum sadece arada bir kafamı kaldırıp itlere konuşuyor ve laflarını ağızlarına tıkıyordum.
Özel görevdeydik,timimi başka bir yere götürmüşlerdi şerefsizler.Tim den haber alamadığım için endişelenmiştim onlar benim kardeşim gibiler di onlara zarar gelmesine izin veremez dim.
1 saat sonra içeri giren Muhsin ile kaşlarım çatılmıştı.
"Noldu Asker hanım rahat ettiremedik mi?
"Neyse alın şunu gösteriye gidelim".
"Eminim ki beğeneceksin Asker".
*2 saat sonra*.
"Hayırrr!!!!"
Hayır,hayır,hayır!!!
Demirleri ne kadar çekiştirsem de artık gücüm kalmamıştı,7 yıldır bana arkadaşlık daha doğrusu yoldaşlık ve kardeşlik eden kişiler gitmişti herkes gibi beni terk etmişlerdi.
Beni geri artıkları odaya bakınca delirmiştim.Cesetleri gözümün önündeydi ve bana bunu izletiyorlardı.
"Heryerleri kan içindeydi".
Can!!Bağırarak söylediğim cümleye ses gelmemişti.Adem,Hasan,Alp nolur uyanın ha?Gözlerimden düşen yaşlar bana hiç yardımcı olmuyordu.
"BENİ BIRAKMAYIN NOLUR!!!"
"Cevap gelmedi,kimse soruma cevap vermedi".
*3 gün sonra*.
"Yaşıyor komutanım!"
"Aren yaşıyorrrr!!!"
Soğuktu,üşüyordum.Neredeydim ben be???
Ani doğrulma çabam karnımın sızlamasıyla başarısız olmuştu.
"Ne-n Ahhh!"
Aren iyimisin diyerek bana sarılan Mert ile dişlerimi sıkmıştım,canım yanmıştı.
Bunu anlayan Mert hemen çekilip özür diledi.Doktoru çağırayım mı? ağrın var mı?
"Hayır".Sesim tam bir ruh gibi çıkmıştı.Aklıma gelen şeylerle duraksadım, gözümden düşen yaşlar durumu özetliyordu.
Mert özür dilerim dedi bana acıyla bakan gözleriyle.
"Koruyamadım".
Çık dedim,yine o ruh gibi ses tonuyla beni yanlız bırak.
Mert bana soru sormadan odadan çıktığında yaşlar artık bir selmiş gibi akıyordu.
Saat gece 1'di zaten o yüzden Mert'e çıkmasından önce eve gitmesini söylemiştim.Yanlızdım artık tamamen yanlız.
O gün saatlerce ağladım,susmadan ama bu ağlamayı kimse görmedi ve bidahada asla ağlamadım.Odama endişelenip giren doktor ve hemşireleri bağırarak kovmuştum.Şu an tek kelimeyle yıkılmıştım.
*2 gün sonra*
Hastaneden kendimi biraz yalvarmayla erken çıkarttırabilmiştim normalde 2 hafta kalmam gerekiyordu ancak duvarlar üstüme üstüme geliyordu.
Hastaneden çıkmıştım yaralarım yeni olduğu için beni biraz zorluyordu ancak önemli değildi.Görevden sonra telefonumu açmamıştım onların isimlerini rehberde görürsem canım daha fazla yanardı ve bunu istemiyordum.Taksiye binip eve gitmiştim.
Evime girip kapıyı kapattım.Üzerime rahat birşeyler giyip kendimi yatağa bırakmıştım.Biraz uyuduktan sonra salona geçtim ifadesizce duvarı izlerken aklıma gelen şeyle telefonuma uzandım.Rehbere bakmak istemiyordum ancak Albay ararsa cevap vermek zorundaydım.
Telefonumu açmamla Albay Mehmet Bey'in araması bir olmuştu.
Yüzbaşı Aren Kanlı İzmir/Emredin Komutanım.
"Aren".
Albay sadece tek bir kelime etmişti o da ismimdi ismimde ellerim gibi kanlıydı artık.Kan akıyordu her yerden üzerime geliyordu duvarlar,nefes alamıyordum ben.
Aren tugaya gelmen lazım acil.
"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM".
Telefonu kapatıp evde yedek tuttuğum üniformamı ve bordo beremi aldım.Giyindikten sonra silahımı da belime taktıktan sonra motoruma
binip tugaya gitmiştim.Kapıdaki askere asker kimliğimi gösterince tek bir söz etti bana."Başınız sağolsun, Komutanım".
"Vatan sağolsun Aslanım".
Benim için bu cümle çok ağırdı artık,yükünü taşıyamayacağım kadar ağır.
Ben onları hatırlamaya bile dayanamıyorken şimdi,orada ise cesetleri ile üç gün geçirmiştim açık olan gözlerini kapatmış hepsinin tek tek saçlarını okşayıp özür dilemiştim.
Motorumu park edip içeri girdiğimde bir asker Albayın beni odasında beklediğini söyleyip gitmişti.Etrafa bakarken içim yanıyordu onlarla olan görüntülerimiz geldi aklıma gülüyoruk biz "MUTLUYDUK".
Albayın odasının kapısını tıklatıp bekledim içeriden gür bir sesle gel sözcüğü gelince kapıyı açıp Tekmil vermeye başladım.
Yüzbaşı Aren Kanlı İzmir/Emredin Komutanım.
Rahat otur Asker.
Tabi saygıdan oturmamıştım.
"Bu bir emirdir Asker!.
Hemen koltuğa oturunca Albay söze girdi.
"Başın sağolsun Asker".
"Vatan sağolsun Komutanım".
Albay bana gurur dolu gözlerle bakıp 3 hafta iznin var Asker git dinlen ve toparlan iznin bittikten sonra yanıma gel seninle konuşmamız gereken mühim konular var.
"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM".
Selam verip odadan çıkmıştım arkadaşım Minel'e gidecektim onun yanında olmak bana iyi gelcekti.Yani umarım.
Herkese merhabaaaa yeni bir Asker kurgusuyla geldimmmmm.Umarım beğenirsiniz elimden geldiğinde noktalama işaretlerine dikkat ettim ancak yanlışlarım olduysa özür dilerimmmm.Düşüncelerinizi ve fikirlerinizi nazikçe yorumlara yazabilirsiniz dikkate alıcağım okuyan herkese teşekkür ederim keyifli okumalarrr.İyiki Varsınızzzzz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı:Ruh
Novela Juvenil'VATAN SAĞOLSUN" X-Herşeyimsin Ötüken gülüşlüm. Artık sonsuza kadar benim ruhum seninde ruhundur. Hayırrr!!!!" Hayır,hayır,hayır!!! Demirleri ne kadar çekiştirsem de artık gücüm kalmamıştı,7 yıldır bana arkadaşlık daha doğrusu yoldaşlık ve kardeşlik...