."Ateş içinde doğduk uyku bize yaramaz, ölüm bile arasa bizi evde bulamaz".
"İmanlı göğüslere karşı dağlar duramaz,Coşarsak selimize dünyalar bent vuramaz".
Kapıyı tıklamam ile Minel'in açıp bana sarılması bir olmuştu.Sarılışına karşılık vermeyip yavaşça içeri doğru ilerledim.
"Aren nolur yapma böyle".
"Ne yapmıyım?"
"Sen böyle değildin,nolur bu kadar yorma kendini".
"Minel sadece biraz oturup rahatlamaya geldim,nolur sadece sessiz ol".
Minel başını sallayıp beni onaylamıştı.
Saat iyice geç olunca Minel'e iyi geceler dileyip evinden çıkmıştım oda bana iyi geceler dilemişti,ancak iyimi ki geceler Minel".
Eve gelip banyoda işlerimi halletmiştim.Üzerime de rahat birşeyler giyip yatağa bıraktım kendimi gözlerim yavaş yavaş kapanırken aklımda yine onlar vardı.
Sabah daha alarmım çalmadan nefes nefese uyanmıştım.Saçlarım terlemiş bedenime yapışmıştı.Hemen banyoya girip yüzümü yıkadım ancak aynaya baktığımda tamamen çökmüş birini gördüm.
Odaya geri döndüğümde saat 4.45'di.
Aklıma gelen şey ile kaskatı kesilmiştim.Bügün kardeşlerimin cenazeleri vardı onları kara toprağa verecektim.Ailelerinin bağırışlarını duyacak ama tepki bile vermeyecektim.
Evden çıkıp tugaya gidecekken telefonumun titreme sesiyle hemen telefona uzandım.Albay arıyordu.
Yüzbaşı Aren Kanlı İzmir/Emredin Komutanım.
Bugün şehit törenleri var yiğitlerimizin Aren biliyorsun.
Albay konuşmaya devam ettikçe kalbim daha fazla yanıyordu, ölüyordum sanki.
Törenden sonra odama gel.Seni göndermek istemezdim ancak görev var ve sen gitmek zorundasın özür dilerim Aren İzin yapamadın.
"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM".
Telefonu kapatıp arabam ile tugaya gidecektim.Üzerime üniformamı giymiş ve başıma da kan kırmızısı beremi takmıştım.
Evden çıktıktan sonra tugaya varıp üstlerin yanına gitmiştim.Tören için yapılacak alana doğru birçok üst ile ilerliyorduk.Kendimi ne kadar tutabilsemde içimden ağlamak geliyordu ancak onlara olan sözümü yerine getirmeliydim.Dik Durmalıydım.
Tören alanı kalabalıktı.Her askerin ailesi deliler gibi ağlıyordu hepsinide tanımak o kadar üzücüydüki.
Gelen ambulanslar ile Albay söze girmişti.
"DİKKAT!"
Bende dahil bütün askerler selam durmuştuk.
Albayın gür sesi yankılanmaya devam etti.
"İleri bak!"
"Sağa,Sola dön!"
Aynanda hepimiz ambulansa doğru döndük gözümden akan bir damla yaşı gizleyememiştim ancak yinede hemen elimle silmiş görevime devam etmiştim.
Ve asla unutulmayacak o an yaşandı,içim acıdı ve kalbim kor alevler de yandı..
Albayın gür sesi daha çok sesli bir şekilde o kelimeyi bağırdı.
"ŞEHİTLERİ AL!"
Ay yıldızlı tabutları alırken ben Alp'in tabutunu taşıyan taraftaydım ailesi hüzün dolu gözlerle bakarken ben gözümü kaçırmıştım artık onların yüzlerine bakamazdım.
7'şer asker aldı omuzlarına tabutları,bende dahil.
Ayaklarımızı yere etrafı inletecek bir sesle vurmuştuk.Bütün Askerler olarak selam durduk vatan için canlarını veren bu ana kuzularına.
İlerledik.İleriden bütün askerlerin resimlerini tutan Askerler gelirken ruhsuz du ifadem.
Tabutu koyacağımız yere yaklaştıkça daha beter oluyordum kalbim dayanılmaz bir acıyla sızlıyordu.
Askerlerimize selam dururken dikti herkesin omuzları bu acıyı yüklenmek istermiş gibi.
İlerlemeye devam ediyorduk soğuk mezar taşlarının önüne gelince,
"Kıt'a Dur."
Duruyoruz hepimiz.
"ŞEHİT BIRAK!"
Bırakıyorum tabutu acıyla.Yavaşça tabutları koyuyoruz soğuk mezar taşlarının üzerine.
"İLERİ BAK!"
Bozuyoruz selam duruşumuzu, ifadesizce bakıyoruz hepimiz önümüze ve önümüzdeki tabutlara ve rahat konumuna geçiyoruz.
"Sağa,Sola dön.Yerlerinize Marş Marş!"
Dağılıyoruz tabutların etrafından veda ediyorum kardeşlerime,arkadaşlarıma.
Yavaşça hepsinin resimleri konuyor ay yıldızlı tabutların önüne.Ayrılıyoruz etrafdan daha fazlasını kaldıramayacağım için ben hemen tugaydaki odama koşup kapıyı kitlemiştim.Daha fazlasını yapamazdım zaten dinen gömülmeden önce onu ben taşıyamazdım sadece mermer zeminin üzerine kadar taşımış sonrasını tim ve diğer askerlere bırakmıştım onları gömülürken izlemeye gönlüm el vermemişti.
Destek olmak istiyordum hepsinin ailesine ama hak etmiyordum yüzlerine bakmayı ben koruyamamıştım evlatlarını.
Akşam oluyor ve bir asker kapımı tıklatıyor.Gel diyorum ifadesizce artık içimde bir duygu yok.
Komutanım Albay sizi odasına çağırıyor.
Tamam aslanım geliyorum şimdi ben.
Albayın odasının önüne geliyorum hemen kapıyı tıklatıyorum.Albaydan gelen gür bir gel sesiyle giriyorum odaya ve Tekmil veriyorum.
Yüzbaşı Aren Kanlı İzmir/Emredın komutanım.
Otur yüzbaşım.
Tabi oturmuyorum saygıdan.
"Bu bir emirdir Asker".
Hemen oturup Albaya çeviriyorum boş ve soğuk bakışlarımı.
Albay hemen giriyor söze.
"Aramıza hoşgeldin Ruh".
Ayayaya evetttt bu bölümde bitti umarım beğenirsiniz keyifli okumalar dilerimmm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı:Ruh
Teen Fiction'VATAN SAĞOLSUN" X-Herşeyimsin Ötüken gülüşlüm. Artık sonsuza kadar benim ruhum seninde ruhundur. Hayırrr!!!!" Hayır,hayır,hayır!!! Demirleri ne kadar çekiştirsem de artık gücüm kalmamıştı,7 yıldır bana arkadaşlık daha doğrusu yoldaşlık ve kardeşlik...