İyi okumalar:) :) :) :) :)
Sara'nın anlatımından;
George'un evi geçen gittiğimden kat ve kat daha kasvetli geliyordu. Ama yine de çok güzel bir evdi yalnızca ışığa ihtiyacı vardı. Tıpkı benim gibi artık karanlıkta kalmaktan yorulmuştum.Birinin beni aydınlatmasına ihtiyacım vardı.Veya boşverin ben kendimi kurtaracaktım bu karanlık çukurdan. Kapının önünde duran Mustang göze çarpıyordu.Her şeyi öğrenmeme sebep olan dosyaların ortaya çıktığı yer.
Kapıyı saksının altında olduğunu bildiğim anahtarla açtım. İçeride tuhaf bir koku vardı. Traş losyonu gibi hafif bir koku burnuma sızıyordu. Açıkcası çürümüş ceset veya kanlı aletlerden metalik kurumuş kan falan bekliyordum. Ya da en azından beklediğim esinti kokusu değildi.
İçeri geçtim ve hızlıca kapıları açmaya başladım. Önüme çıkan çalışma odasına girip.Çalışma masasını inceledim. Tüm çekmeceler tek tek açsam da aradığım şeyi bulamadım.
Ya da ben öyle sanmıştım. Çekmeceyi elimle yokladığımda ahşap bir plaka olduğunu hissettim. Hemen kaldırmaya çalışsam da başaramadım. Bu adamın her şeyi de niye bu kadar sorunsa.Dosyayı bulduğumda hızlıca elime aldım ve doğru olmasını umarak karıştırmaya başladım. Ve tam anlamıyla beklentilerimi karşılaysn bir dosyaydı. Ancak tek sorun George gibi birinin 30'dan fazla kişiyi öldürmesi galiba birazcık manyakmış gençliğinde. Evden ve kasvetli havasından kurtulmak için koridora doğru yönelmiştim.Ama tam o anda iç güdülerim durmamı söyledi. Durup arkama baktım, sanki takip ediliyordum.Bir anda camların patlamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Cama gelen mermilerle diğer camlarda büyük bir sesle patladı. Hızlıca yere eğildim.Canımın acımasıyla bağırdım. İlk olarak vurulduğumu sanmıştım ama hiç bir yerimden kan gelmediğini anlayınca rahatladım. Daha sonra ellerime ve dizlerime baktım cam taneciklerinden dolayı parçalanmışlardı.Bu kadar bağıracak tepki yoktu ama psikolojik olarak vurulduğumu sandığım için aşırı tepki vermiştim.Çantamda telefonumun varlığını hatırlayınca hızlıca Duncan'ı aradım. O bana yardım ederdi.
"Alo, Duncan sana atacağım konuma gelir misin? "
"Alo, bir daha tekrar eder misin Sarah"
"Duncan attığım konuma gel. "
"Az önce biri bana silahla saldırmaya çalıştı ve lanet olmasın yanımda kendimi savunabileceğim bir şey de yok. "
"Tamam sakın ol güzelim, Ivan ile ben geleceğiz. "
"Konumu attım, lütfen hızlı gelin. "
"Ivan daha hızlı sür şunu. "
Arkadan İvan'ın soğuk sesi geldi.
"Kaza yapmayacağımız kadar hızlı sürüyorum, bende ona değer veriyorum onu senden önce tanıyordum arkadaşım o."
İkiz olduğumuzu bilse. İçses yürü git seninle uğraşamam zaten canım acıyor ve korkuyorum. Belki de sadece bana göz dağı vermek için yapmıştı ya da direkt canıma kast etmişti. İlki tercihim. Yaklaşık 10 dakika sonra İvan'ın arabası görüş alanıma girdi. Kafamı hafifçe pencerelere doğru kaldırdım. Onlardı içimden derin bir nefes verdim. Rahatlamıştım. Rahatladım resmen bu kadar mı fark eder. Kendi kendine göz devirdim. Bir ara psikoloğa gitmeliydim. Kendime faydam olmadan insanları tedavi edemem.
Duncan koşarak içeri girdiğinde önce iyi olup olmadığıma baktı göz ucuyla, ardından ise beni nazikçe kucağına aldı. İvan kucağına alsaydı aslında daha uygun olurdu ama şikayetçi de değildim. İvan Duncan'ın kucağındaki bedene yani bana bakarak gülümsedi. Soğuk bir kişiliği olsa da bir gülüşüyle kalbinizi çalabilirdi.Natalie de olduğu gibi. Duncan başını eğerek bana doğru baktığında fazla yakınlığımızdan dolayı utanmıştım. Yanaklarım yanmaya başladığı için suratımın da kıpkırmızı kesildiğine emindim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Gerçekler
Mystery / ThrillerHerşey bittiyse tekrar başlar. Psikoloji öğrencisi üç arkadaş kendini tehlikeli bir oyunun içinde bulursa. Kızlara takıntılı bir katil, vahşi işlenen cinayetler. En önemlisi katil kim? Hikayemizin içinde; Arkadaşlık Aşk Gizem Kaos Gerilim Cinayet B...