Bölüm-4 Başlıyoruz

33 6 3
                                    

Nihayet Profesör  Ben'in odasına varmıştık.Hızlıca kapıyı tıklayıp gel komutandan sonra içeri girdim.

"Merhaba, Efendim ben dosyamız teslim almak için gelmiştim de alabilir miyim? "

"Evet, bende tam bunun için seni arayacaktım. Dosya da birlikte çalışmak istediğin kişiler varsa beraber çalışabilirsiniz. Ama tabi bize söylemeyi unutma! " Dedi.

"Evet, aslında Amaya ve Natalie benimle çalışırsa çok iyi olur. Bu arada tekrar teşekkürler. " Dedim, sesimi olabildiğince minnet dolu tutarak.

"Tamam o halde kızlar. Şuraya imzanızı atıyorsunuz. " İmzalarımızı da attığımızda artık üçümüz bir ekip olmuştuk. Bu bizim için gerçekten iyi bir tecrübe olucaktı.

Amaya bir anda çığlık attı.

"Yani, şimdi bizimde mi bir dosyamız var!?. "

Amaya'nın çığlığana karşın sadece göz devirmekle yetindi. Başımla onayladığımda. Natalie ve benim üzerime atladı. Tam o anda dikkatim saate ilişti. Dersimize son beş dakika vardı.Ve en büyük sorun kampüsün şuan bulunduğumuz konumuna göre tersti. Kızları çekiştirerek koşmaya başladık ve hoca girmeden bir dakika önce kendimizi sınıfa attık.

Dersimizin konusu, insanladın duygularını anlatabilme becerisi hakkındaydı. Bu konuları bildiğim için ders benim için oldukça akıcı geçmişti. Tabi yan tarafımda uyuklayan Amaya'yı ve makyajını tazeleyen Natalie hariç. Nihayet dersimiz bitince. Kızlarla birlikte kafeteryaya indik.Amaya 'nın hala uykusu olduğu için sıraya girip kahve aldım. Tam kızların yanına gidiyordum ki gözüme birşey ilişti. Bugün sabah çarpıştığımız çocukla Ryan kavga ediyordu.

Ryan'ın belalı bir tip olduğunu biliyordum. Okuldaki her kavgada adı vardı, ehh motoruyla okuldaki kızlara hava attığını da söylemeden edemeyeceğim. Ama motoru gerçekten de havalı. Keşke bizimde motorumuz olsa, kız.

Kavgayı umursamayarak, kızların yanına gittim. Bu arada aklımda tek bir soru vardı. Bu yeni çocuğun adı?

Bunları düşünürken Natalie'nin naif sesini ilişti ama tabi bu sese birazda olsa alay karışmıştı.

"Kanka, ne oldu yeni çocuk seni sarstı galiba?. "

Eh kendince haklıydı. Aval aval kavgayı izliyordum. Çok yakışıklıydı. Üff kavga ederken dağılan saçları ve kuzgun gıbı bakan gözleri. İç sesimi dinlemeyi bırakıp, Natalie döndüm.

"Sence adı ne? 3.kez karşılaşıyoruz. Sencede bu kadarı tesadüf mü? " Diye sordum.

"Adını bilmiyorum ama Emily'den öğrenebilirim."

"Peki, olur o halde. "

Ve aldığım sıcak kahvemi yavaş yavaş yudumlamaya başladım ve o sırada biri elimdeki kahve bardağına çarpıp bütün kahveyi üzerime döktü. Sinirle bağırdım.

"Önüne baksana salak! Üzerime döküldü kahvem yandım. " Diye bağırırken bana çarpan kişinin yeni çocuk olduğunı gördüm. Gözlerini mahcubiyetle kıstı.Ve erkeksi sesiyle ekledi.

"Üzgünüm, bilerek olmadı. Kahveyle telafi edebilir miyim? " Hımm. Bu güzel bir teklifti ama aynı zamanda beni yakmanın bedeli bu kadar kolay ödememeli ydi. O yüzden kafamı hışımla iki yana salladım.

"Bu benim kahvemin dökülmesinin karşılığı, yanmamın değil, o yüzden şimdi beni daha sinirlendirmeden defol git."sesimi olabildiğince güçlü tutmaya çalıştım. Tam o sırada kulağıma histerik bir kahkaha ilişti.

" Hımm!? Belalıyız, diyorsun yani. Hem  sana üzgün olduğumu belirttim. Bak normalde sabırlı biri değilimdir. O yüzden kabul et ve şunu unutma ben kendim istersem giderim. "

Söylediği şeylerin saçmalığıyla kahkaha attım. Bildiğin beni tehtıt etmişti ve göz göre göre. Şaşkın bakışlarını üzerime dikti ve ardından kahveyi döktüğü karnıma.

"Ben istersem özrünü kabul ederim istersem etmem. Seni şuan gitmen için uyarıyorum. Yoksa bu kadar sakın kalmam. " Dedim kelimeler ağzımdan çıkmasaydı, hırlıyorum sanabilirdim.Sesim çok güçlü çıktmıştı ve tabi ki kendimden emin. Ona baktığımda sırıttığını gördüm ve sonra yavaş yavaş üzerime yürüdü.

"Dua et kızsın.Şimdi kendi istediğim için gidiyorum bu konuşma çok uzadı" Dedi. Arkasından 1-0 diye bağırdığımda kahkaha sesi işittim ve ardından ekledi. "Pekala oyun başlasın" Ve bulunduğumuz yerden yavaşça ayrıldı. Birşeyi unuttuğumu farkettim adını yine sormamıştım.

Kızların o sırada bana bağırdıklarını duydum. Hemen yanlarına gittim. Ne olduklarını sorduklarında ise yaşadıklarımı anlattım.Ben yaşadıklarımın ne kadar saçma olduğunu anlatsam da onlar inatla romantizme çevirdiler. Saate baktığımızda başka dersimiz olmadığını  görünce eve gitmeye karar verdik. Katil benim evimi biliyordu. O yüzden Natalie'nin evine gittik. Ailelerimiz nerede derseniz Amaya ailesiyle yaşıyor. Natalie ve benim ailem İngiltere de yaşıyorlar. Nihayet eve vardığımızda dosyanın öncelikle çıktısını aldık ve her birimize birer tane dağıttık.

Ve incelemeye başladık. Anladığımız kadarıyla şuan huzurevinde olan ama eskiden katil olan George Shaperd kendisi hapishane de cezasını çektikten sonra son beş yıldır huzurevindeydi.Amacımız bir katilin halk arasına karıştığında hissettikleri ve duygularını anlamaktı.

Dosyanın konusu çok ilgimizi çekmişti. O yüzden yarın hemen huzurevine gitmeye karar verdik. Bugün yapıcağımız bir işimiz olmadığı için kızlar gecesi yapmaya karar verdik. O yüzden bize en yakın süper markette alışveriş yaptık. Natalie bile sırf bizim için uzunca zamandır yaptığı diyetini bozdu.

Tüm gece çikolata ve cips eşliğinde dedikodu yaptık. Uzun zamandır ilk defa gerçekten çok rahatlamıştım. Gecenin ilerleyen zamanlarında katil ile ilgili elimizde hiç ipucu olmamadığını hatırlayınca yine modumuz düştü.Modumuz tekrardan yükselsin diye Romantik komedi filmi açtık. Film aşırı komikti, gülmekten yarıldık. Film bittiğinde saatin epey geç olduğunu fark ettik. O yüzden yatakları hazırladık. Ev 2+1 olduğu için ben salonda, Natalie odasında ve Amaya ise misafir odasında yatıcaktı.

Bir saat sonra

Aşırı yorgun olmama karşın bir türlü uyuyamamıştım.Yarın bir katille tanışıcaktık, belki de karşımızdaki katili anlamamızı sağlardı bu dosya. O yüzden çok heyecanlı ve gergindim.Bir şimşek çaktığında yerimden sıçradım ve cama döndüm. Dışarıda fırtına vardı. E sonuçta kasım ayındayız. Neredeyse kışa giricez. Winter is coming!.

Yağmuru izledikten sonra, uykumun geldiğini fark ettim. Tam geri yatıcakken dışarıdan bir şey düşme sesi geldi. Pencereden baktığımda ise
uçsuz bucaksız gibi görünen karanlıktı.



Katilin ağzından;

Kızları izlerken yanlışlıkla bir saksıya takılıp, saksıyı kırmıştım. Hemen saklandım. Çünkü Sara uyumamıştı. Bugün kızları son kez kontrol ettikten sonra ikinci cinayetimi işliyecektim.

Gecenin ilerleyen saatleri



İyi okumalar :)

Karanlık GerçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin