2.bölüm"Kimsin sen?"

316 7 4
                                    

"Bu saçmalık." Angel numarayı engelledikten sonra telefonunu kapattı. Kış bahçesindeki çizgili hamağın üstünde uzanıyor ve yeşil sarmaşıkları düşünceli bir şekilde izliyordu. "Bebeğim." dedi Pavel elindeki taze sıkılmış portakal suyunu uzatarak. "Ne yapıyorsun?"

Angel bardağı kavradığında yeşil gözlerini kırpıştırdı. "Temalarımı düşünüyorum."  Bir yudum aldıktan sonra bardağı ahşap korkuluğun üstüne bıraktı. Pavel elini tutarken bileğini ritmik hareketlerle ovuyordu. "Biraz uzaklaşmaya ne dersin?"

"Ne gibi?"

"Hafta sonunu çiftlikte geçirmek gibi." dediğinde Angel kollarını boynuna doladı. "Şeytanlarımı uyandırıyorsun." Pavel dolgun dudaklarına doğru sürtündü. "Çünkü uyanmaları gerek." Angel onu öptüğünde elini kumral saçlarına daldırdı. "Havalar ısınmaya başladı. Hafta sonunu yetiştirdiğimiz sebzeler- meyveler ve atlarımızla geçirebiliriz."

"Kulağa hoş geliyor."

Pavel gülümsedi. "O zaman bazı hazırlıkları şimdiden aradan çıkarmalıyım. Sen devam et." Yanından kalktığında Angel arkasından konuşmaya başladı. "Saklanan bir sır açığa çıkıyor." Pavel duraksadığında omuzunun üstünden ona baktı. "Bu temayı nasıl işleyeceğimi bilemiyorum." dedi mutsuzca. Pavel adımlarını gerisin geriye döndürdü ve hamağa oturdu. "Hangi karakter ifşalanıyor?"

"Baş karakter."

Pavel düşünür gibiydi. "O zaman hafif bir melodiyle başlayan ama orta kısımları çarpıcı bir tonla ilerleyen bir akış düşünebilirsin."

"Madalyonun diğer yüzü gibi mi?"

"Kesinlikle." dedi oval çenesini okşayarak. "Müthiş bir iş çıkaracağını biliyorum." Angel ona tekrar sarıldığında gözlerini kapatıp sessizleşti. "Bebeğim neyin var?" diye sordu Pavel. İlgili ve sakin bir tavrı vardı. "Bir şeyim yok." Ela gözlerinin içine baktı. "Sadece babamı özlüyorum."

"Konferans ve seminerleri bu aralar yoğun biliyorsun."

"Biliyorum."

Pavel çenesini kırıştırdı. "Sanırım bunu yapabilirim." dedi tok bir sesle. Angel neyden bahsettiğini hemen anlamıştı. Ne zaman canı sıkkın olsa kendini bu uğurda yakmaya hazır hale gelirdi. "Gerçekten mi?" diye sordu gülerek.

"Evet seninle Instagramdaki short videoları izlemeye hazırım." Angel tatlı tatlı kıkırdayarak telefonunu çıkardığında Pavel hamağa uzanarak onu bedeninin üstüne çekti. Bacağı sol bacağının arasına girerken rahat bir pozisyondaydı.

"Temamız ne olsun?"

"Karışık."

Angel onu taklit etti. "Karışık." dedi ince bir sesle. Bir süre eğlenerek ve yorumlayarak video izledikten sonra Angel başını göğsüne koyarak gözlerini kapattı. "Sevgilim."

"Söyle moy prekrasnyy."

Angel öylesine güldü. "Aklımı karıştıran bir şey var." dedi uykulu bir sesle. Pavel ellerini teninin üstünde yavaşça gezdiriyordu. "Ne olduğunu söyle, onu yok edeyim."

Angel konuşmadığında Pavel başını eğerek ona baktı. Uyumasıyla hafifçe güldüğünde yüzünü düşünür-şüpheli bir ifade kapladı. Karnına kayan ince battaniyeyi omuzlarına kadar çıkarırken elini başına koydu. "Biri karımın aklını karıştırmış." Sesi kısık ve temkinliydi. "Kim olabilir?"

Ertesi gün Angel ofiste Ova ile vakit geçiriyordu. Çalışmak kafasını dağıtıyordu. "Korku-gerilim bizi zorlar demiştim." diye homurdandı Ova. "Sabit temada kalmalıydık."

"Tüm temalara açık olmalıyız."

"Evet ama hızlı ilerliyoruz. TV dizilerine bölüm başı müzik mi yetişir Tanrı aşkına!"

Sadece SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin