Angel, Pavel'in kucağında bacaklarını çırparken kıkırdadı. "İki tane Pavel var!" dedi kırmızı dudaklarını yuvarlayarak. "Yaşasın!" Pavel ayağıyla kapıyı iterken çelik kapı gerisin geriye kapandı. Angel konuşmaya ve gülmeye devam ediyordu. "Çifte saadet!"
Pavel eğlenircesine güldü. Salona geçtiklerinde koltuğa oturdu ve Angel yüzünü avuçladı. "Çok güzelsin." Sarhoş olduğu zamanlar daima güler, şarkı söyler ve Pavel'e iltifatlar yağdırırdı. "Bunlar benim!" dedi dudaklarını okşayarak. "Kimseye vermem!"
Pavel yine güldü. "Bırakmaz mısın beni?" diye sordu duru bir ezgiyle.
"Aptal mıyım ben?" dedi Angel aniden ciddileşerek. "Asla bırakmam!" Ellerini köşeleri yontulmuş çenesine koyarak sert tenini parmaklarıyla kıstırdı. "Şu ilahi güzelliğe bak." Pavel elini bal sarısı saçlarına atıp yavaşça ayırdı. "Benim aşkım."
Ertesi sabah kahvaltıdan sonra Angel whatsappa girdi. Yine o numaradan mesaj vardı ve dar omuzlarını gerginlik sarmıştı. Dudağını dişledi, kaşıdı. Kendini küçük balkona attığında mesajlara baktı.
+Güncel seans 4. Pavel'in hâlâ terapiye gittiğini biliyor muydun?
Angel kaşlarını çattı.
+Aslında seanslara gitmeyi 22 yaşında bıraktı. Fakat seninle tanıştıktan sonra seanslara devam etme kararı aldı. Bunu takdir ediyorum. O iyi bir eş olabilmek için çabalıyor. Ancak yeterli olduğunu söyleyemem. Bu kayıtta seninle evli olduktan sonraki Pavel'i bulacaksın. Onu tanıyorsun o yüzden korkmamalısın. Onu değiştirdiğini biliyorum Angel. Fakat asıl sorun o, sen değilsin.
+Yaptıklarını bir bilsen...
+Biliyor musun, sadece bir tanesini söylesem aranıza dev dalgalar girer. Ondan gidersin ve bu yıkımı olur. Ama o yıkıntının içine seni katar mı bilemiyorum. O seni incitebilir mi, bilemiyorum. Çünkü emin değilim. O yüzden seni tehlikeye atamam. Belki de onu bu hâliyle tanımaya devam etmelisin.
+Aklımı karıştırıyorsun. Hem de çok! Hem gözünü açmak istiyorum hem de bu durumdan etkilenmemeni.
+Video 10 dk 27sn
Bu mesaj herkesten silindi."Ne?" dedi Angel. Attığı seansı henüz izlemeden silivermişti.
-Neden sildin?
+Kararına saygı duymalıyım küçük tilki, e posta istemiyorum yazdığında bunu yapmalıydım. O yüzden kendine iyi ve güzel bak.
Engellendiniz.
Sohbet kaldırıldı.
"Kimsin sen?" diye söylenirken telefonunu kapatıp içeri girdi. Tül perdeler ardından uçuşurken beyaz-saten sabahlığını üstüne geçirip alt kata indi. "Neden benimle hiç paylaşmadı?" diye ağzının içinden bir şeyler geveledi. Ardından aklına gelen fikirle mutfağa yöneldi. "Terapiye mi gidiyorsun?" Açık ve anlaşılır bir şekilde, ela gözlerinin içine şefkatle bakarak bu soruyu sormuştu. Sabahlığının kol eteklerini içeriye kıvırıyordu. Pavel ellerini havluyla kuruturken kaşları havalanmıştı. "Sen nereden biliyorsun?" Sesi kısık ve boğuk çıktı. "Ne kadarını biliyorsun?"
"Reçeteni gördüm." dedi kollarının arasına girerek. "Hani birbirimizden bir şey saklamayacaktık?" Başını göğsünden ayırdı ve gözlerinin içine baktı. "Saklamıyordum." dedi Pavel. "Sadece paylaşamadım."
"Seni yalnızca dinlerim." dedi yargıdan uzak sevgi dolu sesiyle.
Pavel onun ayaklarını yerden kestiğinde Angel kollarını boynuna doladı. "Her ay terapiye gidiyorum." dedi koltuğa geçtiğinde. Angel sağ bacağına oturdu. "Başta babam için gidiyordum. Onun istediği gibi bir evlat olabilmek için. Beni zorluyordu. O öldükten sonra zorunluluğum kalkınca senelerce gitmedim. Sonra seninle tanışınca boşverdiğim her şeyi iyileştirmeye çabaladım." Angel başını sağa sola çevirdi. Elleri yanaklarını nazikçe tutuyordu. "Sonra seanslara devam ettim. Sağlıklı bir iletişim için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen
Tiểu Thuyết Chung"Kiminle evli olduğunu biliyor musun, küçük tilki?" Angel alayla güldü. "Bir dahiyle." dediğinde hattın ucundaki adam histerik bir gülümsemeyle mırıldandı. "Ben." dedi donuk bir sesle. "Şeytan demeyi tercih ederdim." Angel 4 senedir bir peri masalın...