"Nasılsın? Yürüyüşe çıkmıştım buradan geçerken gördüm seni. Soğuk değil mi? Üstündekiler ince."
"İyiyim, sağol. Pek soğuk değil, asıl sen üşümüyor musun? Kısa kollu ve şort giyip sahile gelmişsin. Hasta olursun hyung." Hafifçe, o aşık olduğum gülüşüyle yere oturdu. Aşıktım, deli gibi, sırılsıklam, aşıktım.
"Ben pekte üşümüyorum aslında, alıştım. Ee nasıl gidiyor? Hep geliyor musun buraya?" Tamam, buraya rahatlamaya gelmiştim. Hem o da artık benim dertlerimle uğraşmak istemezdi. Normal davranacaktım. "Bazen. Dinlenmek istediğimde geliyorum."
"Tatilden yeni döndük, pek işe yaramadı mı senin için?" Tatil işe yaramıştı, çok iyi dinlenmiştim ama ona son kez özgürlüğümün tadını çıkarmak istiyorum, diyemezdim. "Yaradı ama hep gezmek için koşuşturduk. Tatilde dinlenmek isterdim, koşturmak değil. Ama yine de hayatımda gittiğim en iyi tatildi. Ne kadar koştursak da en iyisiydi."
Gülümsedi, daha sonra sanki düşünür gibi denize bakmaya başladı. Aklıma direk babamla ilgili bir konu açması ihtimali geldi. Ondan önce davranıp konuşmaya başlayacakken telefonum çalmaya başladı. Jisung arıyordu. "Jisung arıyor, kusura bakma." Dediğim şeyi duymamıştı bile. Telefonu açtım.
[Quokka hyung x Islak havlu]
Quokka hyung:
Minnie, az önce ne öğrendiğime inanamayacaksın!Islak havlu:
Söz inanacağım, hızlı anlat.Quokka hyung:
Üst sınıflardan iki tane çocuk vardı, geçen kavga etmişlerdi.
Hatırladın mı?Islak havlu:
Evet?
Nolmuş onlara?Quokka hyung:
Bir tanesi arkadaşlarına senden bahediyormuş.
İşte adını söylemek yerine bebeğim, güzelim, aşkım falan diyormuş.
Aşıkmış sana Minnie!Islak havlu:
Hyung şaka yapmak için hoş bir zaman ve konu değil.Quokka hyung:
Çocuk seni döverim!
Sabahın bu saatinde güzel güzel yatmak varken sana şaka yapmak için aramam sence benim açımdan mantıklı mı!
Hem daha bir bomba daha var, sadece birisini duydun.Islak havlu:
Ne yapacağım ki ben?
Diğerini de söyle de ona göre tepki vereyim.Quokka hyung:
Kavgayı diğer çocuk çıkarmış, az önce bahsettiğim değil.
Diğer çocukta sana platonikmiş!
Çocuğun öyle hitaplarda bulunmasına sinirlenmiş, ben aşığım falan demiş.
Daha sonra da o benim falan diye kavga etmişler.
Çok şanslısın.
Bana da Yuqi söyledi, onların sınıfında.
Minnie, sakın aniden saçma bir karar verme.
İkili kozun var bebeğim, keyfini çıkar.Islak havlu:
Hyung nasıl keyfini çıkartabilirim?
Hem dediklerin de benim açımdan saçma.Düşünsene, sıradan ve öylesine birisi için tanımadığın birisiyle kavga ediyorsun ve o kişide aynı şeyleri hissediyor.
Boşu boşuna üzüntü sebebi.Quokka hyung:
Sen o işe karışma.
Onların sorunu.
Zaten bir yerden sonra eğer ilişkiniz olamayacağını anladıktan sonra illaki birisi peşini bırakacak.
Diğer bırakmayan da senin gerçek aşkındır.
Yine şanslısın.
İkisi de taş gibi.
Hem seni seven birisine ihtiyacın vardı, ne güzel, dilek kapın sonuna kadar açıkmış.Islak havlu:
Bilmiyorum hyung.
Benim istediğim sevgi kavgayla elde edilen bir sevgi değildi.
Her neyse, kimdi onlar?Quokka hyung:
Park Suho ve Lee Vernon.
Bak saçma düşünme.
Seviliyorsun, onlar sayesinde okulda tanınıp daha çok sevilebilirsin.
Hayatını kurtarabilirsin.Islak havlu:
Denerim.
Sağol söylediğin için hyung.
Yoksa hiç haberim olmayacaktı.
Sonra konuşsak olur mu?Quokka hyung:
Tamamdır bebeğim.
Bende Yuqi ile konuşayım şunları.
Zararlı tiplerse boydan başlarım biliyorsun.
Görüşürüz.Islak havlu:
Görüşürüz.•••
Telefonu kapatıp Chan hyunga döndüm. Hannie hyungun anlattıkları... Okuldan olan birkaç kişi ve bizimkiler dışında kimseyi tanımıyordum. Çevrem yoktu. Bu konuyu daha sonra düşünürdüm. Belki de Hannie haklıdır, bilmiyorum... "Baban şuan seninle aynı evde kalıyor değil mi?"
Chan hyungun denize bakarak sorduğu soruyla bakışlarımı ona çevirdim. "Evet, uzun bir süre de kalacakmış gibi duruyor. Yani, şimdilik." Yarı öngörüşlü bir cümleden sonra ona bakmaya devam ettim. Gözlerini denizden ve karmaşık dalgalardan çekip bana baktı. "Yorgun olduğunu söyledin, baban da seninle kalıyor. O zaman neden tek başına bir tatile gitmiyorsun? Hem bu sefer istediğin gibi dinlenirsin de."
ESTÁS LEYENDO
Silent Shout - Chanmin
FanficGeri döndüm, bitene kadar devam<3 Seungmin Üniversite öğrencisi olan 22 yaşında ve ailesi tarafından sevilmeyen, sessiz ve duygusal bir çocuktu. Okulda zorbalığa uğradığı zamanlar arkadaşları onu kurtarırdı. Felix'in tek ailesi olan Chan onu tanımad...