Arkamı dönüp çıkacakken:
"Ha bir daha bizimle, işimizle ilgili birşey söyleyecek olursan, bu kez böyle sakin olmaz haberin olsun."
-
Arabama bindikten sonra Leylayı aradım:
"Leyla hazırlan gelip alıyorum seni."
"Sana da günaydın. Iyiyim işte ne olsun, yeni kahvaltı ettim. Sen nasılsın?"
"Ha pardon, sinirliyim biraz kusura bakma."
"Depo meselesi yüzünden mi?"
"Maalesef, babam orada mı?"
"Evet, yeni geldi."
"Tamam o zaman, sen şimdi hazırlanma. Ben babamlar akşam buluşur diye düşünmüştüm. Şu meseleyi halledelim, sonra çıkarız."
"Tamam olur, görüşürüz."
-
Asiyenin evi.
"Benim aklım hala almıyor Rızvan. Bu Halil İbrahim bizim depolarımızın yerini nasıl öğreniyor? Üstelik Zeynep geldiğinden beri, depolar sürekli açığa çıkıyor."
"Ne yani, Zeynebin bilgi sızdırdığını mı söylüyorsun?"
"Aynen öyle, yoksa bu kız neden bir anda Halil İbrahimle evlensin ki?"
"Dursun amca haklı, Zeynep sadece Halil İbrahimin kardeşinin karşılığında herkesten gizli evlenmiş olamaz."
"Ben Zeynebin bize ihanet edeceğini düşünmüyorum."
"Ama kızın ihanet etti Rızvan amca. Hayırlı günler."
Deyip masaya oturdum. Ardından konuşmaya devam ettim:
"Zeynebin yanından geliyorum. Bunu nasıl yaparsın diye sorduğumda, ailemin gayrimeşru iş yapmasını istemiyorum dedi."
"Gördün mü Rızvan? Herkesten çok sevdiğin kızın sana, ailemize ihanet etti."
Rızvan amca sessizliğe büründü.
"Bana kalırsa bir süre duralım. Bakalım biricik kardeşim ne kadar ileri gidecek. Yavuzla Leylanın düğünü arifesinde de küçük sevkiyatlar yapıp, deneyelim."
"Fikret haklı. O zamana kadar Nesimle Leventte gelir."
"Zeynep böyle bir şeyi nasıl yapar aklım almıyor."
"Ben uzun zamandır düşünüyordum da, bugün emin oldum."
"Söyleseydin ya o zaman."
"Emin olmak istiyordum."
"Her neyse beyler, olan oldu. Zarara uğradık. En azından şirketleri düzgün boşlanmayalım."
"Yarın zaten bizim şirkette bir kaç toplantı vardı."
Bu sırada elinde çay tepsisiyle Leyla geldi.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk güzel kızım."
Büyüklere çayları dağıttıktan sonra en son bana ikram etti. Fısıltıyla:
"Ellerine sağlık."
"Afiyet olsun."
Dönüp gideceği sırada babam:
"Leyla, kızım, senin açılışın ne zaman?"
"Aralığın ortaları gibi düşünüyorum Dursun baba. Atölye hazır, eşyaları yavaş-yavaş yerleştiriyoruz Defneyle."
"Yardıma ihtiyacın olduğunda Damlayı da çağır, birlikte yerleştirin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAAF •YavLey•
Fanfiction"Sen benim zaafımsın işte neden anlamıyorsun. Ben burada senin için yanıp tutuşuyorum görmüyor musun?"