Leyla telefonu bana döndürüp:
"Işte tam olarak bundan bahsediyorduk."
Bunlar bunu nasıl yapmışlardı.
-
Burak denen herifin kafası güzel bir şekilde videoları yayınlanmıştı.
"Siz bunu nasıl yaptınız?"
"Bizim yaptığımızı nereden çıkardın abi?"
"Böyle tilkilik sizden çıkarda ondan."
"Biz birşey yapmadık, planladık sadece."
"Tamam da Defne, anlatın nasıl planladınız."
-
Dün, atölye.
"Şimdi, benim bir arkadaşım var Lale. Burağa istek atsın. Bu hıyar anında döner zaten. Akşama buluşma ayarlar Lale, bu da kabul eder. Orada da bunun yemeğine kendini kaybettirecek ilaç atsın. Sonrası Burakta zaten."
"Olur aslında. Benim de liseden arkadaşım var, haber programında çalışıyor. Onu da ben ayarlarım."
"E ben ne yapacağım?"
"Sen abilerinle konuşup, buraya çağıracaksın. Bir güzel pataklayacaklar o iti."
"Ay süper, biz çok güzel üçlü olduk he. Hadi bu anı bir ölümsüzleştirelim."
-
Şimdi, restoran.
"Sizden korkulur."
"Şeytana pabucunu ters giydirisiniz siz."
"Teşekkürler abicim. Gerisi sizde artık."
Şirketteki çocuklardan Ferit arayıp, Burağı almalarını söyledim. Bu sırada hep birlikte yemek yedik. Kalkacağımız sırada Ferit, Burağın evinden alındığını, evin darmadağın olduğunu söyledi. Demek ki, dün Burağın telefonuna girenle, bugün onu evden alan kişi aynıydı. Arabamın anahtarını Leylaya verip:
"Sen benim arabayı kullan, ben çocuklarla giderim. Birisi Burağı almış."
"Tamam canım, dikkat et kendine olur mu?"
Uzanıp yanağımı öptükten sonra emin olmak istermiş gibi gözlerime baktı. Bakışlarım tatmin etmiş olacak ki, kızlarla konuşmaya devam etti. Bizde arabalara binip yola koyulduk.
-
"Kamera kayıtlarına baktırdım. Kar maskeli biri gelip alıyor baygın bir şekilde. Nereye götürdüğünü bulmaya çalışıyorlar."
"Kim bilir kaç kızın daha böyle canını yaktı."
"Arıyorlar, buldular sanırım. Tamam kardeşim, eyvallah. Hadi beyler gidelim bakalım."
-
Ormanlık alanda bir depoya getirmişti. Içeri girmeleriyle Halil İbrahimle karşılaşmaları hepsini şoka uğrattı.
"Sizin ne işiniz var lan burada?"
"Arkandaki arkadaşa bakıp çıkacaktık."
Doruğun cevap vermesiyle Halil İbrahimin kaşları çatıldı.
"Anlamadım."
"Şimdi seni Tarık için pataklaya bilirdim ama şuan mesele kardeşim. Bu pezevenk kardeşlerimizi kandırmış. Aynı anda sevgili olmuş."
"Benim de kardeşimi kullandığı için burada zaten. Nasıl yapalım şimdi."
"Dörde bölelim. Sırayla girişelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAAF •YavLey•
Fanfiction"Sen benim zaafımsın işte neden anlamıyorsun. Ben burada senin için yanıp tutuşuyorum görmüyor musun?"