ZAAF •YavLey•

• e p i s o d e - 9

Fotoğrafı göstermesiyle Defneyle ben kaskatı kesildik. Bu o olamazdı.

"Bu nasıl olur?"

-

"Ne nasıl olur?"

"Bu Defnenin eski sevgilisi."

"Ne?"

"Bir dakika Damla. Siz ne zaman sevgili oldunuz tam olarak?"

"Geçen yılın sonları gibi."

"Biz bununla 3-4 ay önce ayrıldık."

"Şerefsize bak. İkinizle de aynı anda sevgili olmuş. Ama ben demiştim Defne. Bunda birşeyler var demiştim. Her neyse, bu adamlığa leke getiren şerefsize haddini bildirelim mi?"

"Olur da, nasıl yapacağız."

-

Otel.

Son toplantı da bittikten sonra hemen Leylayı aradım.

"Güzelim, nasılsın?"

"İyiyim, sen nasılsın?"

"Senin sesini duydum ya, harikayım. Ne yapıyorsunuz?"

"Yavaş-yavaş bitiriyoruz bugün aldıklarımızı yerleştirmeyi."

"Damla boş-boş kafanızı ütülemiyor değil mi?"

"Aşk olsun abi, duyuyorum ama."

"Hoparlörde miyim?"

"Evet, çiçekleri yerleştiriyorum, o yüzden açık koydum."

"Haber verseydin de, kardeşimin diline düşmeseydim."

"Abi, bunların acısını fena çıkarırım he."

"Tamam fıstık sinirlenme. Alırım ben senin gönlünü."

"Ohoo, sen beni mi aradın Damlayı mı?"

"Oy, yengelerin gülü, sen kıskandın mı?"

"Cıvıma hemen, senin de diyecek önemli birşeyin yoksa kapatıyorum ben."

"Yok, sesini duydum ya yeter bana."

"Abi, sen ne ara böyle romantik oldun?"

"Çok konuşma zilli, görüşürüz Leyla'm"

Damlanın konuşmasına izin vermeden telefonu suratına kapattım. 1 hafta Damlanın dilinde dolanmaya hazırlansam iyi olurdu.

-

Asiye ev.

"O Leyla gelsin, bak bakalum ne yapayrum ben size. He, geldi zaten."

"Ana, Leylanın bir suçu yok. Ben direttim saklasın diye."

"Beni hiç düşünmedunuz eşek sıpaları."

"Böyle yapmasaydım gerçekten ölürdüm ama benim güzel anam."

"Ağzundan yel alsın. Size bir şey olursa, dünyayı yakarum. Siz de gelun buraya. Kurbanlık koyun gibi ne duraysınız öyle."

Yıllar sonra dördümüz sarılmıştık. Evlat acısı yaşamak annemi korkutmuş olmalıydı.

"Anne Tamer beni sıkıştırıyor, birşey de şuna."

"Ben ne yapayım ya."

"Ula bir susun. Kafami ütülediniz. Hadi gidin başımdan. Tamer Özgeye söyle bana kahve yapsun, oğlumla karşılıklı kahve içmeyi özledum."

"Ben oğlun değilim sanki."

"Çok söylenme Tamer efendi, hadi annemi bekletme."

Saçını karıştırdıktan sonra anneme dönüp: