𝑴𝒊𝒓𝒛𝒂

'Geçmişin İzi'🔪🩸

Evîn ‘den

   Fırat Konağın’dan ayrılmamın üzerinden yarım saat geçmişti. Öğrendiklerim beni bayağı yıpratmıştı. Ama bu beni güçsüz düşürmemişti bunca yıldır bu aile’nin başına geçmemek için hep bi bahane bulmuştum kendime ama o bahaneler bugün beni karşılarına almayı başarmışlardı tasmasını bıraktığım köpekler bana saldırmaya başlamıştı.

“ Jêhat Aslan’ı ara herkesi toplasın ve herşeyi hazırlasın bundan sonra acımasın.!”

Jêhat’ın bakışları şaşkınlıktan havalanmıştı ama bakışları sonunda dermiş gibiydi bugünü yıllardır  beklediğini biliyordum Yıllarca aynı konular yüzünden tartışmıştık ama hep reddetmiştim bugün öğrendiklerimden sonra aslında  zamanında yapmam gerektiğini  geçte olsa anlamıştım Yarım saat olmadan herşeyin hazırlandığına dair  mesaj Aslan tarafından Jêhata ulaşmıştı. Yıllarca Hasan Kan’ın yaptıklarından dolayı tüm herşey hazır olduğuna emindim tek bir şey eksikti oda bendim ama şimdi başa gelmiştim. Yıllar sonra  başa geçmemin  herkesin tekrar toplanması demekti dağıtığım masa tekrar kuruluyordu. Bu sefer yıkmak için çağırmıyordum. Bu sefer geri dönmek küllerimden yeniden doğmak ve içimdeki ateşle herkesi yakmak   için masayı tekrar kuruyordum.

 Aşiretim ve Agir aşiretinin bilmediği tek şey ben zaten başlı başına bir liderdim ama onların sandığı gibi saf salak  borç alıp adamlara para veren kendini korumaya çalışan  zavallı kadın değildim olanlardan sonra hakkını soyadını kullanarak insanları kullanan biri hiç değildim onların gücünü değil kendi gücümü kullanıyordum. Ben gücün ta kendisiydim  Onlar beni korur onlar benden borç alırdı benim elimde dönerdi herşey ama bilmiyorlardı bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptı onun için en acı şekilde onlara öğretecektim.

 Zozan “Evin sonunda geri mi dönüyoruz?... Yani o yıkılan masa tekrar mı kuruluyor? Yoksa  tek seferlik bi toplanma mı? Ya cevap versene....”

“Az bi soluklan da motorun soğusun be kızım.

... Tek seferlik değil bu sefer daha sağlam geri toplanıyoruz dağılmak için değil yakıp yıkmak için tekrar masa kuruluyor tekrar başa geçiyorum yani günlerce  başımı yediğin masaya geri dönüyoruz.”

dediğimde arabanın içini bir çığlık kapladı  Zozan yerinde tepinerek çığlık atıyordu. Daha fazla dayanamayan
Jêhat “La yeter yeterrr  tamam da daha toplanmadan şu çığlığınla  yıkılacaz bi dur daa. Sağır olduk burda.”

 Dediğinde dayanamayıp gülmüştüm. İkisinin sesi birden kesilince onlara bakmıştım ama onlar dikkatlice bana bakıyordu.

Jêhat “ Zozan bas çığlığı kardeşim bass. MATİLDA geri döndü” Dediğinde bunu duyan Zozan çığlığını daha kuvvetli atmıştı. Onlara gülerek baktım.

"Bu kadar mutlu olacağınızı bilseydim önceden yapardım."
dediğimde Jêhat'ın " Yaw he he" dedediğini duydum Zozan' a baktığımda gözlerini devirmesini dikiz aynasından gördüm.

Mola için durduğumda hepimiz araçtan inip sigara yakmıştık Jêhat bana gülüyor benim vücudum kasılıyordu. Zozan elini omzuma atmış yapacaklarını anlatıyordu.

 

Benim aklımda ise Asır vardı. Bir abim vardı koşup sarılmak istediğim bi abim vardı ne kadar yeni tanısamda ona sarılmak istiyordum. Ama o benim yaşadıklarımı bilmesine rağmen istemiyordu canımın yanmasını istiyordu.

Düşündükçe canım yanıyor canlarını yakma isteğim daha da harlanıyordu.

Ağladığımı yanağım ıslandığında ancak fark edebildim. Zozan elini omuzumdan çekip ellerimi tuttuğunda daha fazla dik duramamıştım sırtımı yasladığım arabanın kapısından aşağı sıyrılarak oturup ağlamaya başladım.

Jêhat'ın beni o şekil gördükten sonra sinirden elini arabanın kaputuna vurmuştu.
Zozan önümde diz çökmüş bana birşeyler söyleyip beni teselli etmeye çalışıyordu.

"Zozan  öldüm... Zozan... benim canım yanıyorr. Onlar umrumda bile değil ama o    Zozan  ben ona sıktım onu vurdum belki kardeş olarak bi şansımız olabilirdi. Bana onlar bile seni sevmemiş ben niye seni seveyim dedi Abim olarak sevebilirsin diyemedim....
Zozan görsen öyle yakışıklıydı ki korkusuz ve cesur adı Asır kaşında bi yara izi va-"

Sözümü kesen Jêhat'ın gür sesi oldu.

" Ne dedin sen kim dedin?"

Anlamaz gözlerle ona bakarken bir kez daha bağırdığında yerimden sıçradım.

" Lannnn Asır bildiğimiz Asır mı? Şu yıllarca kurduğu kumarhanelerin üzerine çöktüğün Asır mı? Lan seni kaçırıp dövdüren Asır mı? Şu kırmızı bültenle dünyada bir zamanlar aranan suç örgütü lideri Asır mı?"

Jêhat'ın  yüzüne anlamayan ifadeyle baktığımda " Lan  yüzü hiç mi tanıdık değildi. Seni kaçıran bizzat sana işgence eden sırtındaki izin sahibi olan Asır mı? Yoksa başka biri mi? Evîn lütfen o değil de. Lütfen o değil de sana  o kötü günleri yaşatan kişinin abin olmadığını söyle Lann!"

Jêhat'ın söyledikleriyle sanki sırtımdan aşağı soğuk bir methal indi. Olduğum yerde sendelerken Zozan acıyla inledi. Sanki benimle birlikte oda parçalara ayrılmıştı.

  

               Yeni bölümü nasıl buldunuz?
Yorum ve oy vermeyi unutmayın
Sizce Evîn'e ne oldu?
Sizce Evîn O Masayı neden dağıttı?
O masada neler dönüyordu?

Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim
Sizleri seviyorum🤍
Yeni bölümde görüşmek üzere..