Affedilmek

194 23 29
                                    

" peri çocuk"

" peri çocuk"

" peri çocuk!" Peşimde benimle beraber nereye dönersem oraya dönüp civciv gibi beni takip eden minhoya en sonunda dayanamayıp yüzümü ona çevirerek "ne!" Dediğimde birkaç kez gözlerini kırpıştırdı.

Gözlerimin içine bakıp hiçbir şey söylememesine göz devirdim " ne istiyorsun söyle!" Dedim.

Önümde dikilmiş parmağıyla tişörtünün ucuyla oynarken kafasını eğdi. " ben.. ben bilmiyorum.." dediğinde derin bir nefes verip onu arkamda bırakarak yine yürümeye başladığımda koşarak önümde durdu.

" çekilsene" onunla bu şekilde konuşmam beni ne kadar üzse de bunu haketmişti. Özellikle şu an olduğu gibi gözlerimin içine dolu gözlerle bakması kararımın arkasında durmamı zorlaştırıyordu.

Ellerini iki yana açıp kafasını olumsuz anlamda salladı.
" istemiyorum.. ben seni çok özledim, ne zaman bitecek bu işkence"

Omuz silkip gözlerimi üzerinde dolaştırdım ve elimi yakası açık olan tişörtüne atıp yakasını göğsü görünecek şekilde indirdim.

Gözlerimi yazının çoğu silinmiş ve kabarıp kızarmış bölgede dolaştırdım. Sildirmek çok acı verici bir işlemdi ve onun teninin böyle kabarmış olması moralimi bozmuştu.

" kaç seans kaldı?" Parmak ucumu yavaş yavaş kızarmış teninde gezdiriyordum.
İşaret parmağını kaldırarak bir parmağını gösterdiğinde kafamı salladım.

" çok acıdı mı?"

Göğsünün üstünde bulunduğu yeri dürten parmaklarım yüzünden kapanmış gözleri yavaşça açılıp gözlerimin içine baktı.
" çok acıdı"

" az kalmış dayanmalısın" dediğimde yüzünde bir gülümseme oluştu.

" Peri çocuk, acıyan burası değildi" ellerini dövmenin yerini bıraktığı kabarıklığa koydu.
" senin bu bir ayda yüzüme bakmaman canımı acıttı, hemde çok.."

" ama sen bunu hakettin" ellerimi göğsünden çekip kollarımı triplice bağladığımda kafasını salladı. " evet hakettim "

"  ben sadece bu cezayı seungminle beraber çekeriz diye düşünmüştüm. Ben senin yüzüne hasret kalırken o her gün jisunglaydı. Hayat hiç adil değil" dudağını büzerek benim gibi kollarını bağladığında sırıttım.

" onların buluşması masum bir hasret giderme değildi. İkizim Seungminin üzerinden geçiyor haftalardır" kafamı arkaya atıp kalçasına gözlerimi kısarak baktım " istersen biz de seninle öyle hasret giderebilirdik tabi" diyerek kalçasını avuçladığımda minho aniden irkildi ve avuçlarım arasından çıktı.

Ellerini çapraz bir şekilde göğüslerine sararak " peri çocuk ne yapıyorsun ya!" Dediğinde kırkırdadım.

" hayat adil değil dedin bende isteğini vermek istedim. Ya seungmin gibi bunu kabul et ya da aylarca yüzüme hasret kal seçim senin" dediğimde ağzı açık şaşkınca bana baktı.

" sen.." dedi bana parmağını doğrultarak birkaç saniye gözlerimin içine bakıp topuklarının üstünde dönerek koşarcasına yürüyüp onu sürgün ettiğim diğer eve girdiğinde kafamı iki yana sallayarak konuşurken yere bıraktığım market poşetlerini elime alıp kendi evime girdim.

" nerede kaldın?" Jisung elinde ısırdığı elma ve üstünde sadece havluyla sandalyede oturmuş bana bakıyordu.

" minho beni markete giderken yakaladı , peşimde kuyruk gibi dolandı" dediğimde kahkaha attı " yazık ona"

oeuf surprise | minlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin