İyi okumalar🤍
——
Bugün son vizelere girmiş ve tüm haftanın yoğunluğunu sınavdan çıkar çıkmaz uyumakla atmıştık. Sınavlarda düzenli ders çalıştığı için bizim gibi gerilmeyen Seungmin bile uyuyordu.Biz Minhoyla onun odasında uyurken Seungmin kendi odasında Jisung ise yalnız kalmamak için salondaki koltuğa kıvrılmıştı. Yorgun olduğumuz için uzandığımız yere bayılmıştık. Minhonun uykusu olmadığı için yatağa yanıma uzanmış bir elinin parmaklarını saçlarımda gezdirip diğeriyle de yüzüme dokunup bir şeyler mırıldanıyordu.
" minhoş uyuyorum" yorgunlukla mırıldandığımda parmaklarını çekmedi.
" ama hepiniz uyuyorsunuz sıkılıyorum!" Yüzümün üstündeki eliyle burnumu sıktığında yavaşça gözlerimi araladım.
" minhoş çok yorgunum" kollarımı açarak ona baktım " yaklaş beraber uyuyalım" dayanamayıp elinden çekiştirerek Minhoyu kollarımın arasına aldım.
Geri gözlerimi kapatarak uyumaya çalışırken tişörtümün altından belime doğru sarılan ellerle gülümseyip burnumun altındaki saçlarına öpücük kondurdum.
Kaldığım yerden uyumaya çalıştım ama bir türlü uyuyamayınca kafamı kaldırıp göğsümde uzanmış Minhoya baktım. Düzenli nefeslerle uyuduğunu anlayınca sıkıntılı bir nefes verdim. Beyefendi beni uyandırıp kendisi uyumuştu.
Bir süre sonra uykudaki Minhonun parmakları belimi okşamaya başladığında mayışmışlıkla yavaş yavaş gözlerim kapandı.
Kulağıma gelen yüksek seslerle gözlerimi açtığımda kendime gelmek için etrafıma bakındım. Minho yatakta yoktu ve gelen yüksek seslerin içinde onun da sesi vardı.
Elimi yüzümü yıkayarak kendime geldim ve salona geçtim." bırakın itişmeyi ve beni dinleyin. Öğle yemeği hazır değil ve daha yola çıkacağız" Minhonun bağırtısıyla kaşlarım çatıldı ve içeriye girdim.
" ne bu gürültü?"
" ooo prensesimiz de uykusundan uyanmış" Seungmin yanıma gelip yanağımdan makas aldığında yüzümü buruşturdum.
" uyandın mı güzellik uykundan zilli" Jisung da gülerek ona katıldığında
" iğrençsiniz" diyerek kusuyormuş gibi yaptım." tam birbirinize göresiniz" Minho gelip kolunu omzuma atarak beni kendine çekti. Bu sefer onlar bize yüzünü buruşturdular.
" Peri çocuk, bu ikisi yüzünden geç kalacağız. Sen uyanana kadar yemek yapalım dedim sen uyanana kadar bunu için birbirileriyle tartıştılar" Minho küçük çocuklar gibi onları bana şikayet ettiğinde onu bozmamak için kaşlarımı çatarak karşımdakilere baktım.
" neyi paylaşamadınız anlamıyorum"
" bu köpüş sorun çıkardı"
Jisungun dedikleriyle Seungmin dişlerini sıktı." asıl bu sincap kafa durmadı. Yemek hazırlayacağım dedim yardım bahanesiyle eli kolu rahat durmadı ben de ağzına yumruğumu yapıştırdım."
" siz bir de kavga mı ettiniz?" Minhoya neden söylemedin bakışları attığımda omuz silkti.
" bunu ben de bilmiyordum, hızlarına yetişemiyorum"
" nasıl bir hafta boyunca aynı evde kalacaksınız bilmiyorum" bugün vizeler bittiği için tatil olarak bize gidecektik. Babamlar Seungmini de davet etmişlerdi.
" hyunjin hyung bunların hakkından gelir" Minhoya kafamı salladım.
Minhonun elinden tuttum ve hala birbirlerine burun kıvırarak bakan ikiliye döndüm. " yemeği hazırlamaya gidiyoruz dönene kadar birbirinizi öldürmemiş olun"