Korkunun ecele faydası
"Ah!"
Dudaklarını birbirine bastırıp omuzlarını dikleştirdi.Üzerindeki üniformaya hayranlıkla bakıyordu.Daha fazla yatağında uzanarak günlerin geçmesini bekleyemezdi.
Bacağındaki yara henüz iyileşmemişti.Hafif aksıyordu ve bunu belli etmemek için tüm gün uğraşacaktı.Karargaha gitmek için Luis'in evden çıkmasını bekleyip öyle hazırlanmıştı.
"Komutanım!"
Boynuna sarılan asker yüzünden bir kaç adım geri gitmişti.Acısını saklayıp yüzüne yalancı gülümsemesini yerleştirdi.
"Sizi gördüğüme çok mutluyum!"
"Ben de.Nasılsın Vladimir?"
"Beni hatırlıyorsunuz!"
Bir kez daha ona sarılan çocuk Aleksandr'a kahkaha attırmıştı.Askerlerinin ismini asla unutmazdı.Bu çocuğu da hatırlıyordu.
"Ama Komutanım sizin dinlenmeniz gerekiyordu..."
"Dinlenip öyle geldim.Yarbay odasında mı?"
"Generalin odasında."
Selam vermek için Generalin odasına yürümüştü.Ona bahşedilecek hediyeden habersizdi.Artık hayalinin peşinden gidiyordu.
"Aleks?"
"Üsteğmen!"
General sıkıca sarılmıştı ona.Babası,yani Albay kaşlarını çatarak oğluna bakıyordu.Aleksandr'la konuşup ordudan ayrılmasına izin verdiğini söyleyecekti.Lakin geç kalmıştı.
"Rahatsız etmedim umarım."
"Yolunu uzun zamandır bekliyoruz.Dimi Albay?"
"Geleceğinden haberim yoktu."
Babasının kalın sesini duyunca yutkundu.Savaştan kurtulmuştu lakin gerçek savaşın ortasına düşmüştü.
"Sıkma çocuğu.İyi ki geldin.Sen gelmeseydin ben sana gelecektim."
Yeşillerini Albaydan alıp Generale dikti.General ona gülümseyip yıllardır sırtını dayadığı dostuna baktı.Ona hayal kırıklığıyla bakıyordu.
"Sonra."
"Şimdi."
"General."
"Albay,şimdi dedim."
Albay yumruklarını sıkıp derin nefes verdi.Oğlunun bu teklifi kabul etmeyeceğine güvendiği için daha fazla ısrar etmedi.
"Konu nedir Komutanım?"
"Terfi ediliyorsun.Artık Yüzbaşı Aleksandr olacaksın!"
Generalin yukarı kıvrılan dudaklarına şaşırarak bakıyordu.Şaşkın gözleri babasıyla buluştuğunda duraksadı.
O gözlerde ilk kez korku görmüştü.
"B-bu..."
"Sen Yüzbaşı olunca Teğmen Luis'in Üsteğmen olmasına karar verilecek.Umarım iyi anlaşırsınız."
"Daha kararını söylemedi General."
"Oğlunun bu teklifi kabul etmemesinin ne gibi sebebi olabilir Albay?"
Aleksandr Generalin önüne geçip selam durdu.Babasının çatık kaşlarını görmezden geldi.Bu hayatta yaşamak için bir amaca tutunmak gerekirdi.
O artık askerlerine tutunacaktı.
"Vazifeni layıkınca yerine getireceğine-"
Albay hızla çıkmıştı odadan.Oğlu için en doğru olanın bu olmadığına emindi artık.Ancak oğlu az önce babasını görmezden geldi.Yine de dayanamayıp babasından peşinden koşmuştu.
"Baba,konuşalım."
"Vazgeçtiğin yalnız hayallerin değildi.Sen o üniformayı bir kez daha giyerek kendi ölüm fermanını imzaladın."
"Sorumluluğumun farkındayım."
"Az önce yaptığın büyük sorumsuzluktu.Umarım o üniformanın altında kalmazsın."
Suratına kapanan kapıyla anlamıştı gerçeği.Babası bu kez onu koruyamayacağı için endişeleniyordu.Çok haklıydı...
Yarın kavuşacaklar.Bomba gibi geliyoruzzzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
Historical FictionII Dünya savaşı... Esir düşen Üsteğmen ve onu konuşturmaya çalışan Yüzbaşının hikayesi. Dikkat:Şiddet,küfür içerir.