Çözülecek sorun
"Baba,neden benimle dışarı çıkmıyorsun?"
Dmitri tüm gün Hans'ı dışarı çıkmak için ikna etmişti.Lakin adam sürekli geçiştirmişti onu.Kendisi tek başına dışarı çıkmayı sorun etmiyordu.Lakin yanında Dmitri olursa başına gelecek olaylara şahit olmasını istemiyordu.
"Oğlum,henüz seni tam olarak alamadık.Gözden uzak olursak daha iyi olur."
Çocuk alt dudağını dişleriyle çekiştirmişti.Üzgündü,korkuyordu.Sokaklara dönmekten korkuyordu.Lakin mavilerinde hep bir umut vardı.Aleksandr'ın ondan vazgeçmeyeceğine inanıyordu.
Bu kez kapı çaldığında koşarak gitmemişti.Hans çocuğun düşen omuzlarına bakıp kapıyı açmaya kendisi gitmişti.Ne kadar araları limoni olsa da tüm gün özlemişti yeşilleri.
"Oh,bu gün kapıyı sen mi açıyorsun?"
"Evet,yeni iş edindim kendime."
"Maaşı sonra konuşalım."
Hans dudaklarını birbirine bastıran Yüzbaşıya baktı.Gülmemek için zor tutuyordu kendisini.Birbirilerine laf soktuklarına göre artık rahat şekilde yemek yerdiler.
"Baba,bana su verir misin?"
Aleksandr henüz sofraya oturmamıştı.Dmitri'nin ricasını duyunca mutfağa gitmek için kıpırdandı.Ancak çocuk bardağı ona değil Hans'a uzatmıştı.
"Tabii oğlum."
Yutkunup sofraya oturdu.Yeşiller mavilerle buluştuğunda gözlerini hemen kaçırmıştı.Dmitri'nin ona daha önce baba dediğini hiç hatırlamıyordu.Hans'ı hemen kabullenmesi Aleksandr'ı kıskandırmıştı.
"Hans'la iyi anlaşıyorsunuz sanırım."
Dmitri onu kafasıyla onaylayıp ekmeği aldı.Hans onun için çoktan ekmekleri ayırmıştı.Aleksandr alt dudağını büzüp iç çekti.Sofraya oturan adama üzgün bakışlar atmıştı.
"Ben doydum!"
Sofradan ayrılan ilk Dmitri olmuştu.Hans odasına giden çocuğa el sallayıp gülümsemişti.Çocuk odaya girdiği an yüzündeki gülümseme silindi.
"Ne oldu,anlat."
"Dmitri sana baba diyor."
"Evet,çok iyi anlaşıyoruz.Kendi öz evladım olsa ancak severdim."
"Bana hiç baba demedi."
Hans'ın çatalı tutan parmakları gevşedi.Çocuğun Aleksandr'la çoktan baba oğul olduğunu sanıyordu.
"Belki evlatlık işinin tamamlanmasını bekliyordur."
"Umarım öyledir."
"Bu seni üzüyor mu?Bana baba demesi..."
"Kıskandım.Hakkım var dimi?Sonuçta bende babasıyım,dimi?"
Netleştirmek için sevdiği adama sormuştu.Hayatta en kötü mağlubiyet bir çocuğun kalbini kazanamamaktı.Aleksandr mağlup olmak istemiyordu.
"Emin ol seni benden daha çok seviyor.Ancak şu evlatlık işini halletmezsen onu bizden alacaklar."
"Yapamıyorum.Yapabiliyorsan yap.Çünkü gerçekten uğraşıp duruyorum ancak başaramıyorum.Babam tüm kapıları kapatıyor."
Yasal olmayan tüm yollara başvurdu.Lakin Albay ondan önce davranıp kapıları kapatmıştı.Aelksandr'ın ona boyun eğip evlenmesini ve mutlu yuvası olmasını istiyordu.
"Bana güven.Bu konuyu en kısa sürede halledeceğim."
Yeşillerini sevdiği adamın gözlerine dikti.Hans'ın gülümseyen suratına karşılık mahçup yüzle bakıyordu.Sevdiği adamın peşine adam takmıştı.Bu gerçek onu o kadar zorluyordu ki...
"Özür dilerim.Seni çok seviyorum."
"Neden özür diledin?"
Ayağa kalktığında Hans'ta ayaklanmıştı.Ona sarılan kollara karşılık verip gözlerini kapattı.Aleksandr'ın kokusunu içine çekip rahatlamıştı.
"Seni çok seviyorum Hans.Her şeyden çok."
Oy ben size kıyammmmmmaaaaaam.Dmitri artık bizim oğlumuz olacak!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESİR
Historical FictionII Dünya savaşı... Esir düşen Üsteğmen ve onu konuşturmaya çalışan Yüzbaşının hikayesi. Dikkat:Şiddet,küfür içerir.