2- CAN KIRIKLARI

214 15 102
                                    

Bölüm şarkısı, it's snowing like it's the end of the world.

Aldığım titrek nefesle anahtarı çevirip eve girdim. Ellerim titriyordu, zorla anahtarı tutuyordum.

Sarsılarak yürüyordum attığım adımlar, bedenimden bir ürperti geçmesini sağlıyordu. Ev boştu. Ev soğuktu.

Bu ev Can ile birlikte dizdiğimiz evlenince birlikte yaşayacağımız evdi. Her şeyini beraber dizmiştik, koltuğun yerine kadar birlikte düşünmüş, birlikte karar vermiştik.

Duvarın kenarına çöküp oturdum, daha fazla ayakta kalacağımı sanmıyordum, yere otururken titreyen ellerimi bedenime sarıp titremesini durdurmaya çalıştım. Ama nafileydi.

Can. Sevgilim. Nişanlım. Uğruna ailemi bile karşıma aldığım tek kişi. Onun uğruna her şeyi göze alabileceğim tek kişi. Annemin, ondan uzak dur, dediği kişi. Evleneceğim adamdı. Yaptığım fedakarlıkların sahibi. Kendimden taviz vermemin nedeni. Kısacası hayatımın merkezi.

Ama artık geçmişti. Geçmek zorundaydı. O beni aldatmıştı. Hemde çok alçak bir şekilde. Mide bulandırıyordu. Eskiden onu düşününce bile hızlanan kalbim varken şimdi onun o aşık olduğum yüzü dâhi aklıma gelince içimde ne varsa kusmak istiyordum.

Ben ünlü bir haber spikeri olarak X kanalında çalışıyordum. O da o kanalda çevrilecek olan başrolünde spikerin olduğu bir karakteri canlandıracaktı. Kanal benden rica etmiş ve ona birkaç şey öğretmem konusunda yardımcı olmamı istemişti. Rolün daha gerçekçi olması adına. Bende kabul etmiştim. O zaman tanışmıştık. Birbirimiz arasında karşı konulamaz bir çekim vardı, bir yıldan fazla süre arkadaş olarak kalmıştık ancak Can o dönemde bile yaptığı jestler, küçük sürprizler ve bana hayran dolu bakışları ile bana karşı ilgisini belirtiyordu.

İlk açılan kişi oydu. Duygularını dile getiriyordu. Bana sürekli seni seviyorum, derdi mesela. Çoğu zaman beni arayıp sesimi duymadan güne başlamazdı. Sırf bana yakın olmak için karşı daireme taşınmıştı,

Neden beni aldatmıştı? Açıklaması yoktu bu sorunun.

Zevk için?

Belki de ona istediği şeyleri vermediğim için?

Yüzümü tiksinti ile buruşturdum. İğrençti.

Dün akşam gittiğim bir yemek çıkışında bir muhabirin sevgilimin beni aldatıp aldatmayacağına yönelik sorular sorması ile gülüp geçmiştim, hatta muhabire "Benim sevgilimden bahsediyoruz, Can'ı hepimiz biliyoruz." demiştim alayla.

Fakat muhabirin bana acıyarak baktığını görünce donup kalmıştım. Telefonunu çıkarıp gösterdiği görüntülerle dilim tutulmuştu. Can bir kadınla dudak dudağa öpüşüyordu. Fotoğrafa biraz daha net baktığımda bu kadının oyuncu olan Gizem Sarıtaş, olduğunu görmüştüm. Can'ın meslektaşıydı.

İkisi bir otel odasının önünde çekilmişti bu görüntü, ikisinin birbirlerine olan tutku ve çekim ekrandan yansıyordu ve bunun onların ilk seferi olmadığını resmen ekrandan bağırıyordu. Muhabir her görüntüyü değiştirdiğinde nefes almayı unutuyordum.

Fotoğraflar çoğu açıdan çekilmişti ve üstlerinde olan kıyafetler de sürekli olarak değişiyordu. Beni sadece bir defa aldatmamış defalarca aldatmıştı.

Muhabir en sonunda ekranı çektiğinde nutkum tutulmuştu. "Üzgünüm," demişti. Bana alayla bakmak yerine gerçekten üzgün gibi duruyordu. Ancak gerçekleri gösterdiğine pişman değildi.

ALDATILANLAR KULÜBÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin