5- BAHAR ESİNTİSİ

156 16 124
                                    

Bölüm şarkısı, Çatı katı - Gökhan Türkmen.

Arabamdan indim, yüzüme çarpan sert rüzgarlar saçımı savurdu.

Bahar havası vardı, akşam esintisi insanın bedeninin hafifçe ürpermesine sebep oluyordu. Saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım, etrafına göz gezdirdim; sakin bir yerdi.

Bugün çıkan haberler yüzünden gündemden düşmeden, yine gündeme oturmuştum. Aman ne güzel. Peşime takılan muhabirler çok rahatsız ediciydi. Normalde sessiz sakin yaşamım varken aldatılma olayından sonra sakin geçirdiğim tek bir günüm yoktu.

Canımı sıkıyordu. Her şey.

Sarp ile olan görüntüler, tüm magazin haberlerinde çıkmıştı, yetmemiş manşetlere çıkmıştı... İnsanlar olayı işlerine geldiği gibi yorumlamış ve yeni bir aşk mı doğuyor, iddialarını ortaya atmışlardı.

Daha yeni biten bir ilişkim vardı, uzun bir süre de ilişki istemiyordum.

Bence görüntülerde abartılacak bir şey yoktu. Ama fotoğrafa göre; Sarp ile benim aramda bariz bir şekilde çekim vardı. Sarp'ın bana olan bakışları neden bilmiyordum çok çekici gözüküyordu, benim şaşkın bakışlarım ise onun yüzüne değiyordu. Sarp'ın çenemde duran eli ile kafam yukarı kalkmıştı, böylece yüzlerimiz daha yakın duruyordu. İkimiz arasında oluşan yakınlık sayesinde etrafa farklı bir enerji veriyorduk.

Tamam. İtiraf ediyorum fazlasıyla aşık gibi duruyorduk. Ancak ortada aşk namına hiçbir durum yoktu, birbirini bile tanımayan iki yabancı vardı.

Hani yan yana bile gelseler güzel görüntü oluşturup etrafına farklı bir çekim yayan kişiler vardır ya, bizde onlar gibiydik.

Biz? Diye sordu iç sesim. Kendi kendime göz devirdim. Önümden geçen kadın etrafıma bakıp kime göz devirdiğimi anlamaya çalıştı, yanımda kimseyi görmeyince yanımdan seri adımlarla geçti.

Giymiş olduğum tişörtü düzelttim, mekana doğru geçtim. Sakin bir mekandı, şehrin çıkışında bir tepenin üstünde yer alıyordu. Manzaradan bakınca sanki bütün şehir ayaklarımızın altında duruyormuş gibi hissettiriyordu. Gözden uzaktı.

Burayı Sarp seçmişti. Bugün mesaj attıktan sonra buluşmak istemişti.

Mekanın içinde loş bir ortam bulunuyor, arkada çalan arabesk şarkılarla meyhane havası veriyordu. Etrafa göz gezdirdim, Sarp Karahan'ı gördüğümde onun olduğu masaya doğru ilerledim. Beni gördüğünde gülümsedi ve ayağa kalktı; siyah bir kargo pantolon, üstüne siyah tişört ve deri ceket giymişti. Boynunda bir künye vardı.

Ona yaklaştım, "İyi akşamlar." dedim kibarca. "İyi akşamlar." dedi aynı şekilde. Gamzesini belli edecek kadar derin ve samimi şekilde gülümsüyordu.

Sandalyemi çekmek için hamle yaptı kibarca, beklemediğim hamle karşısında şaşırsam da bozuntuya vermeden teşekkür ederek oturdum. Tam karşıma oturduğunda boğazımı temizledim, direkt konuya geçmek istiyordum.

Zaten muhabirler bizim görüntümüzü çekmek için fırsat arıyordu. Eğer yan yana dahi görüntülerimiz çekilse bu konu uzun bir süre daha konuşulmaya devam ederdi.

Sarp karşımda ciddileşti. "Dün adına özür dilerim." dediğinde kaşlarımı çattım. Benden önce konuşmuştu, iyiydi. Konuşma hızlı biterdi.

"Neden?" dedim merakla. O bir şey yapmamıştı. Sarp dirseklerini aramızdaki masaya yasladı, şişen kol kasları kendisini deri ceketin altından belli etti. Gözlerimi onun kaslarından hızla çektim, Sarp'ın dudağının sol köşesi kıvrıldı. Karşımda böyle duran bir adam varken ona bakmamam imkânsızdı; masaya iki dirseğini birden koymuştu, çenesini havada birleştiği ellerinin üstüne koydu. Mavi gözleri direkt olarak beni hedef alıyordu. Dudağında ise benim ona karşı attığım bakışları yakalamanın tebessümü vardı.

ALDATILANLAR KULÜBÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin