3. Bölüm

4.7K 60 24
                                    

Sabah uyandığımda saat 12.43'tü. Bana istediğim saatte gelebileceğimi söylediği için oyalanarak hazırlanıyordum. İlk önce yüzümü yıkamak ve kahvaltı etmek gibi rutin işlerimi hallettim. Ardından odama gidip telefonumu elime aldım. Annem hastane de nöbetçi ebe olarak kalacağını dolapta yemek olduğunu söyleyen bir mesaj atmış. Pek konuşmuyoruz fakat beni her zaman düşünüyor. Babam öldükten sonra birbirimizden kopmuştuk annemle. Telefonu yatağın üzerine fırlattıktan sonra üstümü giymek için dolabımı açtım fakat pek bir şey bulamadım. Bugün haftasonu olduğuna göre istediğimi giyebilirdim. Kısa tayt şort ve üstüne hafif bol bir kısa kollu. İkisi de siyahtı. Diğer işlerimi de hallettim ve elime bir kurşun kalem aldım. Hemen çıkıp kısa bir süre sonra okula gittiğimde açtığım kapı yüzünden büyük bir ceyran oluştu saçlarım birden uçmaya başladı. Kapı hızlıca kapandığında beni izleyen Altay'ı gördüm. Yani Altay hocayı. Ona kendi içimde Altay desem bir şey olmaz herhalde. Beni nasıl duyacak ki? "Bir reklam veya film çekiminde gibiydin." Beni izleyen adam sonunda konuşmuştu. "Bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum hocam." Doğrudan gözlerime bakıyordu. "Güzel. Ama orada daha fazla dikilmeye devam edersen ikimizde böyle kalacağız, bilgin olsun Nefes." Kendime gelerek ona doğru yürümeye başladım. Ben yürürken o da beni izliyordu. Ne izleyip duruyorsun adam? Utanıyorum işte. Birlikte öğretmenler odasına çıktığımız da salık bıraktığım saçlarımı göğüsümü kapatacak şekilde önüme alıyordum. Büyük oldukları için dikkat çekiyorlardı ve hocamın yanında böyle durmak istemiyordum. Bunu yaparken bir yandan da koltukta oturmuş elindeki dosyalara göz gezdiren Emre hocayı gördüm. Dosyayı bırakmış beni inceliyordu. 'Ne bakıyorsun aptal adam?' dememek için kendimle büyük bir savaş veriyordum. Patavatsız olduğum için kendimi susturmam zor olmuştu. Altay hoca oturmam için sandalyeyi işaret etti. Önüme bir kağıt koydu. "Nefes," kafamı kağıttan kaldırıp bana seslenen Altay'a baktım. "Efendim hocam?" "Bence hiç uzatmadan sana cevapları vereyim ben. Çünkü uzun bu sorular." Bir kağıda bir de Altay'a baktım. "Diğer öğrenciler? Onlara da bu teklifi sundunuz mu?" Başını olumsuz anlamda salladı. O sırada bizi dikkatle dinleyen Emre söze girdi. "Nefes eğer onlarda senin yerinde olsaydı onlara da sunardık bu teklifi. Emin olabilirsin." Fazla gurura gerek yok. "Peki, verir misiniz?" Altay masaya yaslanmış kollarını bağdaş yapmış beni izliyordu. Bu hâli gözüme çok çekici gelmişti. Genç bir öğretmen olması ona büyük bir hava katıyordu. O soruların cevaplarını söylerken ben de hızlıca ve özenli bir şekilde yazıyordum. Sonunda bittiğinde kalemi masaya koydum ve ellerim ağrıdığı için onları sallamaya başladım. Altay bunu fark etmiş olacak ki konuşmaya başladı. "Aslında yorulmaman için çaba sarf ettim ama, sen bayağı bir yorulmuş gibisin." Dediğine güldüm. "Evet hocam." Gülerek söylemiştim bunu. Daha sonra ayağa kalktım. Emre hoca oda da değildi. "Yapacak başka bir şey kalmadıysa gidebilir miyim hocam?" Altay kağıttan kafasını kaldırıp bana baktı. "Gidebilirsin." Elimdeki telefonumu açtım ve annemin aradığını gördüm, onu çıkınca arayacaktım. Bir yandan Sedef'in mesajlarına veriyor bir yandan da yürüyordum. Tam çıkacağım sırada bir şeye yani birine çarpmıştım! Telefonum yere düşmüştü. Çarptığım biri ise Emre'ydi. Kafamı kaldırıp yavaşça ona baktım. Adamın göğüsüne çarpmıştım. Kasları var ki benim göğüslerim de çok acımıştı çünkü çok sertti. Tövbe ya! Sonunda konuşmayı akıl edebilmiştim. "Ay, kusura bakmayın." Burnundan güldüğünü duydum. "Sorun değil ama telefonunu yerden almazsan onu orada unutacaksın." Ha? Doğru ya telefonum! Hemen eğilip aldım. "Her neyse görüşürüz hocam." Aceleyle çıktım ve hızlı adımlarla yürümeye başladım. Daha yeni yaşanan şey birazcık utanmama sebep olmuştu. Ama fazla değil, birazcık.

...

Sedef beni aramıştı ve buluşmaya karar vermiştik. Birkaç işimiz vardı tabii. Yaklaşan bir konser vardı. İkimiz birlikte bir plan hazırlıyorduk. "Nefes bence ilk önce sınavlara çalışmalıyız zaten sınav zamanından sonra eğer çakışırsa en fazla 2 sınavla çakışır." Birkaç saniye kadar düşündüm. "Aslında evet doğru diyorsun, öyle yapalım." Dedim ve ekledim. "Ancak ben annemin dırdırına dayanamam, o yüzden ikimiz de çalışalım. Kendimiz kazanalım parayı." "Sınav zamanına 1 hafta var. Hadi senin güzel hatırın için 1.5 hafta olsun, nasıl çalışacağız?" Yine doğru söylüyordu hemen zekice bir şeyler söyleyim ki caymasın fikrinden. Allah'ım zeki olmak ne güzel şey! "E okuldan çıkarız anlaşmalı olduğumuz otel zaten şu an birkaç saat çalışan garsonlar istiyor, saati 120 lira ayrıca. Konser parası da açıklanmadan aldığın zaman 500'e denk geliyor." Dediklerim kafasına yatmış gibiydi. "Tamam ama ne ara çalışacağız?" Hasbi Allah gerçekten ya! Bunaldım şu kızın sorularından. "Sedef konuşmaktan bunaldım. Halledeceğiz işte!" Konuyu bu şekilde kapattım.

...

Eve geldiğimde annem içeride oturmuş televizyon izliyordu. Beni gördüğünde gülümsedi. "Nefes gelir misin kızım?" Şaşırmıştım, çünkü annemle konuşmazdık. Benimle sadece nöbetçi olduğu gün ve notlarımı gördüğü zaman konuşurdu. Aynı şekilde ona gülümsedim. "Elimi yıkayıp geleceğim." Onaylar şekilde kafasını salladı. Banyoya gidip ellerimi yıkadım, oradan da odama geçip hızlıca üstümü değiştirdim. İçeri gidip annemin yanına oturdum. "Seni çok özledim kızım, aynı evdeyiz, birlikteyiz ama hiç vakit geçiremiyoruz. Artık canım sıkıyor bu durum. Üstelik bir gün değil bir hafta değil 3 yıldır böyleyiz. Birbirimize sıkıca bağlanmamız gerek yavrum." Annemin dedikleri gözlerimi doldurmuştu. Yavaşça eğilip dizine yattım. "Haklısın anne, benim sana çok ihtiyacım var." Annemle yaklaşık bu şekilde bir saate yakın konuşmuştuk. Sonunda ikimiz de odamıza uyumaya çekilmiştik. Aklıma nedensizce Emre geliyordu. Bugünkü çarpışma beni birazcık etkilemişti. Bunu düşünmem ne kadar doğru bilmiyorum fakat düşünmeden de edemiyorum. Bunları bir kenara bırakarak telefonumu elime aldım, alarm kurdum, sesi açıp telefonu yastığın altına koydum her zamanki gibi.

Zaaf // VPN ile erişim sağlayın! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin