20. BÖLÜM

6.3K 842 246
                                    

Keyifli okumalar..

Sezen teyze tekrar çığlık atarak kendini yere bıraktığında yavaş adımlarla onlara doğru bir kaç adım attım.

"Sezen."

"Kıraç oğlumuz.! Oğlumuz kaza yapmış Kıraç arabası uçurumdan düşmüş.!"

Sezen teyze beynimin uğuldamasını sağlayan cümleleri kurmuştu.

                    ********************************

Ne ara abimin arabasına bindim ne ara hastaneye geldim bilmiyorum ama şu an hepimiz Aslı'nın ameliyattan çıkmasını bekliyorduk.

Koltuklara oturmuş kucağımda uyuyan meleğime sarılarak bekliyordum.

Can ve Aslı ciddi bir kaza yapmışlardı. Dağ evinden dönerken arabaları uçurumdan yuvarlanmış.

Düşünmek bile kalbimi sıkıştırıyordu.

Sezen teyzenin sinir krizi geçirmesi, annemin onu sakinleştirmesi derken 2-3 saat geçmişti.

Can'ın durumu Aslı kadar kötü olmadığı için ona tahlilleri yapıp odaya almışlardı.

Duru ilk başlarda odada olsa da sonradan yanıma almıştım. Yüzünü göğüsüme gömmüş tedirgin bir şekilde uyuyordu.

Karşımda duran ve hastaneye gelmeden önce yıkılan adama sarılıp teselli etmek isterdim....eskiden.

Eskiden olsa bir saniye elini bırakmayacağım adama şu an onun içini rahatlatmak için tek bir kelimem bile yoktu.

Halini gördükçe içten içe üzülsem de Can'ı düşünüyordum.

Kardeşten öteydi o benim için. Çok şükür iyiydi.

Derin bir iç çektiğimde Duru kıpırdandı.

Gözleri açılır gibi olduğunda ayağa kalkıp onu salladım ama uyanmıştı. Gözleri beni bulduğunda alnından öptüm ama onun dudakları titredi.

"Buradayım anneciğim...ağlama Duru." Bunu derken benim ağlamam da ayrı bir ironiydi. Can için çok korkmuştum ve hala etkisinden çıkabilmiş değildim.

Duru sesli bir şekilde ağlamaya başladığında tekrar koltuklara oturdum.

Babam yanımıza gelmişti.

"Ver bana." Babam almaya çalıştı ama Duru yakamdan tutmuş bana sarılarak ağlıyordu.

Tekrar ayağa kalktım.

"Tamam baba ben hallederim." Dedim sessizce.

Halim kalmamıştı artık. Ne onlara ne bu olanlara halim kalmamıştı.

Abim ve Ateş'in yanından onlara bakmadan geçtim ama arkamdaki gözlerin farkındaydım.

Ağlama sesi onlardan uzaklaşmıştı ama kaynağı hala benim kucağımdaydı.

"Duru, niye ağlıyorsun bir tanem. Niye ağlıyorsun papatyam." Gözümden akan yaşı omzumla sildim.

"Her şey zaten zor lütfen Duru bugün değil anneciğim lütfen ağlama aşkım." Daha şiddetli ağlıyordu.

YAKARIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin