Hürrem haremde eğlence tertip etmişti. Ne de olsa yarın tüm bu haremi yönetecek kişi o olacaktı. Ezeli düşmanını yenmişti. Oğullarının düşmanı veliaht artık sarayda değildi. Süleyman ona aşkından suçlu gözü ile bakamıyordu. Ne der ise yapıyordu. Kızı ve oğlu onun istikbali için canını dişine takmıştı. Tabi bir de Rüstem paşası. Daha ne isterdi ki?
Cariyeler raks edip göbeklerinde şişe çalkalıyorlardı. Selim yalvarmıştı bu eğlenceye katılıp hatunları izlemek için ancak kaideler gereği orada olamazdı. Hünkar duyarsa ağır bir ceza verirdi oğluna. Ancak iyiki kız kardeşi Beyhan sultanın sarayında yemeğe davetliydi ve uzak olduğu için bir hafta gelmeyecekti. Bu bir hafta bırak selimi, tüm sarayı değiştirdi. Hürrem, selimin onun ayaklarına kapanması ile artık daha fazla red edemeyeceğini anlayıp onu da taşlık a almıştı. Selim dev gözlerle hatunları izliyordu.
Selim: Validem bunu daha sık yapmalısınız.
Hürrem onu çimdikledi.
Sidelya: Hahahhaha, selim bunu bir de babama söyle.
Selim: Aman eksik kalsın kellemden olmak istemem.
Hürrem eli ile raks ı durdurdu zira sümbül ağa sidelyanın hizmetine verilmesi için yeni gelen cariyeleri sunacaktı. Onları huzura getirdi. Sidelya dikkatle inceledi onları. Kimi gülümsüyor kimi kaçamak bakışlar atıyordu onlara. Selim de bir cariyeye gözlerini kenetlemişti. Cecile benier baffo'ya.
Sidelya yavaşça yerinden kalkıp yerde diz çökmüş cariyelerin yanına geldi. İlk inin yanına geldi. Ela gözlü, siyah saçlıydı.
Sidelya: Adın nedir hatun?
Dina: Dina sultanım.
Sidelya bunu beğenmemişti. Diğerine geldi.
Sidelya: Senin adın nedir hatun?
Rebbeca: Rebbeca.
Gür siyah saçlı, yeşilimsi gözleri vardı. Buğday tenliydi.
Sidelya: Nereden geldin?
Rebbeca: Çerkezya dan geldim sultanım. Çerkez prensesiyim.
Mahidevranın akrabası zinhar olmazdı. Bu cariye sarayda bile kalamazdı.
Hürrem: Ne? Çerkez prensesi mi!
Rebbeca korkuyla baktı.
Sidelya: Ağalar! Alın götürün bunu!
Rebbeca: Su-sultanım...
Hürrem yerine oturdu.
Sidelya: Boğdurun. Saray ikinci bir çerkez prensesini kaldıramaz.
Hürrem: Harika karar, götürün şunu!
Rebbeca yı sürüye sürüye götürdüler. Selim ise sanki duymamış gibi hala beğendiği cariyeye bakıyordu. Sidelya son cariyeye kadar hiç birini kendisine yakıştırmamıştı. O yanına ona benzemeyen saf birini arıyordu. Son cariye utançla kafasını yerinde tutuyordu.
Sidelya: Adın nedir?
Cevap gelmedi.
Sidelya: Adın nedir hatun!
Cariye yine ses vermemişti. Sidelya onun yüzünü tutup sertçe kaldırınca aradığını bulduğunu hissetti. İstediği gibi saf görünümlü biri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Çiçeği
FanfictionSidelya, Annesi Hürrem Sultan'ın gölgesi. Onun ruhunun bir parçası. İkizi Şehzade Selim ile annelerinin kudretli yükselişini sağladıktan sonra kendisini tarihin unutulmaz sayfalarına yazdıracak yıldız çiçeği. Yok olsa bile tarihin sayfalarında hep...