Akşama doğru nigar üç cariyeyi de alıp evine gitmişti. Bunu asla yapmak istemiyordu zira boynuzlu lakabını alacak adam sonuçta onun kocasıydı. Zar zor kazandığı itibar olan vezir zevceliği makamını idam edilmemek uğruna lekeleyecekti.
Nigar: Paşa birazdan evde olur, dediklerimi unutmayın. Siz bana verilen hediyelersiniz, ve bu evde çocuk bakımıdır, temizliktir, yemektir bunlardan sorumlusunuz gibi davranacaksınız. Onun yanına yaklaşın ve cezbedin öyle kahkahalar atın hep birlikte ki mahallelinin haberi olsun en azından bu akşam. Eğer bir açık verin kendimle beraber sizi de yakarım.
Üçü de başlarını öne eğdiler ve anladıklarını belirten sesler çıkardılar. Gelmeden önce çok güzel bir şekilde hazırlanmışlardı. Rüstem paşa ne de şanslıydı bu gece.
*************************
Hürrem: Naib validesi olduğuma göre hünkarımız yokken mehmedi de tıpkı hünkarımıza yaptığım gibi fikirlerimle doldurup taşıracağım, bu belirlenen yedi ayda devleti bizzat yönetmiş olacağım.Hürrem dairenin içinde turlayıp kafasındaki planları sidelyaya bir bir anlatıyordu. Ancak sidelya pek de oralı gibi değildi zira aklı şah sultanın altınları yürütme planındaydı.
Sidelya: Validem ben diyorum ki bu altın işini şimdiden takip ettirmeyelim, gidilecek gün yollarını keser ve hünkarımıza haber veririz.
Hürrem: Bunu iyi akıl ettin lakin ne vakit gideceklerini nereden bileceğiz, takip ettirmek daha garantili.
Sidelya bir iç çekti ardından arkasına yaslandı gözlerini kapatıp. Bir gün bu entrikaların başlarına büyük bir bela açacağını bilse de en azından o zamana kadar yücelmelilerdi.
Hürrem: Sidelya?
Sidelya: İbrahim ile evlilik kararım sizce doğru bir zamanda mı?
Hürrem kaşlarını çattı ve sidelyanın yanına oturdu.
Hürrem: Elbette, elimizi ne kadar çabuk tutarsak o kadar yararımıza olur. İbrahim ile ittifak demek güç e giden kıvrak yollardan emin adımlarla geçmek demektir.
Sidelya validesinin yüzüne bakmıyordu, sadece yüzünü ekşitip başını eğdi.
Sidelya: İbrahim'e olan sevgim o bana her yalan söylediğinde daha da azalıyor validem, vazgeçeçmek veya devam etmek arasında kaldım. Entrikalar beni yoruyor, ancak-
Hürrem sidelyayı çenesinden sıkıp kendisine çevirdi ve sarsaladı. Sidelya korkuyla gözlerini sıkmış ve geri çekilmeye çalışmıştı ancak ne fayda. Hürrem tutuşunu sıkılaştırdıkça sidelya dişlerinin yanağına battığını hissediyordu.
Hürrem: Bu kadar yaklaşmışken ne vazgeçmesi ne yorulması! Sevgi denen illet batsın, sevgi güçsüzlüktür! Senin vazifen ailen uğruna her şeyi yapman, gerekirse can alacaksın gerekirse de can vereceksin. Gerekirse umutlanacak gerekirse katlanacaksın, ama yapacaksın sidelya.
Hürrem ellerini hızla geri çektiğinde gözleri dolmuştu zira aklında o an eski anıları canlanmıştı. Çayırlarda koşuyordu ortadoks papazın kızı alexandra. Yanında nişanlısı ve canından çok sevdiği leo ile. Ah, iyi, merhametli ve sadakatin tanımı saf leo. Hürrem kızına baktı, bir zamanlar hayatın acı gerçeklerini tam da bu yaşta öğrenmişti.
Kaybettiğini sandığı yolda hayat ona en büyük zaferini sunmuştu. Uçurumun kenarından düşecekken uçmayı öğrenmişti Hürrem sultan.
Hürrem: sidelya, sadece aptallar ve ölüler sadakatten yoksunlardır. Sen ailene sadakatli kalacaksın ve gereken her şeyi yapacaksın. Annen olarak sana söylüyorum ki, önümüzde uçurum arkamızda kurtlar var ve kimse bize bir kanat yaratmayacak. Biz ellerimizde, kollarımızla uçmayı öğreneceğiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Çiçeği
FanfictionSidelya, Annesi Hürrem Sultan'ın gölgesi. Onun ruhunun bir parçası. İkizi Şehzade Selim ile annelerinin kudretli yükselişini sağladıktan sonra kendisini tarihin unutulmaz sayfalarına yazdıracak yıldız çiçeği. Yok olsa bile tarihin sayfalarında hep...