⋆ ˚。⋆୨୧˚
Jungkook,arabasının içinde beklerken sıkıntıyla uzun bir nefes verdi.Ara sıra aynadan arkaya,filmli camlardan sağa sola bakınıyordu.Paparazzilerin mecrasına düşme ihtimali bile onu bunaltıyordu.Elini tişörtünün boyun kısmına atıp birkaç kez aşağı çekiştirdi.Aldığı nefesler boğazına dizilerek düğüm oluyordu.
Ani bir dürtüyle sitenin kapısına baktığında gördüğü bedenle derin bir nefes verdi.
"Sonunda Yüce Tanrım." üstünden bir yük kalkmış gibi rahatlayarak koltuğa yaslanıp yan çevirmiş olduğu kafasını arkaya bastırdı.Gözleri paytak adımlarla arabaya ilerleyen kısa bedendeydi.
Bol giyinmişti.Siyah geniş paçalı pamuklu bir pantolonun üstüne oversize renkli şeritlere sahip suni bir kaban vardı ve altındaki beyaz kazağı zar zor görebiliyordu.Kafasına taktığı ushanka modeli beyaz şapkayla bir yumaktan farksızdı.Elleri görünmüyordu,yüzü küçücük kalmıştı.
"Karnı bile görünmüyor.." ağzının içinden gülerek doğrulup zaten açık olan ısıtıcının ayarını biraz daha arttırdı.Kış değildi ama Kışın soğuğundan daha sert bir hava vardı.Sonbahar son demlerini buz gibi manevralarla geçirttiyordu.
"..ah,başımın tatlı belası." ağızının içinden mırıldanarak emniyet kemerini açtı.Ardında yan koltuğa uzatıp kısa beden için kapıyı araladı.Bunu içinden gelen dürtüye engel olamayarak yaptı.
Birkaç saniye içinde kapı tamamiyle açıldı ve Jimin dikkatli bir şekilde koltuğa oturarak rahatça yerleşmek için birkaç manevra yaptı.Kapıyı kapattığı sırada yüzüne çarpan sıcaklıkla bayık bir gülümseme dudaklarında kondu.
"Ay..." memnuniyetle mırıldanıp elini arkaya atarak emniyet kemerini ararken devam etti.
"..sıcacık."Kemeri,tutup karnını sıkmayacak uzunlukta çekmeye çalışırken huysuzca yüzünü buruşturdu ve tüm odağını oraya verdi.
"Sanada merhaba Jimin." gözleri bir saniye bile emniyet kemeriyle savaşan bedenden ayrılmazken dayanamayıp konuştu ve yerinde hafifçe dönüp uzandı.
Kısa beden,göğsünü çaprazlayarak takılan emniyet kemeriyle başını geriye çekerken sessiz kaldı.Esmer tenli,kemeri hamilelere özel bir şekilde takıp kabanın kapattığı şiş karnı birkaç tur boylu boyunca okşadı.
Daha sonra geri çekilip kendi kemerini takarak aynadan arkaya bakarak arabayı hareket ettirdi.
"İlk birkaç saniye yüzünü göremedim." Odağını trafiğe verirken konuştu.
Jimin,dudak büzerek dudağının üstünü kaşıyıp şapkasının iki yanından tutarak dış dikiz aynaya bakmaya çalıştığı esnada karamsar bir tınıyla sordu.
"Olmamış mı?"
Jungkook,işittiği sesin barındırdığı alıngan tınıyla yanlış bir şey söylememesi gerektiğini anlamıştı.Derin bir iç çekerek yanan kırmızı ışıkta durdu.Başını çevirerek belli belirsiz bir gülümsemeyle konuştu.