⋆ ˚。⋆୨୧˚
11.32
Her şey çok gericiydi.Acımasız düşünceler,önemsiz hareketler,süresiz sessizlik...yoğun stresin zeminini saniyeler içerisinde oluşturmuştu.
Jungkook'un ebeveynleriyle birlikte oturma salonununda bekleme içerisindelerdi.Yanındaki bedenin elini tutarak ona destek olmaya çalışması,baş parmağıyla yumuşak tenini okşaması hiçbir etki göstermiyordu.
Bay Jeon,ifadesiz yüzüyle bir noktaya kitlenmiş öylece bakıyordu.Ne düşündüğü tahmin edilir gibi değildi,aynı anda birçok konuyu zihninde misafir ederdi.Yanında bulunan eşi ara sıra oğluna ve hamile bedene bakıyor en sonunda kocasının yan profilini inceliyerek iç çekiyordu.
Jimin'in çalan telefonu,ortamı çevrelemiş gergin zara ok gibi saplandı.Zaten elinde bulunan telefonunu terlemiş avucunda döndürerek ekrana baktığında annesinin aradağını gördü.Panikle elini uzun bedenden çekip ayaklanmak için koltuğa bastırdı.
"Aferdersiniz." derken ayaklanma çabasındayken Bay Jeon'un sesini duymuştu.
"Sorun değil,rahatını bozma burada cevapla."
Jimin,ağır ağır eski poziyonuna geçerken birkaç saniye adama bakıp minnetle başını salladı.Burada konuşması onun için sorun değildi,kısa süre sonra burada konuşulacaklar tedirginlikti.
"Efendim anne?" dedi,aramayı hızlıca cevaplayarak konuştu.
"İyiyim evet.." şuan yabancı lüks bir arabada olamalarına rağmen önce onun durumunu sorması Jimin'i iyice suçlu psikolojisinin esiri yapmıştı.Pişmanlıkla nefesini tuttu.
"Ben.." derken titrek bir nefes verdi.Üzerindeki bakışları hissediyordu ama gözleri sadece parkelerdeydi.
"..her şeyi açıklayacağım.""Hayır anne..." derken,karşı taraftaki endişeli kadını sakinleştirmeye çalıştı.Anne yüreği aklına en kötü ihtimalleri getiriyordu.
"..lütfen,sadece yanıma gelin." dedi,yalvarıyordu.O kadar yorgun ve suçlu hissediyordu ki bayılacak gibiydi.Aylarca kaçtığı ailesini yanına çağırırken bu denli muhtaç olması ne kadar garipti.Kendini affettirmek konusunda hiçbir fikri yoktu,sadece babasına sarılmak saçlarında annesinin parmaklarını hissetmek istiyordu.Sanki o an tüm bu sorumluluklar,sorunlar yok olup gidecekti.
Aramanın sonlanmasından dakikalar sonra bile kimse konuşmadı.Jungkook kendini,öylece yere bakan bedene biraz daha yaklaşırken buldu.Yanında olmak,destek vermek istiyordu.
Nasıl bu raddeye geldiğini bilmiyordu.Jimin ve kızı için en ufak ayrıntıyı düşünürken mutlak onur ve huzur sahibi olacağını düşünmezdi.Eli bu sefer kısa bedenin arkasına gidip belini okşadı,duygusal açıdan şimdilik bir manevrası yoktu ama en azından fiziksel olarak rahatlatıcı yaklaşımlar sergilemek istiyordu.
Bir müddet sonra Jungkook'un telefonu çaldı.Uzun beden,sephada duran gereçe uzanırken ansızın çalan telefonlar konusunda travma sahibi olacağını düşündü.Hiç bu kadar gerilmemişti.
Ekranda gördüğü isim Jimin'in ailesini almaya giden şofördü.Beklemeden yanıtladı ve kulağına götürdü.
"Evet?" sesi ister istemez bariton bir şekilde çıkarken adamı dinledi.
"Tamam.." hışımla ayaklanarak babasına baktı.Kaşlarıyla dışarıyı gösterdi ve koltuktan kalkan adama konuştu."Jimin'in ailesi gelmiş,kardeşleri için ne yapsınlar?"
Bay Hanwoo,duyduklarıyla hızlıca ayaklanıp kalkamaya çalışan kısa bedenin yanında giderek yardımcı oldu.