KARAN ALTAY KOZCUOĞLU

44 8 8
                                    




Güzel okumalar dilerimmm🌸
_______









Toplantı gününün üzerinden bir hafta geçmişti.

Malesef ben oy versemde vermesemde planladıkları şeyler yapılacaktı. Tarih belirlenmişti...

Bir hafta, sadece bir hafta sonra korumak için her yolu denediğimiz ülkeye bile isteye virüsü sokacaklardı.

O yüzden projeyi tamamlamak için daha fazla çalışmaya başlamıştık. Bu benim kararımdı. Bilim insanlarına göre her şey güvenli bir şekilde aksilik olmadan tamamlanacaktı.

Elbette olabilirdi. Başarabilirlerdi. Buna karşı değildim fakat sırf bir ay erken deney yapılacak diye yedi aylık koca bi projeyi riske atmaları bana göre onaylanamazdı.

Tam bir haftadır neredeyse hiç uyuyamamıştım. Uyumak için odama çekildiğim bi kaç saatte de düşünüp duruyordum. Onca insanı kurtarmak gibi koca bi sorumluluk vardı üzerimde diğer tarafta da aceleci bilim insanları..

İki haftaya kadar tamamlanan yerlere insanlar yerleştirilecekti. Çok büyük bir alan olduğu için blokları bölgelere ayırmıştık. Her bölgeye yönetmesi için bir kişi görevlendirilecekti ve o kişi ekibiyle çalışacaktı. Ben sınırdaki bölgeden sorumlu olacaktım. Bu biraz fazla iş gerektiriyordu çünkü sadece sınırdaki duvar açılacak ve insanlar oradan alınacaktı. Diğer duvarlardaki giriş çıkışlar acil bi durum olmadığı sürece kapalı kalacaktı.O yüzden diğer bölgelerdeki askeri personelden çok daha fazla askeri personel sınırdaki bloklarda olacaktı.

Orduyu yönetmek için ayrı yöneticiler seçilecekti ve sınırdaki orduyu yöneten kişi diğer bölgelerdende sorumlu, baş yönetici olacak kişiydi.

O kişi kim olacaksa işbirliği içinde olacaktım ve birlikte çalışacaktık. Umuyorum ki o sert bakışlı asker olmazdı.

Toplantıdan sonra onu başkanla konuşurken duymuştum. Başkan virüslü insanın alınması için onun görev almasını istiyordu. O güçlü ve soğuk kanlı bi askerdi ve bunu bilmek için onun askeri olmaya gerek bile kalmadan tek bir bakışından bile anlatıyordu kendini.
Başkanı net bir şekilde reddetmişti.

Başkana o sert ve herkesi etkisine alacak erkeksi sesiyle toplantıda oy vermediğini ve bu fikri onaylamadığını beni desteklediğini söylemişti. O da benimle aynı fikirdeydi.
Konuşmalarının sonunda göz göze gelmiştik. Gözleri bana iyi gelmiyordu ve aniden yakalandığım için olduğum yerde donakalmıştım. Başkana selam verip bana bakmış dudağının tek kenarını kaldırarak sırıtmış ve çapkın bakışını atıp yanımdan geçmişti.

Sinir bozucuydu. Benimle aynı fikirde olup desteklediğini söylemiş olsa bile...

O günden sonra onu hiç görmemiştim. Zaten çalışmaktan etrafa bakmaya vaktim de olmamıştı.

Ekibime görev dağılımını yapıp başkanın yanına gidecektim. Sabah konuşmak istediğine dair bi mesaj almıştım asistanından. Hazırlanmak için odama gitmiştim. Aslında yorgundum ve dinlenmek istiyordum. Kendimi az kaldığına, her şeyin biteceğine ve yoluna gireceğine dair motive etmeye çalışıyordum her seferinde.

Her şey bir yana ailemi çok özlemiştim. Altı aydır görüşememiştik. Onlarla vakit geçirmeyi özlemiştim. Onlara dair her şeyi özlemiştim...
Ve içimdeki hüznü durdurmak bir yana her geçen gün daha da büyüyordu.

Bu sıralar her şeyin üst üste gelmesinden olsa gerek fazla duygusaldım. Normalde soğuk birisiyim özellikle işteyken ama son günlerde aklım hep ailemdeydi. Nedenini bilmesemde kötü şeyler hissediyordum...

VİRÜS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin