0.8

311 6 19
                                    

"Drystan, seni buraya kadar yordum ama inan bu teklif sana da mükemmel gelecek."

"Nedir?"

"Ateş, senin üvey abin. Değil mi?"

"Evet, hatta beni öldürmeye bile çalıştı. Sikik."

"Teklif onunla ilgili, ben sana tam tamına iki yüz dolar vereceğim ve sende o Ateş'i vuracaksın!"

"Oh, gayet iyi bir teklifmiş, fakat öncelikle şu bahsettiğin parayı ver bakalım bana."

"Oh hayır hayır, sen bu işi yaptığın zaman vereceğim senin o kıymetli paranı."

"Parayı vermezsen Ateş'e yapacağımın aynısını sana yapar ve Ateş'le aynı mezara yatırtırım."

"Ha ha ha, çok komik biriymişsin Drystan!"

"Ben ciddiyim."

"Ha, sen ciddisin. Pekii, eğer paranı vermezsem yaparsın bu dediğin şeyi."

"Hmhm. Silah nerede?"

"Buyur bakalım silahını."

--------------------------------------✫-----------------------------------------

Ateş ve Berke hazırlanıp çıktılar, yaklaşık yarım saat süren bir yolculuk sonunda o bahsedilen parka ulaştılar. Ateş babasını gördüğü gibi gözü doldu ve koşarak sarıldı.

"Seni çok özlemişim, baba..."

"Bende seni özlemişim canım oğlum..."

"Merhaba Yaşar Bey! Umarım iyisinizdir."

Berke Yaşar Bey'e selam verdiğinde Yaşar Bey ona dik dik baktı. Onu tanımıyordu, neyin nesiydi bu?

"Ah, baba. Tanıştırmayı unuttum. Erkek arkadaşım, Berke."

"Oh demek ki bir erkek arkadaşın var. Tanıştığında memnun oldum evlat. Umarım çocuğumu üzecek birşey yapmıyorsundur."

"Ha ha ha, hayır tabiki. Ben onun tenine dokunmaya kıyarken onu üzebilir miyim hiç?"

Yaşar Bey ve Berke hemen kaynaşmışlardı. Bir banka oturdular. Berke, elini Ateş'in omzuna attı, alışkanlık haline gelmişti artık.

O sırada Ece ve Drystan onların arka banklarında oturup Ateş'i nasıl vuracaklarını düşünüyorlardı.

Drystan hemen vurup o kahpeyi hemen öldürmek istiyordu fakat Ece bunu kabul etmiyor, tutturamayacağını söylüyordu.

En sonunda tabii ki Drystan'ın dediği oldu, direkt vuracaklardı.

Drystan biraz daha geriye çekildi ve tetiği çekti, ya o piçi burada öldürecekti ya öldürecekti. Derin bir nefes aldı ve vurmaya hazırlandı.

"Ateş'im, Yaşar Bey, ben 3 diyince kafanızı eğin. 1... 2... 3..."

Berke tam Drystan vuracakken hissetmiş ve o ateş ettiği gibi eğilmelerini sağlamıştı. Şükür ki kimsenin başına birşey gelmemişti.

Herkes ayağa kalktı ve silahın sahibine doğru baktılar. Ateş tabii ki karşısında o üvey kardeşini görünce sakin kalamadı. Hemen içinde saldırma isteği büyüdü.

Berke, onu omzundan tutup kulağına "Yeri değil güzelim." dedi ve önden Ece ve Drystan'ın yanına doğru ilerledi.

Kafasında bir plan vardı. Bunu da uygulayacaktı.

Drystan'ın penisine bir tekmeyi geçirdi, o sendeleyince elindeki silahı aldı ve Ece'ye doğru tuttu.

Kimsenin haberi yoktu fakat Ayaz Bey (Berke'nin patronu), ona Ece'yi öldürmesi için bir görev vermişti.

Şimdi hem intikam alacaktı hem de görevini yerine getirecekti.

Tabii ki Berke bunları yaparken Ateş boş durmadı, koştu ve Drystan'a dalıp yumruk yumruğa kavga etmeye başladılar.

O sırada şans eseri Emre, tam da o parktaydı. Onları görüp hemen Ateş ve Drystan'ı ayırdı.

"Hey, sakin olun."

O sırada Berke, Yaşar Bey her ne kadar onu engellemeye çalışsa da Ece'yi orada vurmuştu. Artık Ece, onun için sadece bir ölüden ibaretti.

Diğer insanlar içinde.

Emre, Ateş ve Drystan'ı ayırınca ilk defa içindeki sesi dinledi ve Ateş'in dudağına yapıştı.

Ateş ile Berke sevgili olduklarında Ateş'ten hoşlanmaya başlamıştı, kendine hakim olamıyordu.

Berke bu yaşanan olayı görünce koşarak Emre'yi kendi eline aldı ve yumruklamaya başladı.

"Berke, bebeğim dur!"

Ateş onları ayırdı ve sonunda Emre konuşabildi.

"Hey, hey. Sakin olun. Size bir sorum var. Üçlü bir ilişki yaşayabilir miyiz?"

"Ne zırvalıyorsun sen be?!"

"Berke, lütfen. Emre, bu ilişki tek benden hoşlanıyorsan yürümez. Berke'den de hoşlanıyorsan tabi, neden olmasın?"

"Berke'yi de gerçekten seviyorum, seni de öyle. Lütfen, izin verin..."

Tüm herkes bu yaşanan olay sonucunda gözlerini onlara dikmişti. Kimisi çekirdek/kola/cips ile izliyor, kimisi dedikodu yapıyor, kimisi videoya çekiyordu.

"Ah, iyi. Ateş kabul ediyorsa bana düşen birşey kalmaz, kabul."

Emre Berke'den bunu duyunca çok mutlu oldu ve onun dudağına da bir öpücük kondurdu. Çok mutlu olmuştu ve mutluluğunu gerçekten gizleyemiyordu.

Yaşar Bey'de onlara "neler oluyor amına koyayım?" dermişcesine bakıyordu.

Böylelikle, Ateş ve Berke'nin ilişkisine üçüncü kişi eklenmiş oldu...

"Hey, yeter artık sıkıldım."

Drystan bunu dedikten sonra hepsi ona dik dik bakmaya başladı.

"Tamam, affedin. Ben yavaştan kaçıyorum o zaman. İki yüz dolarım da gitti zaten. İyi günler!"

SAHTEKÂRLAR VE SADIKLAR 𝑏𝑥𝑏𝑥𝑏 -YARI TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin