0.2

1.4K 32 5
                                    

Berke: Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun, küçük bey?

Aslına bakarsan, bende ne yapacağımı bilmiyordum. Kafam çok karışıktı, hiçbir şey düşünemiyordum.

Kardeşim ölmemiş, aksine yaralanmıştı. Üstüne üstlük binayı ayağa kaldıracak bir çığlık atmış ve beni tehlikeye atmıştı.

Aslında atmamıştı ben zaten kaçmıştım.

Çok şükür ki Drystan ile aynı okulda değildim, eğitim hayatıma son vermeme gerek yoktu. Ama ya dedikodular?

Orayı geç, bir şekilde hallederim.

Ah, bu işler ne kadar zor...

Berke: Hey, orada mısın?

Berke'nin seslenişi üzerine irkildim.

Ateş: Pardon, dalmışım...

O sırada telefonuma bir bildirim geldi. Merak edip baktım...

"Seni küçük pislik, sana bu yaptığını çok ağır ödeteceğim. Kardeşine bunu yapma hakkını sana kim verdi? Sana inanamıyorum! Beni gördüğün yerde kaçsan iyi olur küçük velet. Kaçmasan da ne yapıp ne edip seni bulacağım... Hayatını cehennem edeceğim seni küçük pislik!!"

Berke: Kimden mesaj gelmiş?

Ateş: A-annemden...

Gözlerim istemsizce dolmuştu, gerçekten, gerçekten bu kadar ağır bir mesaj beklemiyordum...

Berke: Telefonunu bana ver.

Berke'nin isteği üzerine telefonumu ona verdim. Baya uzun birşeyler yazdıktan sonra bana geri verdi.

Oğlunuzu suçlama hakkınız yok hanımefendi. Şayet, bir daha bu şekilde olay olursa her ne yapar ne eder o adresinizi bulur, size hayatınızda yaşamadığınız, kolay kolay da yaşayamayacağınız şeyleri bizzat BEN yaşatırım. Tüm herşeyinizi biliyorum. Bu çocuk bunları hak etmedi, hak etmeyecek. Bir daha bu numaraya yazmayın. Engellemiyorum fakat yazarsanız size ağır şeyler yaşatabilirim. Sizi tehdit etmiyorum, bu sadece bir uyarı. Bence beni hafife almayın. İnanın bana, beni hafife alırsanız çok pişman olursunuz. İyi günler :)”

Ateş: Ha, bu ne?

Berke: Mesaj.

Ağzındaki sakızı patlattı ve kendi telefonunu kapatıp bana bir bakış attı.

Berke: Mesaj, birine birşey demek istediğin zaman telefon denen bir küçük sihirli alet ile attığın mesajdır, anladın mı?

Ateş: Neden mala anlatır gibi anlattın şimdi, sanki malım ya...

Berke: Evet malsın. Bu çok belli oluyor.

Sakızı mahallemdeki o gıcık kızlar gibi çiğnemesi çok sinirimi bozsa da katlanmaya çalıştım. Sonuçta kalabileceğim tek yer burası.

Berke: Aa, dur dur dur! Ben sana kendimi tanıtmadım!

Narsist, ıy.

Berke: Adımı biliyorsun zaten, 15 yaşındayım. Tabii ki okulun en yakışıklısıyım! Yani olmak isterdim orayı geç zaten.

Ateş: Anlıyorum...

-----------------------------------------♪----------------------------------------

Berke'nin evinde kalmaya başlayalı bir hafta olmuştu. Bu bir hafta boyunca bana sürekli kendimi nasıl koruyacağımla ilgili bir çok şey öğretti.

Ve öğretmeye devam ediyor.

Sabah saat 12 gibi dinlenmek için salona gittim. Baya yorucu bir ders olmuştu bu sefer. Tam içimden şöyle buz gibi birşey olsa da içsem derken Berke, yanında iki tane enerji içeceği ile geldi.

Berke: Ateş, seninle birşey konuşmam gerekiyor.

Ateş: Tabi.

Bir enerji içeceğini bana uzattı ve koltukta o da yerini aldı. Önemli birşey konuşacağı her halinden belliydi.

Berke: Bunu nasıl açıklayacağım inan bilmiyorum, ama bunu sana söylemem gerekiyor çünkü hayatını gerçek kimliğini bilmediğin biri ile yaşamak istemezsin. Ben, uzun zamandır cinayet işliyorum.
Yani şu şekilde, evet bazen kendim de sebepsiz yere öldürdüğüm oluyor ama çoğu zaman patronumun dediği kişilere göre birilerini, öldürüyorum.

Ateş: Bak bende yedim, ohh afiyet olsun bana baya yedim.

Berke: Ateş, ciddiyim.

Ateş: Bir dakika, cidden mi?

Şaka, şaka olmalı?

Ben katille yan yana mı oturuyorum? Hayır, inanmıyorum.

Ateş: Bu işin şakası olmaz, biliyorsun değil mi?

Berke: Sence şaka yapar gibi bir halim mi var?

Ateş: Siktir. Siktir, siktir, siktir, SİKTİR!

Berke: Sakin ol...

Ateş: Tamam sakinim. Aslında beni öldürmediğin sürece sıkıntı yok biliyor musun?

Berke: Sen, ciddi misin?

Ateş: Ciddiyim. Neden?

Berke: Yok, yok nedeni yok.

--------------------------------------✫-----------------------------------------

Çok garip bir bölüm oldu farkındayım ama ilham gelmiyor. Diğer bölüm mesajlaşma olacak büyük ihtimal. İyi akşamlar!

SAHTEKÂRLAR VE SADIKLAR 𝑏𝑥𝑏𝑥𝑏 -YARI TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin