2.1

62 3 18
                                    

Gece benim açımdan çok zor geçmişti, sevdiğim bir çocuğun sevgililerinin onu kullanması... Gerçekten benim zoruma gitmişti.

Ben ne yapıp ne edip o Ateş'i onların elinden kurtaracaktım. O bizim olacaktı, Harun ile.

Sabah saat yedi olunca kalkıp hazırlandım ve Harun uyanmadan bir Tekel Bayii'ye gidip iki Tuborg aldım ve parkta içmeye başladım.

Benim ayyaş halim çok pistir, tanıyanlar bilir. Bilerek oraya sarhoş gitmek istiyordum.

Bir anda telefonum çaldı, arayan Harun'du, "efendim yavrum?" Diye açtım telefonu.

"Salih, Berke ve Emre geldi. Seni bekliyorlar"

"Onlar bizim evimizi nereden biliyor?"

"Bilmiyorum, sen çabuk olmaya bak... Bu Emre bana doğru yaklaşıyor, dokunmaya çalışıyor. Lütfen, korkuyorum.."

"B-bekle, geliyorum şimdi oraya!"

Son yudumu da içtikten sonra eve koştum, Harun'a dokunmak mı? Hayatta izin vermezdim.

Eve vardım ve kapıyı açıp sert bir şekilde örttüm.

"Ne var lan!"

Harun koşarak yanıma geldi, "Salih, sen içtin mi?!"

"Orayı karıştırma Harun! O lavuklar nerde lan?!"

Berke yavaşça önüme dikildi, "buradayız abi."

Sinirden elim ayağım titriyordu, derin bir nefes aldım. "Geçin lan salona!"

Oturdum ve anlatın dermişcesine baktım onlara. Berke lafa girdi.

"Aslında biz Ateş'i sevmiyoruz onu kullaniyoruz. Senden yardım istemeye geldik. Ateşi birlikte düşürebiliriz! Bu işte bizimle misin?"

Sinirden gözüm kararıyordu, bir sigara yaktım ve ters ters onlara baktım.

"Veya daha iyi fikrim var çocuklar, ben burada ikinizide öldürüp cesedinizi Ateş'in önüne atayım, Ateş de Harun ve benimle yaşasın, nasıl fikir ama?!"

"N-ne? Bir dakika ne diyorsun lan sen?"

"Herşeyi ses kaydına aldım seni yarım akıllı piç! Bu ses kaydını Ateş'e dinletirsem sence ne düşünecek? Tabii ki de benim kollarıma gelecek!"

"Öyle birşey yaparsan seni sikerim Salih."

"Allah Allah? Peki ya bu yaptığınız OROSPU ÇOCUKLUĞUNU, Ayaz abi biliyor mu?"

"Dur, ne?"

Kahkaha attım ve onlara acır gözlerle baktım, "birinin hayatını bitirmek isterken kendi hayatını bitirmek nasıl bir his, Berke?"

"Seni varya!" Bir anda ayaklandı ve silah çıkardı. Emre bunu görünce durdurmaya çalışsa da olmadı. Silahı bana doğru tuttu ve vurmaya hazırlandı.

Kahkaha patlattım, ve silah sesi...

Tabii ki bana birşey olmadı, ıskaladı salak. Duvara geldi. Son mermisiydi bu.

"HAHAHAHA, ne o Berke Bey?"

Berke içinden küfür savurur gibi burnunu çekti.

"Sizin gibi sahtekar piçler görmedim, sadece bu evden siktir olup gidin. Yoksa bu ses kaydı tüm sosyal medyada duyulacak!"

Emre özür dilemeye başladı ve evden ayrıldılar. Harun tedirgin bir şekilde bana bakıyordu.

"Ne oldu yavrum?"

"Sence de, biraz ileri gitmedin mi?"

Güldüm ve çenesini tutup kendime doğru yaklaştırıp dudağına ufak bir öpücük kondurdum.

"Olması gereken buydu, şimdi ben bu ses kaydını Ateş'e atacağım ki bu iki yüzsüzün ne olduğunu bilsin."

Dediğimi yaptım ve ses kaydını Ateş'e attım.

***

Ateş:
Bir dakika
Bu ses kaydı ciddi mi amk
Salih şakaysa ebeni sikerim bak

Salih:
Hayır ateş
Ben niye durduk yere sana onlar hakkında iftira atayım
Deli misin yavrum sen
Hepsi gerçek
Sadece bana güven ve şimdi evden çıkıp bize gel
Onlar eve geldiğinde seni bulamazlarsa anlarlar zaten

Ateş:
Hayır ya
Onlar arkamdan böyle birşey yapamazlar

Salih:
Kanit var
Gerçek var
Onlar seni sevmemiş

Ateş:
Nasıl sevmemiş nasıl ya nasıl nasıl
Ben onla cinsel ilişkiye bile girdim ya

Salih:
Ateş oyalanma da çıkıp git o evden
Sonra gelecekler hiçbir yere gidemeyeceksin

Ateş:
Konum at
Geliyorum

***

Balkona çıkıp kendime tekrardan bir sigara yaktım ama sadece iki sigaram kalmıştı.

"Siktir..."

Harun'a seslendim ve markete çıkıp kendime beş paket Kent D Range Gray aldım ve eve geçtim, eve geldiğimde Ateş kenarda oturmuş beni bekliyordu.

Ben eve girdiğimde koşarak sarıldı ve özgüler yağdırmaya başladı, "özür dilerim, sana inanmam lazımdı başta! Gerçekten affet!"

"Hey, hey tamam. Gerçeği öğrendin mi öğrendin? Özüre falan gerek yo-" derken telefonum çaldı, "sikeceğim, bu kim?"

Telefon ekranına baktığımda Emre'nin aradığını gördüm. Reddettim, tekrar aradı. Reddettim, tekrar aradı, reddettim, tekrar aradı. En sonunda açtım ve hiçbir ses soluk vermeden dediklerini dinledim.

"Bana bak Salih, eğer o ses kaydını Ateş'e dinlettiysen seni öyle bir sikerim ki aklının ucunda bulunsun bu o Ateş bugün eve gelece-"

Zırvaladığını anladığım zaman telefonu yüzüne kapattım ve kahkaha attım.

"Bunlar kendini de iyice birşey sanıyor ha... Her neyse çocuklar, size ne hazırlayayım? Ne yersiniz?"

Harun ve Ateş hep bir ağızdan "pizza!" Diye bağırdılar.

Mutfağa geçip pizzalarını hazırlamaya başladım. Ah, Ateş sonunda benim olmuştu...

SAHTEKÂRLAR VE SADIKLAR 𝑏𝑥𝑏𝑥𝑏 -YARI TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin