2.0

54 5 7
                                    

"Ah, üzgünüm Kaan fakat bunu yapamam."

"Seni piç, biz sana o kadar fedakarlık yaptık ve senin bize yaptığın bu mu?!"

Harun'un bacağını sıktığımdan haberim ancak Harun'un inlemesiyle fark ettim. Hemen elimi çektim.

Bunlar ne tür bir yüzsüz dü? Beni kullanıp, üstüne bunu inkar edip bir de duygu sömürüsü yapmak mı?

"Kaan, tavrına dikkat et. Sizin gibi bir yüzsüze çalışmam ben. Ayaz ile kan bağınız var diye beni korkutmaya çalışıyorsun ama ben bunları yemem. Siz benim daha nasıl bir insan olduğumu görmediniz. Bu bir istek değil, emirdir; Harun ve benden uzak durun."

Kaan ve Bora bana tırsmış gözlerle baktılar, işte asıl isteğim de buydu.

Onların korkmasını sağlamak.

"Şimdi evimden siktir olup gidin, sizi daha fazla görmek istemiyorum."

Bunu dediğim anda ayaklandılar. "Biz sanki sana çok meraklıyız ya amına koyayım! Harun, sende gruptan atıldın lan!" diye deli gibi bağıran Kaan ve yanında onu sakinleştirmeye çalışan gariban Bora evimden çıkıp gittiler.

Derin bir nefes aldım ve balkona çıkıp bir sokağa yaktım.

O sırada bir mesaj geldi...

***

???:
Merhaba Salih
Ölmediğini biliyorum
Yani biliyoruz
Berke ike
Yarın ve ya en yakın zamanda
Seninle buluşmak ve önemli birşey konuşmak istiyoruz berkeyle
Ben emre

***

Emre mi? O niye bana yazıyordu ki? Ne konuşacaktı benimle?

Her neyse, o aptalın tekiydi. Zırvalar dururdu.

***

Salih:
Ne var Emre?

Emre:
Yarın seninle konuşmak istiyoruz
Ateşle ilgili
Ondan nefret ettiğimizi biliyor muydun?
Sana herşeyi anlatacağım ama sadece bizimle birlikte çalış

Salih:
Neyden bahsediyorsun sen lan?
O senin sevgilin
Sevmiyorsan neden oldun amk

Emre:
Onu kullanmak için
Sadece bizimle ol Salih
Sana istediğin herşeyi veririz

Salih:
Herşeyi?
Bildiğimiz HERŞEYİ?

Emre:
Lan
Fesat
Sapik
Allah'ım ya
Sadece benimle birlikte misin onu söyle

Salih:
Bakariz yarin emre
Saat kaç oldu sg uyu
Uyuyacağım bende az sonra

Emre:
İyi düşün
Kararını bekliyorum
*Görüldü*

***

Gerçekten onlara yardım edeceğimi mi sanıyordu bu ahmak?

Ben Ateş'e bundan sonra asla zarar vermem. Hemde asla.

Evet hoşlanıyorum ama, hayır bunu yapamam. Ben onun kılına zarar gelince çıldırıyorum, nasıl ona zarar verebilirim ki?

"Salih, iyi misin...?"

Harun'un titrek sesi dikkatimi çekmişti. Eline enerji içeceği almış bana meraklı meraklı bakıyordu.

"Ah, hiçbir şey yok. Sadece kafam biraz karışık o kadar."

O sırada kafama dank etti, bu puşt benden mi hoşlanıyordu lan?

"He iyi, birşey oldu sandı-"

"Sen benden mi hoşlanıyorsun puşt."

"Ne?"

"Benden mi hoşlanıyorsun?"

"Ne alaka Salih?"

"Soruma cevap versene lan!"

"Ee şey... Evet, evet hoşlanıyorum!"

Kararlılığı beni benden almıştı, nedense etkilenmiştim.

Üstü çıplaktı, altında siyah bir eşofman vardı. Ne kadar seksi göründüğünü bilse kendine aşık olurdu.

Lan, ne diyorum lan ben? Ben Ateş'ten hoşlanıyorum, ondan değil ki?

Ama, bunu hiç düşündüm mü?

Harun'un gözleri dolmuş gibiydi. Dayanamadım, yanına yaklaştım ve ona sarıldım. Boyu benden 2-3 santim kısaydı, çok tatlıydı...

"Ağlama küçük velet, istersen deneyebiliriz...?"

Bunu dediğim anda kafasını bana çevirdi, mutlu olduğu gözlerinden belliydi. Gözleri parıldıyordu.

"Sen, ciddi misin?!"

Küçük bir kahkaha attım, "evet, ciddiyim."

Ah, o yüzündeki gülümseme... Kendisi gerçekten çok tatlıydı.

"Yanlız, bir sorunumuz var yavrum."

"Ne sorunu?"

"Berke ve Emre, tanıyorsun değil mi?"

"Evet, tanıyorum. Zaten bugün onlar için geldik ya."

"He, onlar Ateş'e oyun oynamak istiyorlar. Beni parka çağırıyorlar. Birlikte gider miyiz?"

"Erkeğim istediyse her yere giderim onunla."

İmalı bir gülüş atıp "Her yere?" diye tekrarladım. Kıpkırmızı oldu.

"Sapik!"

"Ah yavrum, yarın uzun bir gün olacak sen yat. Saat beşe geliyor..."

"Peki ya sen?"

"Beni boşver sen, sadece sen uyu yeter bana."

Gerçekten uzun bir gün olacaktı yarın. O Ateş'i ne yapıp ne edip o ikisinin elinden kurtarmam gerekiyor, yoksa işin ucu hiç de iyiye çıkacağa benzemiyor...

SAHTEKÂRLAR VE SADIKLAR 𝑏𝑥𝑏𝑥𝑏 -YARI TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin