kabus

75 10 2
                                    

Yaklaşık 1 haftanın sonunda tatile 2 gün kalmıştı.

Herkes bavulunu hazırlamış heyecanla yarın ki yolculuğu bekliyorlardı.

Vee bu tatil için para biriktirmek isteyen seungmin, jisung ve  okulun yanındaki okula bağlı otelde extraya kalmış lardi.

Fakat sorun şuydu ki o akşam otele woojinin nakil olduğu okul orda konakliyordu.

Jisung serviste yani Garson olarak, seungmin barista olarak otelin barında çalışıyorlardı.

Akşam yemeği vakti gelmişti, servantlar açılmış servisler hazırlanmaya başlamışlardı.

"Jisung 12. Masanın servisleri topla!"

Şefin dediği şey ile jisung elindeki bezi temizleyip 12. Masaya doğru ilerledi, masada oturan woojin ile göz göze geldiğinde içinden sabır çekmeye başlayarak masayı toplamaya başladı.

Woojin elindeki sıcak çayı masaya koyarken jisungun üstüne dökmüştü.

"Ay afedersinnnn"

Sinsi bir gülümseme ile konuştu.

Etraftaki herkes onlara dönmüşken yanlarına koşan minho ile gerçekten herkes onlara odaklanmış şekilde sadece onları izliyorlardı. 

Zaten ortada woojin yüzünden böyle bir dedikodu varken minhonun koşarak onların yanına gelmesi gerçek anlamda BÜTÜN DİKKATLERİ üstlerine çekmişlerdi

"Jis, iyi misin?"

"İyiyim. Woojin bilerek yaptığını biliyorum kafanı şu tabaklara gömerim bak."

Jisung sinirle minhoyu önemsemeden woojin'in üstüne yürüdü.

"Han, sakin ol. "

Bileğini sıkarak onu uzaklaştırmak için cekistirmeye başladı minho. "Üstünü temizleyelim"

Uzaklaşırken arkasına bakıp gür bir ses ile "Bizi izlemenizi gerektiren bir şey yok! Temizleyin masayı!"

Koridorda ilerlerken jisung bileğini bırakması için hareketini yavaşlatıp durmuştu. "Ya bırak! Sana da başlıcam şimdi. "

Minho şaşkınlıkla dururken Han yürümeye devam etmişti.

Tuvalete girdiğinde minho jisungun arkasından girip kapıyı kapatmıştı.

"Minho git! Ben temizlerim, hani zaten bu kadar şey varken bir de sen boş yere koştun yanımıza.  Herkesin gözü uzerimizdeydi farkında mısın? "

Üstünde takım elbisesinin yeleği vardı, dökülen çay oldukça leke bırakmıştı gömleğinde o yüzden yeleğine de gelmesin diye onu çıkartıp astı. 

Gömleğinin düğmelerini açıp tam çıkarmadan leke olan kısmı suyla çıkarmaya çalıştı.

"Jisung şu an konumuz o mu? Canın yandı izin ver yardım edeyim."

Han Sinirli gözlerini minhoya doğrulttu.  Bir şeyler oturduğunda oluşan farkındalık surat ifadesi ile citilemeyi durdurdu.

Yarisi ıslak gömlek jisungun vücuduna yapistiginda jisung gelen soğukluğa aldırmadan minhoya bakmaya devam etti.

"Sana ne? Hani bunca yıl canımın yanması için uğraştın minho, şimdi Üstüme çay döküldü yeni mi endiseliyorsun. Ayrıca ne oluyor sana ya?"

Minho kendini savunmaya geçecekken jisung lafını ağzına takip konuşmaya devam etti. "Uzak dur minho, ben hallederim. Zaten maaşımdan kesin kırarlar yani gerçekten offff"

closer to you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin