"HAN JISUNG!!"
rüyamın ennnnn heyecanlı ve derin yerinde duyduğum ses ile irkilerek uyandım "Annen- ay hocam efendim"Minhonun sinsi gülümseyen suratina aynı gülümseme ile karşılık vererek hem yeni uyanmanın sarsıntısı ile cevap verdim.
"Uyan, Han jisung. Sınav konularınızı açıklıyorum." Elindeki kagidi vurgulamak icin hafif kaldırarak gösterdi.
"Sınavda ağırlıklı olarak müşteri ile iletişim çıkar, temel yiyecek dersiniz için ise et,et ürünleri ve onlara uyarlanabilecek besinler çıkar. Uygulama sınavında ise tuzlu-tatlı kek yapabilirsiniz"
Yavaşça söylediği şeyleri not alırken bu kadar alakasız şeyleri nerden bulduğunu sorguladım.
"Ne dedin jisung?" Elime yasladigim ve karaladigim defterimden başımı gelen ses ile kaldırdım.
"Ha?" Şaşırmış ifadeyle ile etrafa baktım.
"Sesli düşündün sanırım, evet alakasız seçtim. Çalışacağınız zaman alakasız şeyler ile karşılaşacaksınız böylesi daha iyi."
Yeni kalktığım için hala daha beynim çalışmıyordu o yüzden aptal gibi yüzüne bakmaya devam ettim.
Ders bittiğinde derin bir nefes çektim ama blok ders olduğu aklıma gelince bıkkınlıkla aldığım tüm nefesi geri bıraktım.
Minho bir süre kafamızı toparlamamiz için süre vermiş bizi serbest bırakmıştı.
Yaklaşık 10-15 dakika sonra ise tekrar derse başladık. Aslında ders değil de sınav konularının üstünden geçtik.
Ders bitiminde herkesin kafası çok dolmuştu ve hepimiz dersi tam anlamıyla kesintisiz dinlemiştik.
Zil çalmadan önce Chan ve nöbetçi öğrenci sınıfa girdiler. "İyi dersler Minho Hocam ve 12/E sizlere güzel bir haberim var. "
Hepimiz heyecanla ne olduğunu beklerken nöbetçi öğrenci izin kağıdı gibi duran kısa bir kağıt dağıtmaya başladı. "Bir haftalığına deniz kenarında güzel bir otele gidiyoruz. Gezmek için ve oranın çalışma ortamını gözlemlemek için. Aramızda uzun mesafe olduğu için uçak ile gitmemiz gerek, bu yüzden sizden 5.000 won istiyoruz (salladım miktarı ne kadar TL oluyor bilmiyroum) ."
"Bu gezi boyunca yanınızda Ben, müdür yardımcımız Jay hocanız ve yiyecek içecek hocanız Minho olacak. Lütfen bizleri zorlamayın. "
"Son olarak o izin kağıtlarını ailenize imzalayın ve en geç cumaya kadar para ile birlikte minho hocanıza, jay hocanıza ya da bana getirin. "
Biz heyecanla birbirimize bakarken çoktan zilin çalmış olduğunu fark ediyoruz. Ayaklanip hyunjin ve seungmin in oturduğu sıranın masasına oturdum, minik bir dans ettikten sonra yüzümü düzeltip cilveli bir hal aldıktan sonra hyunjin'e baktım.
Tatlı olduğunu düşündüğüm bir ses ile "Hyunniee benimle aynı odada kalmak ister mişinnnn 🥺🎀" Dedim. (Emojiler temsili)
Tiksinen bir ifade aldı "öğk Hoşt be"
Saniyesinde yüzüm düşmüştü ki arkamdan gelen ses ile o tarafa döndüm. "Hyunjin hyungggg!! Gunaydiiiaaannnnn!!"
Jeongin koşarak yanımıza geldi ve hyunjinin yanağını öptü.
Felix, seungmin ve ben şaşkınlıkla birbirimize baktık. Resmen jeongin hyunjin 'in yanağını opmustu.
Tiksinmeden...
Çekinmeden....
Ve.... HYUNJIN DE JEONGIN'IN SACINI KARISTIRIP GUNAYDIN DEMISTI!?!??!?!?!
Biz bu şoku atlatmaya çalışırken jeongin kantine gideceğini söyleyip uzaklaştı. Sınıftan çıktığı anda "Ney ney ney neyyyyy?!??!?" Diye bağırdı seungmin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
closer to you
Fiksi PenggemarHayır o sinir hastasına aşık olacak kadar aptal mıyım ben?